Etiketler: parkinson tedavisi,parkinson tedavi yöntemi,parkinson teşhisi,parkinson belirtileri
Parkinson hastalığının tedavisinde son 50 yıldır büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Bu hastaların kuvvet, duyusal ve mental durumları öncelikle çok iyi değerlendirilmelidir.
Konya Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Hülagü KAPTAN, Parkinson Hastalığı(PH) titreme ve hareketlerde özelliklede yürümede yavaşlama ile karşımıza çıkmaktadır. Titremenin birçok nedeni olsa da en sık nedenlerden biri olarak PH’lığında görülmektedir. Bu yakınmalar yaşam kalitesini ciddi şekilde bozmaktadır. Su dahi kendi kendine içemeyecek duruma gelebilmektedirler.
Bu yakınmalar, ciddi yaşam kalitesindeki azalmalar ve de ilaçtan fayda görmeme durumu; bizi cerrahi seçenekleri düşünmeye zorlamaktadır.
Dr.Hülagü KAPTAN, Parkinson’lu hastalarda %40–50 depresyon bulgularına rastlanılmaktadır. Depresyon; kadınlarda, depresyon öyküsü olanlarda ve 55 yaşından önce Parkinson hastalığına yakalananlarda daha sıktır.
PH’lığının temelinde beynin derin bölgelerindeki yapılarda sorunlar olduğu için cerrahi girişimlerde bu yapılara yönelik olamaktadır.
Cerrahi tedavinin etkinliğin de en önemli faktör doğru hasta seçimidir. Hasta seçiminde mevcut bilimsel kriterleri uyum; cerrahi başarı şansını da artıracaktır. Hasta seçiminde multidisipliner bir yaklaşım ile nörologlar, beyin cerrahları ve psikiyatri uzmanları birlikte çalışmalıdırlar.
KAPTAN, PH’lıgında dopamin eksikliği nedeni ile bu eksikliği gidermek için; ilaç tedavisinde sıklıkla leva dopa kullanılmaktadır. Uzun süre bu ilacın kullanılması ile bir takım yaşamı zorlaştırıcı hareket bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Cerrahi yaklaşım beynin PH’lığına neden olan derin bölgelerinin harap ya da stimule edilmesi şeklinde farklılık göstermektedir. Bizim de özellikle ilgilendiğimiz ikincisidir; deep brain stimulation olarak adlandırılan derin beyin uyarımıdır. Bu işlemin diğerinden farkı kalıcı harabiyet oluşturmamasıdır. Son 10 yılda daha da yaygınlaşmış ve birçok merkezde uygulanma şansı artmıştır.
Bu girişim diğer beyin ameliyatlarına göre daha az risk taşımaktadır ama yine de bazı riskler mevcuttur. Bu normal bir ameliyattan farklıdır. Hasta uyanıktır ve hasta ile iletişim halinde işlem gerçekleştirilmektedir.
Dr.Hülagü KAPTAN, Cerrahi -deep brain stimulation- girişim; hasta uyanıkken beyne genellikle 2 ayrı noktadan girişimde bulunulmasıdır. Bu işleme önce hastaya bu derin beyin noktalarını doğru tespit edebilmek için bir başlık takılır. Bu işlem lokal anestezi ile olmaktadır.
MR ile hedef noktalar tespit edilir sonra operasyona alınır. Hasta uyanıktır. Operasyon sonrası tekrar Bilgisayarlı Beyin Tomografisi ile işlem kontrol edilir. Aynı seansta tekrar hasta operasyona alını; bu kez uyutulur ve göğüs üstüne pil yerleştirilir ve bağlantıları sağlanır. Tüm bu işlemler yaklaşık 8–9 saat kadar sürmektedir.
Daha sonra ki günlerin içinde cihazın yayarları yapılmaktadır. Bu şekildeki bir cerrahi ile titremelerde %60–70 azalma beklenilmektedir ki; bu da hastanın yaşam kalitesi üzerinde olumlu sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
KAPTAN, Bu yöntem PH’lığını tamamen ortadan kaldırmaz ancak hastanın yakınmalarında büyük ölçüde azalma sağlayarak; yaşam kalitesinde iyileşme sağlamaktadır. Böylelikle hasta kendi başına yardıma gereksinim duymadan yaşamını idame ettirebilmektedir. Hasta yakınları ile de cerrahi öncesi iyi bir iletişim kurulmalıdır. Süreç, uzun süreceği için hasta-doktor ve hasta yakınlarının iyi bir iletişim içinde olması ameliyat sonrası hasta açısından çok faydasının olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder