Hissedilmeyen Yük
Atmosferi teşkil eden Gazlar cm² alan başına yaklaşık 1 kg'lık bir kuvvetle tesir eder. Atmosfer Basıncının sadece % 1 oranındaki değişikliğinde bile şiddetli fırtınalar ve tayfunlar meydana gelebilir. Bütün Canlılar, farkında bile olmadan bu Basınçdeğeri ile tam bir ahenk içinde yaşamaktadır. İşte Hava Basıncı dediğimiz hava zerrelerinin tesiri bütün meteorolojik hâdiselerin her safhasında birinci derecede rol oynar.
Yukarıya doğru yükseldikçe gazlar seyrekleşir ve bunun neticesi olarak atmosfer basıncı düşer. Buna bağlı olarak da içimizdeki Sıvı Maddelerin basıncı artar (vücudumuzun dörtte üçünün sudan ibaret olduğunu hatırlayalım). Hattâ öyle ki kaynayıp buharlaşacak hale gelir. Çünkü tüy gibi hafif zannettiğimiz hava esasen muazzam bir ağırlığa sahiptir. Vücudumuzun bir parmak ucu kadar sahasına 1 kg'lık basınç yaptığını belki çoğumuz bilmez. Bu, bir insan vücudunun yaklaşık 15 tonHavanın ağırlığı altında olması demektir. Meğer sırtımızda ne ağır yük varmış da haberimiz yokmuş. Peki neden bunu hissetmiyoruz? Dış hava basıncını Yaratan, vücudun içinden onu dengeleyecek dışarıya doğru aynı değerdeki basıncı ihmal etmemiş. Dışta hava basıncı ne kadarsa, içten dışa da tam o kadar basınç var. Araba lastiklerindeki Basıncın Havadaki basıncın iki misli kadar bir değere haiz olduğunu hatırlatırsak fark edemediğimiz basıncın ne derece yüksek olduğunu bir derece anlayabiliriz. Bu denge bozulduğu takdirde insan hayatı tehlikeye girer. Hava basıncının yok denecek kadar az olduğu yüksekliklerde insanın yaşaması, işte bunun için mümkün olmaz. Dağa çıkan kimselerde görülen rahatsızlanmalar ve burun kanamalarının sebebi bu basınç farkıdır. Atmosfer dışına çıkan astronotlar ise ancak içinde hava basıncı bulunan özel elbiseleriyle uzayda dolaşmak zorunda kalırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder