Atatürkʼün örnek alınacak özellikleri sizce nelerdir?
CEVAP:
Vatan ve Millet Sevgisi
Atatürk, keskin zeka gücü yanında son derece engin duygulu bir vatanseverdi. Vatanın ve milletini en saf, en yüce duygularla sevmek, onun en açık özelliklerindendir. O, vatan sevgisini bütün Türklere bir din gibi aşılamıştır: "Türklerin vatan sevgisi ile dolu göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima bir duvar gibi yükselecektir." Sözünü kendisine ve milletine rehber yapmıştır. Milli Kurtuluş Savaşı'nı kazandıran da ondaki bu vatanseverlik duygusudur. Mustafa Kemal ayrıca, içinden çıktığı milletine aşıktır. Büyük bir milliyetçidir. T ek amacı, Türk milletini çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkartmaktır. Hayatında başka hiçbir isteği ve amacı olmamıştır.
Mantıklı ve Gerçekçi Oluşu
Atatürk'ün kişiliğine yön veren en önemli özelliği, akıl ve mantık kurallarının dışına çıkmaması, olayları her bakımdan gerçek yanları ile görüp değerlendirmesidir. Onun akıl ve gerçekçilik kavramalarına çok büyük değer vermesi yaratılışının en önemli özelliğidir. "Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur" diyen Atatürk, her işini akıl ve mantık yoluyla düzenlemiş her sorunu bu yöntemle çözmüştür. Onun akıl ve mantığa verdiği önem hem askerliğine hem de devlet adamlığına yol göstermiştir. "...Herhangi bir zorluk önünde kaldığım zaman benim yaptığım iş şudur. Vaziyeti iyice tespit etmek sonra bu vaziyet karşısında alınacak tedbirlerin ne olacağına karar vermektir." Diyen Atatürk, olayları dış görüntüsünden soyutlamakta oları doğuran nedenleri kavramaktadır. Olayları hemen en gerçekçi bir şekilde değerlendirip, mantığı süzgecinden geçirerek, önlem ve karar alması onun üstün özelliğidir. Bu özelliğini, "Bizim akıl ve mantık, zeka ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir. Bütün hayatımızı dolduran olayları, bu gerçeğin delidir..." sözü de belirtmektedir.
Yaratıcı Düşüncesi
Bütün topluma seslenebilmek ve onun peşinden sürüklemek için bir kimse de çeşitli yeteneklerin bulunması gereklidir. Yaratıcılık, belli bir alanda, belli bir konuda alışa gelmişi dışında yenilikler yapmak, kimsenin düşünemeyeceği veya düşünse bile gerçekleştirmesinin mümkün olmayacağını sandığı eseler vermektir. Cumhuriyet kavramını örnek alalım. Osmanlı döneminde cumhuriyet kavramı bilinirdi. Hatta bazı aydınlar, cumhuriyeti en iyi devlet biçimi olarak kabul de ederlerdi. Ama hiç kimse, bu ülkede ileride cumhuriyetin kurulacağını düşünemez, hatta hayal bile edemezdi. İşte Atatürk, bu konuda yaratıcılığını ortaya koyarak, kimsenin hayal edemeyeceğini gerçekleştirmiştir. Laiklik ilkesi için de aynı şey söylenebilir. Atatürk'ün yaratıcılığı her alanda belirgindir. Askerlik hayatında da Çanakkale ve Sakarya savaşlarında, yepyeni yöntemler bulmuştur. Öte yandan gerçekleştirdiği her inkılap tam anlamıyla yaratıcı düşüncenin ve faaliyetin sonuçlarıdır.
İdealist Oluşu
Bu vatan ve millet sevgisi onu tam anlamıyla bir idealist yapmıştır. İdeali, milli birlik içinde çağdaşlaşmaktır. Türk milletinin bu düzeye çıkma hakkına sahip olduğunu tam anlamıyla kavramıştır. Millet bu hakkının kullanacaktır. İdeali, milleti bu hedefe en kısa zamanda yaklaştırmaktır. "Atatürk fikir ile fiili ulaşılacak hedefte birleştirme maharetini, ideali ile realizmi kendi varlığında toplayan kudretli bir devlet ve siyaset üstadıdır.
İleri Görüşlülüğü
Mustafa Kemal'in önemli özelliklerinden biride ileri görüşlülüğüdür. Başarılı bir komutan ve devlet adamında ileriyi görme niteliğinin bulunması gerekir. Atatürk'te bu nitelik tam anlamıyla belirgindir. Kimsenin göremeyeceğini sezmiş ve kavramış, hedefini böylece sürekli olarak yürütmüştür. Onun ileri görüşlülüğü üzerine iki örnek verelim: 19933 yılında Afrika'da ve Asya'da bağımsız sayılacak devletlerin sayısı, bir kaçı geçmezdi. İslam dünyasında ise Türkiye ile İran'dan başka bağımsız denilebilecek devlet yoktu, işte o yıl Atatürk şöyle diyordu . "Doğudan şimdi doğacak olan güneşe şimdi bakınız ! Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsan, uzaktan bütün doğu milletlerinin de uyanışı öyle görüyorum. Bağımsızlığa ve hürriyete kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelmiş olarak vuku bulacaktır. Bu milletler, bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen, manileri yenecek ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır." 1932 de ise 1939 çıkacak ve 1945 yılına kadar sürecek İkinci Dünya Savaşını ünlü Amerikan generali Mac Arthur'a öylesin anlatmıştır ki ileride söylediklerini hepsi aynen gerçekleşmiştir.
Önder Oluşu
Onda hemen hemen bütün önderlerde görünen gurur ve kendini beğenmek kesinlikle yoktur. Atatürk'ün en belirgin özelliklerinde biride budur. Onun, "Ben yaptım, ben kazandım, ben başardım gibi kendisini övücü sözler söylediği görülmemiştir, işitilmemiştir. Tam tersi, yaptıklarının hepsini millete mal etmiş, "Türk milleti başardı" demiştir. Mustafa Kemal gösterişten hoşlanmayan, gerçek bir halk adamıdır. Kendisini bütün varlığı ile memleket ve millet işlerine adamıştır. Milletin, kendisine verdiği serveti olduğu gibi yine millete vermiştir. Öyle ki bu servetin mirasçılarına geçmemesi için özel bir kanun çıkarmıştır. Bu, dünya tarihinde hiçbir devlet adamında görünmeyen bir davranıştır.
İnkılapçılığı
Atatürk'ün inkılap anlayışı; iyiye, doğruya, faydalıya yöneliktir. Bu anlayış Türk milletinin ilerlemesini ve gelişmesini esas alır. "Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve modern bir bütün anlamı ile uygar bir toplum durumuna ulaştırmaktır. " diyerek açıklamıştır. O, uygarlığın yolunda yürümeyi ve başarıya ulaşmayı bir yaşam koşulu olarak kabul eder.
Birleştirme ve Bütünleştirme Gücü
Atatürk, milli mücadeleyi gerçekleştirebilmek için önce Türk milletine milli benlik yarattı. Sonrada milli birlik ve beraberliği sağlayarak milli birliği oluşturdu. Düşmana karşı ayrı ayrı yürütülen direnmeleri aynı amaç etrafında birleştirdi. Böylece, Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir başarı kazandı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder