TÜRKİYE'DE ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ
Atatürk döneminde iki kez çok partili hayata geçiş denemesi olmuştur. Halk Fırkası'na karşı 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve 1930 yılında da Atatürk'ün isteği ile Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuştu.
Şeyh Sait İsyanı ve Menemen Olayı çok partili hayata geçişi engellemiştir. Ortam böyle bir yapıya geçiş için henüz hazır olmadığından Atatürk'ün sağlığında bir daha böyle bir girişimde bulunulmamıştır.
II. Dünya Savaşı sonrası Türkiye'nin içinde ve dışında oluşan gelişmeler çok partili hayata geçişi adeta zorunlu kılmıştır. Aslında Türkiye bu sisteme geçmeyi çoktan istiyordu.
Hatta İsmet İnönü 6 Mart 1939'da demokratik rejime geçişin müjdesini vermişti. Fakat II. Dünya Savaşı bu sürece geçişi engellemiştir.
Çok Partili Hayata Geçişin Nedenleri:
- II. Dünya Savaşı'nın verdiği sıkıntıların tek parti yönetimini sarsması ve fikirlerin değişimine uğraması. Yâni insanlar eskisi gibi tek partili yönetimleri savunmuyorlardı.
- Sıkıntıların tek sebebi olarak tek parti yönetiminin görülmesi ve şiddetle muhalefete ihtiyaç duyulması.
- II. Dünya Savaşı, demokrasinin diktatörlüğe karşı zaferiydi. Türkiye, demokrasi tarafında yer aldığından bir an evvel çok partili hayata geçmeliydi. Ayrıca Birleşmiş Milletler'e kurucu üye olarak katılan Türkiye demokrasiyi benimsemişti. Bunu çok partili hayata geçerek de göstermeliydi.
- II. Dünya Savaşı'nın sahiplerinden olan Sovyet Rusya, Türkiye'den toprak talep etmişti. Türkiye, Sovyet tehdidine karşı demokratik cepheye yakın olmak durumundaydı.
- CHP, Türkiye'de 1923 - 1950 arası iktidardaydı. II. Dünya Savaşı'nın getirdiği ekonomik ve siyasi sıkıntılar, bu partiye karşı bir muhalefetin doğmasına neden olmuştu.
- Bu dönemde ABD dostluğuna önem veriliyordu. Yaygın olan kanaat ise şuydu: "Amerika, demokratik bir rejimle idare edilmeyen bir devlete sempati duymaz ve ittifak kurmazdı." Yâni demokrasiye bir an evvel geçilmeliydi.
- 1945'te Türkiye nüfusunun % 83'ü köylerde yaşıyordu. Köylülerde ekonomik sıkıntılardan dolayı (yol vergisi, varlık vergisi gibi) hükümete ve doğal olarak tek parti yönetimine karşı memnuniyetsizlik artmıştı.
- CHP, içinde gruplaşmalar başlamıştı. 1939 yılındaki 5. Kurultay'da "Müstakil Grup" adını alan ve bağımsız hareket eden bir grup oluşmuştu. Hatta bu grup aynı yıl 20 milletvekiline ulaşmıştı. Muhalefete duyulan ihtiyaç giderek artıyordu ve çok partili hayata geçiş adım adım başlamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder