Menü

ADS

27 Eylül 2010 Pazartesi

Atasözleri

» Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz.
» Abanın kadri, yağmurda bilinir.
» Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister.
» Abdal ata binmiş bey oldum sanmış.
» Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.
» Abdala kar yağıyor demişler, titremeye hazırım demiş.
» Abdalın arkadaşlığı yol görününceye kadardır.
» Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır.
» Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.
» Acele giden ecele gider.
» Acele işe, şeytan karışır.
» Acele yürüyen yolda kalır.
» Acemi katır kapı önünde yük indirir.
» Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur.
» Acemi nalbant gibi kâh nalına vurur, kâh mıhına.
» Acı acıyı bastırır, su sancıyı.
» Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
» Acı söz insanı dininden çıkarır, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır.
» Acıkan doymam, susayan kanmam sanır.
» Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur.
» Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.
» Aç ayı oynamaz.
» Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
» Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.
» Aç doymam, tok acıkmam sanır.
» Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur.
» Aç koynunda azık durmaz.
» Aç köpek fırın deler.
» Aç kurt arslana saldırır.
» Aç tavuk rüyasında kendini buğday ambarında görür.
» Aç tokun halinden anlamaz.
» Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış.
» Açık yaraya kurt düşmez.
» Açık ağız aç kalmaz.
» Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.
» Açılan solar, ağlayan güler.
» Açın imanı olmaz.
» Açın karnı doyar gözü doymaz.
» Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.
» Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.
» Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olsa da çulu.
» Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.
» Adam kıtlığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler.
» Adam olana bir söz yeter.
» Adam sandık eşeği, altına serdik döşeği.
» Adam yenilmekle marifetli olur, yanılmakla âlim.
» Adamak kolay, ödemek güçtür.
» Adamakla mal tükenmez.
» Adamın iyisi iş başında belli olur.
» Adı çıkacağına canı çıksın.
» Adı çıktı dokuza, inmez sekize.
» Ağaç kökünden yıkılır.
» Ağaç ne kadar meyve verirse, dalı o kadar yere eğilir.
» Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.
» Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.
» Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer.
» Ağaç yaşken eğilir.
» Ağaca balta vurmuşlar sapı bendendir demiş.
» Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.
» Ağaca çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olur.
» Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.
» Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür.
» Ağacı kurt, insanı dert bitirir.
» Ağaçlı köyü su basmaz.
» Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer.
» Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz.
» Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez.
» Ağır baş iyidir, yenlik olsa uçar.
» Ağır git ki yol alasın.
» Ağır kazan geç kaynar.
» Ağır otur, batman götür.
» Ağır taş batman döver.
» Ağır taş yerinden oynamaz.
» Ağız yemeyince yüz utanmaz.
» Ağlama ölü için, ağla deli için.
» Ağlamayan çocuğa meme vermezler.
» Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
» Ağlayak da gözden mi olak? » Ağlayanın malından gülene hayır gelmez.
» Ağrısız baş mezarda olur.
» Ağustos ayında beyni kaynayanın, zemheride Zahmarıda kazanı kaynar.
» Ağustosta beynin kaynasın, kışın da tencere kaynasın.
» Ağzı açık ayran delisi.
» Ağzına bir zeytin verir, ardına tulum tutar.
» Ağzından bal akıyor.
» Ah alan unmaz, ah yerde kalmaz.
» Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.
» Ak akçe kara gün içindir.
» Ak gün ağartır‚ kara gün karartır.
» Ak ile kara dere kenarında belli olur.
» Ak koyunun kara kuzusu da olur.
» Ak köpeğe koyun diye sarılma.
» Akan su yosun tutmaz.
» Akan su, pis tutmaz.
» Akçe bulsam, çıkı yok.
» Akıl, akıldan üstündür.
» Akıl para ile satılmaz.
» Akıl yaşta değil baştadır.
» Akıl yiğide sermayedir.
» Akılı olmayana neylesin sakal, kayışı tarladan götürür çakal.
» Akıllı düşünene kadar, deli oğlunu evermiş, torunu olmuş.
» Akıllı olan katar katar yer, akılsız olan satar satar yer.
» Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.
» Akılsız köpeği yol kocatır.
» Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü.
» Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme.
» Akranıyla konuşmayanın sesi, semadan gelir.
» Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi.
» Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir.
» Al elmaya taş atan çok olur.
» Al malın iyisini çekme kaygısını.
» Al yakışırken, el bakışırken.
» Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
» Alçak tavuk kendini ferik gösterir.
» Alışmış kudurmuştan beterdir.
» Alim unutmuş, kalem unutmamış.
» Allah aptala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirirmiş.
» Allah dağına göre kar verir.
» Allah şaşırttı mı, dayıya hala dedirtirmiş.
» Allı yelek, pullu yelek, canfes neye gerek? » Alma el kızının ahını, gökten indirir şahini.
» Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
» Alma mazlumun ahını, gökden indirir şahını. » Almadan vermek Allaha mahsustur.
» Almak kolay ödemek zordur.
» Altın anahtar, her kapıyı açar.
» Altın eşik, ağaç eşiğe muhtaçtır.
» Altın kılıç demir kapıyı açar.
» Altın yere düşmekle pul olmaz.
» Altının değerini sarraf bilir.
» Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.
» Anan gibi saç büyüteceğine, baban gibi bıyık büyüt.
» Anan turp, baban şalgam, sen içinde gülbe şeker.
» Ananın bastığı yavru incinmez.
» Ananın bastığı yerde yavru ölmez.
» Anasına bak kızını al, astarına bak bezini al.
» Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
» Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
» Aptalın karnı doyunca gözü yolda olur.
» Ar gözden, kâr yüzden anlaşılır.
» Ar namus hak getire.
» Arap eli öpmek, dudak karartmaz.
» Arayan belasını da devasını da bulur.
» Arayan bulur, inleyen ölür.
» Arefe günü yalan söyleyenin, bayram günü yüzü kara çıkar.
» Arı bal yapacak çiçeği bilir.
» Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir.
» Arı satmış namusu tellala vermiş.
» Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir.
» Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyeyim.
» Arkalı it kurdu boğar.
» Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
» Arpa eken darı biçmez.
» Arpa ekip buğday bekleme.
» Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır.
» Aslan yattığı yerden belli olur.
» Aslı neyse nesli odur.
» Aslına çekmeyen haramzadedir.
» Aslında olan tırnağına getirir.
» Aslını inkâr eden haramzâdedir.
» Aslını inkâr edenin nesli gevşek olur.
» Aş kaşık ile, iş keşik ile.
» Aş sabahın iş sabahın.
» Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
» Aşk olmayınca meşk olmaz.
» At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.
» At binenin kılıç kuşananındır.
» At ile avrat yiğidin ikbalindendir.
» At karnından yiğit burnundan bellidir.
» At olacak tay yürüyüşünden belli olur.
» At ölür itlere bayram olur.
» At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.
» At ver hasım ol, kız ver hısım ol.
» At yedi günde, it yediği günde unutur.
» At, sahibine göre kişner.
» Ata binmek bir ayıp, inmek iki ayıp.
» Ata et, ite ot verilmez.
» Ata sözü tutmayan, uluya uluya kalır.
» Ateş düştüğü yeri yakar.
» Ateş ile barut bir arada olmaz.
» Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
» Atı alan Üsküdarı geçti.
» Atılan ok geri dönmez.
» Atımın anlı sakar, lakabını ele takar.
» Atın iyisi arkadan gelmez.
» Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
» Atın ölümü arpadan olsun.
» Atlar tepişirken arada eşekler ezilir.
» Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış.
» Attan düşen kaba döşek, eşekten düşen kazma kürek.
» Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür.
» Attan indi eşeğe bindi.
» Avradı er zapt etmez, ar zapt eder.
» Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
» Ay bozmaz, süt kokmaz.
» Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.
» Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz.
» Ayağını yorganına göre uzat.
» Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne.
» Ayranım ekşidir diyen olmaz.
» Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır.
» Az menfaat çok zarara mal olur.
» Az sabırda, çok keramet vardır.
» Az tamah, çok ziyan getirir.
» Az veren candan, çok veren maldan verir.
» Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa.
» Azan mevlasını da bulur, belasını da.
» Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez.
» Azıcık aşım, kaygısız başım.
» Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur.
» Azmış, kudurmuştan beterdir.

» Baba borç yapar çol çocuk aç yatar.
» Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği.
» Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.
» Baba mirası yanan mum gibidir.
» Baba oğula bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş.
» Babadan mal kalır, kemal kalmaz.
» Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım.
» Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
» Babasına hayır etmeyenin kimseye hayrı olmaz.
» Babaya dayanma, karıya güvenme.
» Baca eğride olsa, dumanı doğru çıkar.
» Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var.
» Bağ dua değil, çapa dua ister.
» Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
» Bağa gir izin olsun ki, yemeye yüzün ola.
» Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.
» Bahar çiçeğiyle güzeldir.
» Baht olmayınca başa, ne kuruda biter, nede yaşta.
» Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma.
» Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
» Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir.
» Bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu.
» Bal döksen yalanır.
» Bal olan yerde sinek de bulunur.
» Bal tutan parmağını yalar.
» Bal yiyen baldan bıkar.
» Bal, bal demekle ağız tatlanmaz.
» Balı parmağı uzun olan değil, kısmeti olan yer.
» Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
» Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.
» Baskın basanındır.
» Baskısız yongayı yel alır.
» Bastığın yer bayram olsun.
» Baş başa, baş da padişaha bağlıdır.
» Baş nereye giderse, oyak oradadır.
» Başıma uymayan takke elin olsun.
» Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.
» Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin.
» Başsız evin köpeği çok havlar.
» Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur.
» Bebeler birbirinden huy kapar, ayranlarına su katar.
» Bedava sirke baldan tatlıdır.
» Bekâr gözü ile kız alınmaz.
» Bekâr gözü kör gözü.
» Bekâra karı boşamak kolay gelir.
» Bekârlık maskaralıktır.
» Bekarın ahmağı akşam, evlinin ahmağı sabah traş olur.
» Bekârın parasını it yer, yakasını bit.
» Bekleyen derviş muradına ermiş.
» Beleş peynir fare kapanında bulunur.
» Belli düşman, gizli dosttan yeğdir.
» Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt.
» Benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
» Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin.
» Besle kargayı oysun gözünü.
» Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı.
» Beş kuruşluk fener o kadar yanar.
» Beş parmağın beşi de bir değil.
» Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir.
» Bıçak sapını kesmez.
» Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
» Bıldır ki hurmalar götünü tırmalar.
» Bilgisiz insan meyvesiz ağaca benzer.
» Bilinmedik aş, ya karın ağrıtır ya baş.
» Bilmediği beş vakit namaz, bilirde yanına varmaz.
» Bilmediklerimi ayağımın altına koysam, başım göğe değer.
» Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.
» Bin atın varsa bin dinlen, bir atın varsa in dinlen.
» Bin bilsen de bir bilene danış.
» Bin dinle, bir söyle.
» Bin ölçüp bir biçmeli.
» Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler.
» Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın.
» Bir adamın karısı onun yarısıdır.
» Bir ağaçta gül de biter, diken de.
» Bir ağaçtan, oklukta çıkar boklukta.
» Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır.
» Bir ahırda at da bulunur eşek de.
» Bir ayağı çukurda...
» Bir bulutla kış gelmez.
» Bir bütün bir yarımdan iyidir.
» Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir.
» Bir dirhem et, bin ayıp örter.
» Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
» Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın.
» Bir eve bir baca, bir kadına bir koca.
» Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
» Bir işe başlamak, bitirmenin yarısıdır.
» Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer.
» Bir koyundan iki post olmaz.
» Bir musibet bin nasihatten iyidir.
» Bir nalına vurur, bir mıhına.
» Bir yerim diyenden birde yemem diyenden kork.
» Bir yiğit kırk yılda meydana gelir.
» Biri eşikte, biri beşikte.
» Biri yer, biri bakar, kıyamet ondan kopar.
» Birlikten kuvet doğar.
» Bitli baklanın kör alıcısı olur.
» Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp geçelim.
» Boğulursan büyük suda -denizde- boğul.
» Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.
» Borç yiğidin kamçısıdır.
» Boş duranı Allah da sevmez kuluda.
» Boş fıçı çok langırdar.
» Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış.
» Boşboğazın sigarası yanmaz.
» Bu dünya iki kapılı handır, gelen bilmez giden bilmez.
» Bugünün küçükleri yarının büyükleri.
» Budalanın yağı çok olursa sakalına sürer.
» Bugün bana ise yarın sana.
» Bugünkü işini yarına bırakma.
» Bugünkü tavuk, yârınki kazdan iyidir.
» Bülbülü altın kafese koymuşlar ah vatanım demiş.
» Bülbülün çektiği; dili belasıdır.
» Büyük ekmek, büyük bezeden olur.
» Büyük lokma çukurda kalır.
» Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.
» Büyük zekâlar birlikte düşünürler.


» Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer.
» Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.
» Cahilin dostluğundan alimin düşmanlığı yeğdir.
» Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.
» Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur.
» Caminin kapısını bilmez, sofuluk taslar.
» Can boğazdan gelir.
» Can cümleden azizdir.
» Can çıkar, huy çıkmaz.
» Can çıkmadan ümit kesilmez.
» Cana gelecek mala gelsin.
» Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır.
» Canı yanan eşek atı geçer.
» Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilemez.
» Cins kedi ölüsünü göstermez.
» Cömert derler, maldan ederler, yiğit derler candan ederler.
» Cömert ile nekesin harcı birdir.


» Çabuk parlayan çabuk söner.
» Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
» Çağrıldığın yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme.
» Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
» Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez.
» Çalışan demir pas tutmaz; çünkü ölür.
» Çalışmak ibadetin yarısıdır.
» Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
» Çamura taş atma üstüne sıçrar.
» Çatal kazık yere batmaz.
» Çıngıraklı deve kaybolmaz.
» Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
» Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
» Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış.
» Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak, cümlenin muradını verecek hak.
» Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.
» Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
» Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
» Çirkefe taş atma, üzerine sıçrar.
» Çoban ne yesinki köpeğine yedirsin.
» Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.
» Çocuk oyundan, aptal düğünden usanmaz.
» Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.
» Çocuk evin meyvesidir.
» Çocuktan al haberi.
» Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.
» Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
» Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
» Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
» Çürük iple kuyuya inilmez.
» Çürük tahtaya çivi çakılmaz.


» Dağ başından duman eksik olmaz.
» Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz.
» Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
» Dağ dumansız insan hatasız olmaz.
» Damlaya damlaya göl olur.
» Danışan dağ aşmış,danışmayan yolu şaşmış.
» Darı unundan baklava,incir ağacından oklava olmaz.
» Darlıkta dirlik olmaz.
» Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
» Davul dengi dengine çalar.
» Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
» Deme dostuna, der dostuna.
» Demir nemden insan gamdan çürür.
» Demir tavında dövülür.
» Demir tavında, dilber çağında.
» Deniz sevilir de, densiz sevilmez.
» Deniz yoğurt olmuş da yemeye kaşık bulunmamış.
» Denize düşen yağmurdan korkmazmış.
» Denize düşen yılana sarılır.
» Derdini söylemeyen derman bulamaz.
» Dereyi görmeden paçayı sıvama.
» Dert saklayanda kalır.
» Dervişin fikri ne ise zikri de odur.
» Devden büyük dert var.
» Deve boynuz ararken kulaktan olmuş.
» Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.
» Dibi görünmeyen sudan geçme.
» Dikensiz gül olmaz.
» Dinsizin hakkından imansız gelir.
» Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.
» Dişi kuş yapar yuvayı, içini dışını sıvayı sıvayı.
» Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar.
» Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
» Domuzdan post gavurdan dost olmaz.
» Dost acı söyler.
» Dost başa düşman ayağa bakar.
» Dost kara günde belli olur.
» Dost kazandost; düşman anadan da doğar.
» Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
» Döğüşerek pazarlık et, güle güle ayrıl.
» Dut kurusuyla yar sevilmez.
» Dünya malı dünyada kalır.
» Dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamış.
» Düşenin dostu olmaz.
» Düşman ayağa dost basa bakar.
» Düşmanı karıncaysa, sen fil olur.
» Düşmanın karıncaysa da kork.
» Düt demeye dudak gerek.


» Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane.
» Ecele çare olmaz.
» Eceli gelen keçi, çobanın ekmeğini yer.
» Eceli gelen köpek cami duvarına siyer.
» Eğilen baş kesilmez.
» Eğreti ata binen tez iner.
» Eğri oturalım doğru konusalım.
» Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını.
» Eken biçer, konan göçer.
» Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.
» Ekmeğin kestiğini kılıç kesmez.
» El ağzı ile çorba içilmez.
» El atına binen yaya kalır.
» El deliye, bende akıllıya muhtacım.
» El elden üstündür.
» El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
» El içinde vasiyet ettik, ölmemek olmaz.
» El kazanı ile aş kaynamaz.
» El yarası onar, dil yarası onmaz.
» El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanır.
» Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
» Eli dar olanın, dili kısa olur.
» Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur.
» Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor.
» Elin hamuru ile erkek işine karışma.
» Elin ile koymadığını kaldırma.
» Elmanın dibi göl, armudun dibi yol (olmalı).
» Elmayı soy da ye, armudu say da ye.
» Emanet (Amanat) ata binen, tez iner.
» Emanet eşeğin yuları gevşek olur.
» Erkek arslan arslan da, dişi arslan arslan değil mi?
» Erkek koyun kasap dükkânına yakışır.
» Erken evlenen döl alır, erken kalkan yol alır.
» Erken evlenen yanılmamış.
» Esirgenen göze çöp batar.
» Eşek hoşaftan ne anlar; suyunu içer, denesi kalır.
» Eşek olduktan sonra semer vuran çok olur.
» Eşekler çalışır, atlar yer.
» Eşekten at olmaz, ciğerinden aş olmaz.
» Et tırnaktan ayrılmaz.
» Ev sahibinin hatırı olmazsa köpeğini dövmek kolaydır.
» Evdeki hesap çarşıya uymaz.
» Evin danası evin öküzünden korkmaz.
» Evlenenle ev alana (yapana) Allah yardım eder.
» Evladı ben doğurdum ama gönlü benim değil ki.
» Evlinin (ev sahibinin) bir evi var, evsizin (kiracının) bin evi var.
» Eyyam sana uymazsa sen eyyama uy.

» Fakir oynayacağı zaman davul patlar.
» Fakir parasız olan değil akılsız olandır.
» Fakirin ekmegi umuttur.
» Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar.
» Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp.
» Faydasız baş, mezara yaraşır.
» Fazla naz aşık usandırır.
» Fırsat eldeyken sürün devranı.
» Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü.


» Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
» Gavurun tembeli keşiş, Müslümanın tembeli derviş.
» Geçtiğin köprüleri yakma.
» Gel demek kolay, git demek güçtür.
» Gelen gideni aratır.
» Gelin ata binmişde, görkü kimin kapıya inmiş.
» Gelin bindi deveye gör kısmeti nereye.
» Gem almayan atın ölümü yakındır.
» Gençlikte taş taşı, kocalıkta ye aşı.
» Geniş günün de dar gezen, dar günün de geniş gezer.
» Gerçek dost kötü günde belli olur.
» Gergin ip, çabuk kopar.
» Gezen ayağa taş değer.
» Gitti ağalar paşalar, kellere kaldı köşeler.
» Gittiğin yer kör ise, gözünü yum da bak.
» Gizliden gebe kalan, aşikâre doğurur.
» Göğe direk, denize kapak olmaz.
» Görünen dağın uzağı olmaz.
» Görünen köy kılavuz istemez.
» Göz görmeyince gönül katlanır.
» Göz görür, gönül çeker.
» Göz odur ki dağın arkasını göre,akıl odur ki başa geleceği bile.
» Gözün ile görmediğini söyleme.
» Gülme komşuna gelir başına.
» Gülü seven, dikenine katlanır.
» Gündüz yenilen hurmalar, gece mideni tırmalar.
» Güneş balçıkla sıvanmaz.
» Güneş giren eve hekim girmez.
» Güneş girmeyen eve doktor girer.
» Güttüğü iki keçi, ıslığı dağı taşı tuttu.
» Güzel gözünden, yiğit sözünden belli olur.



» Hacı Mekke’de, derviş tekkede.
» Hacı olmayacak hacıyı deve üstünde yılan sokar.
» Hak deyince akan sular durur.
» Hak doğrunun yardımcısıdır.
» Halaya giren kolunu sallar.
» Hamala semeri yük olmaz.
» Harman yel ile, düğün el ile olur.
» Hasta sağ kalırsa hekime karşı gelir.
» Hasta yatan değil, eceli gelen ölür.
» Havada ahreni ile uçmayan kuşun sesi havadan değil, tavadan gelir.
» Haydan gelen huya gider.
» Hazıra hanak, pişmişe konak.
» Helal kazanç ile pilav yenmez.
» Hem kız, hem baldırı düz hem de ucuz olur mu?
» Her akla geleni işleme her ağacı taslama.
» Her işin başı sağlık.
» Her işte bir hayır vardır.
» Her koyun kendi bacağından asılır.
» Her kuşun eti yenmez.
» Her şakanın altında bir gerçek yatar.
» Her şey incelikten insan kabalıktan kırılır.
» Her şeyin yenisi, dostun eskisi.
» Her taş baş yarmaz.
» Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
» Her zamanı bir sayma.
» Herkes aklını pazara çıkarmış, yine kendi aklını beğenmiş.
» Herkes kaşık yapar ama sapını yapamaz.
» Herkesin aklı bir olsaydı, koyunlara çoban bulunmazdı.
» Hırsız sekiz, köşe dokuz.
» Hızlı giden atın boku seyrek düşer.
» Hile ile iş gören mihnet ile can verir.
» Hocanın dediğini tut, yoluna gitme.
» Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.
» Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
» Huylu huyundan vazgeçmez.



» Ihlamurdan odun olmaz, beslemeden kadın olmaz.
» Irmak kenarına çeşme yapılmaz.
» Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
» Isıran it, dişini göstermez.
» Isırgan ile taharet olmaz.
» Islanmışın yağmurdan pervası yoktur.
» Ismarlama hac, hac olmaz.
» Işığını akşamdan önce yakan sabaha çırasında yağ bulamaz.


» İbadet de gizli, kabahat da.
» İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır.
» İki aslan bir posta sığmaz.
» İki baş bir kazanda kaynamaz.
» İki cambaz bir ipte oynamaz.
» İki çıplak bir hamama yakışır.
» İki gönül bir olunca (olursa) samanlık seyran olur.
» İnsan kocar, gönlü kocamaz.
» İnsan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa (anlaşır).
» İnsan sözünden, hayvan yularından tutulur.
» İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
» İp inceldiği yerden kopar.
» İp kırıldığı yerden ulanır(eklenir).
» İstediğini söyleyen, istemediğini işitir.
» İstemek bir ayıp, vermemek iki ayıp.
» İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü.
» İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol.
» İşini kış tut, yaz tutarsa bahtına.
» İşleyen demir ışıldar.
» İt ite buyurur, it de kuyruğuna.
» İt iti ısırmaz.
» İt kağnının gölgesine yatmış, ne koyu gölgem var demiş.
» İt utansa don giyer.
» İt ürür kervan yürür.
» İti an çomağı hazırla.
» İti, öldürene sürütürler.
» İtin ısırmayanı, atın osurmayanı olmaz.
» İven (acele eden) kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz.
» İyi insan lafının üzerine gelirmiş.
» İyiliğe karşı iyilik her kişinin işi, kötülüğe karşı iyilik er kişinin işi.


» Kaçan balık büyük olur.
» Kaçan kızın bohçası küçük (hafif) olur.
» Kadı anlatana göre fetva verir.
» Kadının biri alâ, ikisi belâdır.
» Kâfirden hacı, elden bacı olmaz.
» Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle.
» Kalem kılıçtan üstündür.
» Kanaat gibi devlet olmaz.
» Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu.
» Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş.
» Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır.
» Karnının doymayacağı yere, açlığını bildirme.
» Kasap et derdinde koyun can derdinde.
» Kasap sevdiği postu yere vurur.
» Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.
» Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker.
» Kavakta nar olmaz, kötülerde ar olmaz.
» Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
» Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu.
» Keçinin canı teke isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.
» Kedi gidince fare bey olur.
» Kedinin kanatları olsaydı, serçenin soyu tükenirdi.
» Kediye kanat takarsan gökte serçe bırakmaz.
» Kel yanında kabak anılmaz.
» Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.
» Kendi düşen ağlamaz.
» Keskin sirke küpüne zarar verir.
» Kılıç kınını kesmez.
» Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz.
» Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür.
» Kız beşikte çeyiz sandıkta.
» Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.
» Kızın kimi severse güveyin odur, oğlun kimi severse gelinin odur.
» Kızını dövmeyen dizini döver.
» Kimi bağ bozar, kimi bostan bozar.
» Kimi yer, kimi bakar; kıyamet ondan kopar.
» Kişi refikinden azar.
» Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi.
» Kol kırılır, yen içinde kalır.
» Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
» Komşuda pişer, bizede düşer.
» Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
» Kork korkmazdan‚ utan utanmazdan.
» Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler.
» Köpekle dalaşmaktansa, çalıyı dolanmak hayırlıdır.
» Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar.
» Köpeksiz köy bulmuş, değneksiz dolaşıyor.
» Köpeksiz köyde değnekle gezilmez.
» Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de.
» Kör alıcının kör satıcısı vardır.
» Körler sağırlar birbirini ağırlar.
» Kötü komşu insanı mal sahibi yapar.
» Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.
» Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
» Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar.
» Kuru laf karın doyurmaz.
» Kurunun yanında yaş da yanar.
» Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.


» Laf ile karın doymaz.
» Laf ile peynir gemisi yürümez.
» Laf lafı açar.
» Laf torbaya girmez.
» Lafın azı uzu, çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu.
» Lakırdı lakırdıyı açar, lakırdı bilmeyen meclisten kaçar.
» Latife latif gerek.
» Lâzıma hazine yetmez, elverire para gitmez.
» Leyleğin ömrü laklak ile geçer.
» Lezzetsiz çorbaya tuz kâr etmez.
» Lisan gönlün tercümanıdır.
» Lokma bile çiğnemeden yutulmaz.
» Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır.


» Mahkeme kadıya mülk değil.
» Mal canı kazanmaz, can malı kazanır.
» Mart ayı, dert ayı.
» Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
» Merhametten maraz doğar.
» Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
» Minnetle gül koklama, dikeni sancar seni.
» Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
» Mum dibine ışık vermez.
» Müflis bezirgân, eski defterlerini karıştırır.
» Mühür kimde ise Süleyman odur.


» Namazda gözü olmayanın kulağı ezanda olmaz.
» Ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına.
» Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol basıl.
» Nefesine güvenen borazancı başı olur.
» Nerede birlik, orada dirlik.
» Nerede hareket, orada bereket.
» Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.


» Oduncunun gözü omcada (bağ kütüğü) dilencinin gözü çömcede (tahta kepçe).
» Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
» Oğlanınki oğul bağı, kızınki bahçe gülü.
» Okumayı sevmeyene dokuz hoca az.
» Olacakla öleceğe çare yoktur.
» Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.
» Onbeşindeki kız ya erdedir, ya yerde.
» Ortak atın beli kırık olur.
» Osmanlı’nın ekmeği dizindedir.
» Osurmadan bu memlekette sıçtı derler.
» Otu çek köküne bak.
» Oynayamayan gelin yerim dar dermiş.
» Oğlan yer oyuna gider, çoban yer koyuna gider.




» Ödünç güle güle gelir, ağlaya ağlaya gider.
» Öfke gelir gider, kelle gider gelmez.
» Öfkeyle kalkan zararla oturur.
» Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu halde genellikle bedava verilir.
» Ölecek tavşan çomağa karşı gelir.
» Ölmüş eşek kurttan korkmaz.
» Ölümü gören, hastalığa razı olur.
» Ölürse yer beğensin‚ kalırsa el beğensin.
» Ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar.
» Öz ağlamayınca göz ağlamaz (yaşarmaz).


» Padişah yasağı üç gün sürer.
» Palamut çok biterse kış erken olur.
» Papaz her gün pilav yemez.
» Para ile imanın kimde olduğu bilinmez.
» Para insana dil, elbise insana yol öğretir.
» Parasız pazara, kefensiz mezara gidilmez.
» Paraya nereye gidiyorsun demişler, çoğun olduğu yere demiş.
» Pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın.
» Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir.
» Pilav yiyen, kaşığı belinde gerek.
» Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.
» Pire itte (köpekte), bit yiğitte bulunur.
» Pisboğaz ile boş boğaz, beladan kurtulmaz.




» Rağbet güzel ile zenginedir.
» Rahat ararsan mezarda.
» Ramazanda yalan söyleyenin yüzü, bayramda kara olur.
» Rençper kırk yılda, tüccar kırk günde.
» Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar.
» Rüzgâr eken fırtına biçer.
» Rüzgâr esmeyince yaprak oynamaz.
» Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür.
» Rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu.



» Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.
» Sabreden derviş muradına ermiş.
» Saç sefadan, tırnak cefadan uzar.
» Sakalda keramet olsa, keçi şeyhlik ederdi.
» Sakınan göze çöp batar.
» Sakla samanı gelir zamanı.
» Saman elinse samanlıkta mı elin?
» Sanat altın bileziktir.
» Sayılı koyunu kurt kapmaz.
» Sen işlersen mal işler, insan böyle genişler.
» Sen kendini övme el seni övsün.
» Sen seversen oğlunu, o da sever oğlunu.
» Sev beni, seveyim seni.
» Soğuk su, sıcak aş diş düşmanı, genç avrat koca herifin baş düşmanı.
» Sopayı yiyen eşek, atı geçer.
» Soydur çeker, huydur geçer.
» Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi; bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
» Söyle arkadaşını söyleyeyim sana seni.
» Söyleme dostuna, o da söyler dostuna.
» Söylemeyen ağız, söyleyen ağzı yorar.
» Söz büyüğün sus küçüğün.
» Söz gümüş sükût altın.
» Söz var insanı yola getirir, söz var insanı yoldan çıkartır.
» Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir.
» Su akar yatağını bulur.
» Su akarken küpünü doldurur.
» Su akmayınca durulmaz.
» Su bulanmayınca durulmaz.
» Su testisi su yolunda kırılır.
» Suç gelin olsa güvey bulunmaz.
» Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.


» Şahin ile deve avlanmaz.
» Şahin küçük et yer, deve büyük ot yer.
» Şapkası dar gelen, başım büyük sanır.
» Şaraptan bozma sirke keskin olur.
» Şaşkın ördek kıçın kıçın dalarmış.
» Şaşkın ördek, tersten dalar.
» Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar.
» Şer işi uzat hayra dönsün, hayır işi uzatma şerre dönmesin.
» Şeriatın kestiği parmak acımaz.
» Şeytanla ortak buğday eken samanını alır.
» Şeytanla saman eken, sapını alır.
» Şimşek çakmadan gök gürlemez.


» Tabancanın dolusu bir kişiyi, boşu kırk kişiyi korkutur.
» Tandır başında bağ dikmek kolaydır.
» Tartılırsan denginle tartıl.
» Tasa doyurur, acı acıktırır.
» Taş yerinde ağırdır.
» Taşıma su ile değirmen dönmez.
» Tatlı söz (dil) yılanı deliğinden çıkarır.
» Tavşan (Fare) dağa küsmüş dağın haberi olmamış.
» Tekkeyi bekleyen, çorbayı içer.
» Tembele iş buyur sana akıl öğretsin.
» Tereciye tere satılmaz.
» Tırnağın varsa başını kaşı.
» Tırnağın varsa kaşın, yoksa düşün.
» Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır.
» Tok açın halinden anlamaz.
» Tok ağırlaması güçtür.
» Topalla gezen aksama öğrenir.
» Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.



» Ucuna bak bezini al, anasına bak kızını al.
» Ucuzdur vardır bir illeti, pahalıdır vardır bir hikmeti.
» Ulu sözü dinlemeyen uluya kalır.
» Ulular köprü olsa basıp geçme.
» Ummadığın taş baş yarar.
» Umut fakirin ekmeğidir.
» Ustanın çekici bin altın.
» Uşağı işe koş, sende ardına düş.
» Uyku ölümün kardeşidir.
» Uyuyan yılanın kuyruğuna basılmaz.
» Uzaktan davulun sesi hoş gelir.



» Üç elli, yaz belli.
» Üç göç, bir yangının yerini tutar.
» Ürkütme kurbağayı, yiğit edersin.
» Ürümesini bilmeyen it, sürüye getirir kurt.
» Üşenenin oğlu, kızı olmamış.
» Üveye etme özünde bulursun, geline etme kızında bulursun.
» Üzerine laf düşmedikçe uyu.
» Üzüm üzüme baka baka kararır.
» Üzümün çöpü var, armudun sapı.
» Üzümünü ye, bağını sorma.



» Vakit nakittir.
» Vakitsiz açılan (açan) gül çabuk solar.
» Vakitsiz öten horozun başını keserler.
» Var evi, kerem evi; yok evi, verem evi.
» Var ne bilsin yokun halinden.
» Varda topu gibi yatsıda patlar.
» Vardan, yoktan anlamaz.
» Varsa eşin rahattır başın, yoksa eşin zordur işin.
» Varsa hünerin, her yerde vardır yerin.
» Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun dardır yolun.
» Venedik'ten tiryâk (panzehir) gelinceye kadar, Mısırda adamı yılan helâk eder.
» Veren el, alandan üstündür.
» Veresiye şarap içen iki kere sarhoş olur.
» Verirsen doyur‚ vurursan duyur.
» Vurursan acıt, yedirirsen doyur.
» Vücut kocar, gönül kocamaz.




» Yabancı koyun kenarda yatar.
» Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur.
» Yağmurlu gün tavuk su içmez.
» Yalancı kim? İşittiğini söyleyen.
» Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
» Yalın varsa karnına, çulun varsa sırtına.
» Yanık yerin otu tez biter.
» Yanlış hesap Bağdat'tan döner.
» Yardımcının yardımcısı olur.
» Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder.
» Yaş kesen baş keser.
» Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.
» Yazın eli yaş olanın, kışın ağzı yaş olur.
» Yazın gölge hoş kışın çuval boş.
» Yemeye hazır dayanmaz.
» Yenice elek duvarda gerek.
» Yenilen pehlivan, güreşe doymaz.
» Yiğidi öldür; hakkını yeme.
» Yol sormakla bulunur.
» Yol üstüne bostan ekme el için, kocalıkta (ihtiyarlıkta) avrat alma el için.
» Yol yürümeyle, borç ödemeyle biter.
» Yola giden yorulmaz.
» Yolu yordamıyla, ormanı baltayla (geçersin-bitirirsin).
» Yolundan giden yorulmaz.
» Yöğrük at yemini artırır.
» Yuvarlanan taş, yosun tutmaz.
» Yük altında ancak eşek (HAMAL)kalır.


» Zahmetsiz rahmet olmaz.
 » Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
 » Zan, hatıranın yalanıdır.
 » Zannetmediğin yerden tilki çıkar.
» Zalim kadıdan insaflı subaşı yeğdir.
 » Zarar faydanın kardeşidir. » Zararın neresinden dönersen (dönülürse) kârdır.
 » Zâtı memduh olanın sıfata ihtiyacı yoktur. » Zelzeleyi gören yangına razı olur.
 » Zemheride sür de çalı ile sür. » Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır.
 » Zemheriden sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.
 » Zengin adam, elindeki kendine yeten adamdır.
 » Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
 » Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.
 » Zengin kesesini, züğürt dizini döver.
 » Zengin helvasını baldan pişirir, züğürt derman için pekmez bulamaz.
» Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.
 » Zengine dokun geç, züğürtten sakın geç.
 » Zenginin basması ipekli görünür.
 » Zenginin gönlü olasıya, fakirin canı çıkar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder