Manav ne demektir.manav anlamı,manav nedir,manav tanımı,manav hakkında
MANAV DENİR
Anadolu'ya göç ederek gelen Türkler'den bazıları yerleşik hayata geçerek tarım faaliyetlerinde bulunmaya başlamışlardır. Buna bağlı olarak manavlık, “Batı Anadolu’ya dışarıdan gelen (göçmen/muhacir) ve göçebelikten yerleşmiş (Yörük) nüfus dışında eskiden yerleşmiş köylere / köylülere verilen ad veya “Yerli Halk”, “Yerleşik Türk / Türkmen Topluluğu” ya da “Yerli olan, muhacir olmayan” ve yahut “hareketli nüfusa karşın yerini
Balkanlara Karadeniz'in kuzeyinden gelen ve Hıristiyanlığı kabul eden Peçenekler ve Kumanlar gibi Türk toplulukları da dönem dönem Bizans tarafından Anadolu'ya yerleştirilmiştir ve bu toplulukların, yerleşik hayata geçen Oğuz Türkleriyle kaynaşarak Manavları oluşturduğu da düşünülmektedir.
Cevdet Türkay'ın 'Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatlar' adlı eserinde belirtilene göre Manavlar 'İçel sancağı, Anamur kazası (İçel sancağı) , Manisa kazası (Saruhan sancağı) Düşenbe kazası (Ala iye sancağı) gibi yörelerindeki yörükan taifesidir.' Diğer bir deyişle, Manavlar aslında göçebe Türkmenler olup Anadolu'nun çeşitli yerlerine dağılmış bulunmaktadırlar.
Manav Sözcüğü
Manav kelimesi, öz-Türkçe bir sözcüktür.[2] Zira, Manav deyimine 'Orhun kitabeleri'nde de rastlanmaktadır ve Bey anlamına gelmektedir. Manav sözcüğünün; Türkistan’daki Kazak-Kırgız ve Sibirya’daki Yakut (Saha) Türkleri’nde kullanılan, koruyucu soylu kişi ve boy beyi anlamına gelen “Manap” ve “Manag”dan geldiği sanılmaktadır.
Eski Türkçe’de “v” sesinin olmamasından dolayı, “Manap” sözcüğündeki “p” ve “Manag” sözcüğündeki “g” sesinin yumuşayarak “Manav” sözcüğünün ortaya çıktığı düşünülmektedir. (Örneğin; berim=verim, takuk=tavuk, kagun=kavun vb gibi.) “Manap”ın; Çağatay Türkçesi’nde “asilzâde, asâlet, beyzadelik”, Kırgız Türkçesi’nde “feodal kabilelik üst tabakasının mümessili” veya “Kırgız Lideri”, Kazak Türkçesi’nde “ağa, bey” ile “Manag”ın; Yakut (Saha) Türkçesi’nde “koruyucu, güdücü, bakıcı” anlamlarını taşıması ve de Türkistan’ın kuzey bozkırlarında yaşayan Kırgız ve Kazakların boy ve oymak başlarına “Manap” demeleri ile 1860’larda Kırgızlar’dan Bugu (Geyik) kabilesi ve Sari Bağış boylarının başlarında Manapların yer alması olguları da, “Manavlar=Yerli Türk/Türkmen” görüşünü desteklemektedir.Kırgızistan'daki Manas destanında yer alan ve soylu beylere verilen Manap ifadesi de bunlara ilave edilebilir.
Aynı zamanda manav sözcüğünün Yunan dilindeki 'manavis' sözcüğünden türediği de söylenir. Yunan dilinde manavis, '100 yıldan önce' anlamına gelmektedir. Uzun süredir belli bir bölgede yaşayan halk için, 'bilindi bilineli burada yaşayanlar' anlamında kullanılmaktadır.
Diğer bir yanda, 'manav' sözcüğü, Türkçe'de çiftçilikle uğraşan ve geçimini ürettikleri
Manavların Karakteristik Özellikleri
Türkologlar'a göre, Manavların, Türk soylu olduğunu gösteren en önemli delil, Mongolid karakteristikleridir; Manavlarda gözlerdeki çekiklik ve yuvarlak
Manavlar, Türkçe'den başka bir dil anlamazlar. Türkçe'den başka sözcükler-ünlemler kullanmazlar. İkinci dilleri ya da mahalli dilleri yoktur.
Geçmişte, yerleşik hayata geçen veya Yerleşik düzene adapte olan Türk toplulukları, Konar-Göçerliğe devam eden Yörük-Türkmen toplulukları ile sorunlar yaşamışlardır. Hatta, Manavlar, konar-göçerliğe devam eden Yörük-Türkmen grupları tarafından yerleşik hayata geçtikleri için küçümsenmişler ve her zaman alaya alınmışlardır. Çoğu zaman Konar-Göçer Yörük ve Türkmenler, göç yolunda karşılarına çıkan yerleşik (manav) Yörük ve Türkmen köyleriyle ters düşmüşlerdir. Bazı zamanlar, Konar-Göçer gruplar manav köylerini talan etmişler ve yerleşik köyler üzerinde baskı kurmuşlardır.
Son derece uysal, mülâyim ve başkası tarafından söylenenlere fazla karşı çıkmayarak yani tartışmayarak geleneksel yaşamlarını sürdüren Manavlar kendi ifadeleri ile; “yedi kez düşünmeden adım atmayan”(yavaş davranan) bir yapıya sahiptirler. Bu uyumlu ve uysal yapıları, başkalarına “sen bilirsin” ya da “siz bilirsiniz” ifadesinin sık kullanılmasında da kendini göstermektedir.
Manavlar, uzun yıllar Rum köyleri ile komşuluk yapmışlar ve uyumlu kişilikleriyle onlarla iyi geçinmeyi başarabilmişlerdir. Ancak kız alıp verme konusunda son derece tutucu davranıp Rumlarla kaynaşmamış ve kendi geleneklerini koruyabilmişlerdir.
Birinci Dünya savaşı sonucunda Osmanlı'nın gittikçe toprak kaybetmesiyle, eski Osmanlı topraklarından Boşnak, Arnavut, Çerkez, Laz, Gürcü gibi anadili Türkçe olmayan göçmenler ile Muhacir diye adlandırılan ve Balkanlar'dan gelen Türk kökenli gruplar Anadolu'ya göçmüşlerdir. Bu dönemde yerli köyler kendilerini göçmenlerden ayırmak anlamında Manav olduklarını belirtmeye başlamışlardır.
Manavlar dışa açılmayı pek tercih etmediklerinden uzun yıllar bu müslüman göçmenlerle dahi evlilik yapmamışlardır. Manavlar geleneklerine bağlı olduklarından daha çok köy yaşamını tercih etmişlerdir. Şehirlerde yaşayanlar da azımsanmayacak kadar çoktur.
Umarım bu bilgiler yeterlidir ve inşallah herkes okuyup gerçekleri öğrenir
MANAV HALKI RUM DEĞİLDİR
NEDENLERİ
* 1. Bu görüşün temel tutarsızlığı, Anadolu'nun yerli ve medeni halkının nasıl olur da kendi dilini kaybedip asimile olabileceği sorusunun yanıtlanamamasıdır. Anadolu kültürüne göre daha düşük seviyede ve göçebe kültüre dayanan Türk kültürü, yerli kültürü nasıl ekarte edeceği sorusunun karşılığının olmamasıdır. İstanbulda bile hala Rumca konuşan Rumlar varken merkezden oldukça uzak köylerde yaşayan Manavların hiç bir zaman Rumca konuştukları gözlenmemiştir. Yıllarca Kürtler köylerinde Kürtçe, Rumların yerine gelen Boşnak, Laz, Çerkez ve Gürcüler kendi köylerinde kendi dillerini rahatlıkla konuşmaktadırlar.
* 2. Köklü bir geçmişi ve dili olan Rumlar, kendi dillerinden tamamen nasıl uzaklaşıp göçebe dilini kullanmaya başladılar? Hiç olmazsa pekçok Rum sözcüğün ve cümle yapılarının Manav köylerinde kullanılması gerekmez miydi?
* 3. Rumların
* 4. Manav köylerinin son yıllara kadar en büyük geçim kaynağı ipek böceği yetiştiriciliğiydi. Özellikle İznik ve Bursa bölgesinde ipek böceği yetiştiriciliği yapan manavlar Bursadaki Koza hanın kurulmasını sağlayacak kadar çok üretim yapmaktaydılar. Herkesin bildiği gibi ipek böceği yetiştiriciliği Doğu Asya'dan gelişmiş bir meslektir. Ancak petrol
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder