Menü

ADS

16 Kasım 2016 Çarşamba

5.SINIF HZ. MUHAMMED ‘İN HAYATI 1. ÜNİTE ÖZETİ


HZ. MUHAMMED (S.A.)’İN DOĞDUĞU ÇEVRE
Arabistan Yarımadasında bulunan Mekke şehrinde dünyaya gelmiştir.
Arabistan Yarımadası kabilelerden oluşur , merkezi yönetim yoktu.
Yerleşik hayat ve göçebe hayat vardı ,Yerleşik hayat yaşayanlar şehirde yaşarlar ve ticaretle uğraşırlardı. Göçebe hayatı yaşayanlar çöllerde yaşar , tarım ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Onlara bedevi  denirdi.
Mekke ‘ de dinler
Putperetslik :Her kabilenin putu olduğu gibi,  Lat, Menat, Uzza gibi meşhur putları vardı. Kâbe’de üç yüz altmış put vardı ve bunların en büyüğü Hubel’di. Bu putların Allah ile aralarında aracı olduğuna inanırlardı.
Yahudilik, Hristiyanlık ve ateşe tapan Mecusilerde vardı.
Haniflik :Bir Allah’a inanan Hz. İbrahim’in öğrettiği dine inanan peygamberimizin de içinde olduğu çok az sayıda insanda vardı.
Haram Aylar : Ticaret ve Hac için gelinen Kutsal Kabe’de, insanların güven içinde olmaları için bozgunculuk ve kan dökmenin yasaklandığı aylara denir.
Cahiliye Dönemi : İnsanlar, atalarının geleneklerini körü körüne taklit ederlerdi. Kan davaları yüzünden kabileler arasında sürekli savaşlar yaşanıyordu. İçki, kumar gibi kötü alışkanlıklar ve haksızlık artmıştı. Toplumda güçlü olanlar zayıfl arı ezerdi. Kölelerin, fakir ve kimsesizlerin hiçbir değeri yoktu. Kadınlara ve kız çocuklarına değer vermezlerdi. Bu özellikleri sebebiyle o döneme “Cahiliye Dönemi” adı verilmiştir.
DOĞUMU, ÇOCUKLUĞU VE GENÇLİĞİ
Hz. Peygamber 20 Nisan (12 Rebiyülevvel) 571 tarihinde Mekke’de dünyaya geldi.
Babası Abdullah daha doğmadan önce vefat etti. ‘’Muhammed’’ ismini peygamberimize dedesi Abdulmuttalib verdi.
Peygamberimiz çölün serin havasında büyümesi için, Taif yakınlarında bulunan Sütannesi Halime’nin yanında 4 yaşına kadar kaldı. Hz. Peygamberin Abdullah, Üneyse ve Şeyma adlarında sütkardeşleri vardır.
Hz. Muhammed (s.a.), altı yaşına kadar annesiyle birlikte yaşadı. Annesi ile birlikte  babasının Kabrini ziyaret için  gittiği Medine’den dönerken Annesi Amine Ebva denilen yerde vefat etti. Dadısı Ümmü Eymen peygamberimizi götürüp dedesi Abdulmuttalibe teslim etti.
Sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmüttalip’in yanında kalan Hz. Peygamberin bakımını dadısı Ümmü Eymen yaptı.
Dedesi Abdulmuttalip’in vefatından sonra Hz. Muhammed (s.a.)’in bakımını amcası Ebu Talip üstlenmiştir. Amcasının hanımı olan Fatma da Hz. Peygambere öz annesi gibi davranmıştır. Peygamberimiz daha sonra amcasının oğlu Hz. Ali’yi yanına alarak onu aynı amcasının kendisini yetiştirdiği gibi yetiştirmiştir.
Hz. Hatice ile evlenmesi : Mekke’nin zengin ve soylu iş kadınlarından biri olan Hz. Hatice , Hz. Muhammed (s.a.)’in
dürüstlüğünden ve ticaretteki başarısından etkilenmiş ve ona evlilik teklifinde bulunmuştur. Bu evlilikten Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmügülsüm, Fatıma ve Abdullah olmak üzere altı çocuğu dünyaya gelmiştir. Bunlardan Fatıma dışındakiler Hz. Peygamberin sağlığında vefat etmişlerdir. Hz. Fatıma ise Hz. Muhammed (s.a.)’in vefatından altı ay sonra vefat etmiştir.
Kâbe Hakemliği : Otuzlu yaşlara geldiğinde ,Hacerü’l-Esved’in Kâbe duvarındaki yerine konulması meselesinde kabileler arasındaki çatışmayı verdiği kararla bitirmiştir.
PEYGAMBER OLUŞU VE MEKKE DÖNEMİ
610 yılının Ramazan ayının 27. gecesinde Hira Mağarası’nda vahiy meleği Cebrail kendisine ilk vahyi getirdi.
İlk gelen ayetler Alak suresinin ’’Oku’’ emriyle başlayan ilk beş ayetiydi.
Gördükleri karşısında heyecanlanan Peygamberimiz gördüklerini ilk olarak eşi Hz. Hatice’ye anlattı.
Hz.Hatice bu durumu öğrenmek için ,Tevrat ve İncil’den haberdar olan bilge bir insan olan akrabası  Varaka b. Nevfel’e sordu. Varaka ,Hz. Muhammed (s.a.)’in başından geçenleri dinleyince ona gelenin vahiy meleği olduğunu, eğer hayatta kalacak olursa İslam’a daveti sırasında onun yanında olacağını bildirdi.
Aradan zaman geçmesine rağmen tekrar vahiy meleği Cebrail gelmedi. Bu süreye Fetretü’l-Vahiy  denir.
İslam’a davet görevi verilmesi : Hira Mağarasından dönerken  Cebrail meleği ikinci defa gözüktü. Bu ayetlerle birlikte Hz. Muhammed (s.a.)’e İslam’a davet görevi verilmiştir. “Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve insanları uyar. Rabbini her şeyden üstün tut, elbiseni temizle. Kötü şeylerden uzaklaş.” (Müddessir suresi, 1. 5. ayetler.)
 İlk Müslümanlar : Hz. Hatice , Hz. Ali , Zeyd b. Harise , Hz. Ebu Bekir ve daha sonrada Hz. Osman, Zübeyr b. Avam, Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Talha b. Ubeydullah, Hz. Ebu Bekir’in daveti üzerine Müslüman olmuşlardır.
Müşriklerin tepkileri : a)Alay ve kınama b) İşkence c) Boykot şeklindeydi. Ammar b. Yasir, annesi Sümeyye, babası Yasir  işkenceyle öldürülen ilk şehitlerdir. Ukbe , Hz. Peygamber secdede iken bir deve işkembesi getirerek Sevgili Peygamberimizin iki omzunun üzerine koymuştu. Yine Ukbe başka bir defa atkısıyla Hz. Peygamberi boğmaya çalışmış, onu bu durumdan Hz. Ebu Bekir kurtarmıştı. Hz. Peygamberin amcası Ebu Lehep ise Hz. Peygamberin kapısının önüne pislik koyardı. Yengesi Ümmü Cemil de topladığı dikenleri Hz. Peygamberin geçeceği yerlere atardı. Bunun üzerine Tebbet suresi inmiştir.
Boykot için müşriklerin yaptığı anlaşmaya göre ise , Müslümanlar ve onlara arka çıkanlarla kız alınıp verilmeyecek, alışveriş yapılmayacak, oturup kalkılmayacak, selam dahi verilmeyecekti.Üç yıl sonunda anlaşma kaldırıldı.
İslam’a açıktan davetin başlaması : Üç yıl gizli davetten sonra açıktan davet emri , Hz. Peygambere “Sana emredileni açıkça söyle! Müşriklerden de yüz çevir!” ayetinin gelmesi üzerine başlamıştır.
Hüzün Yılı : Çocukluğundan itibaren kendisi koruyup kollayan amcası Ebu Talip ve evliliği boyunca desteğini ondan hiç esirgemeyen eşi Hz. Hatice aynı yıl içerisinde vefat ettiler. Bu nedenle peygamberliğin onuncu yılına denk gelen bu yıla Müslümanlar Hz. Peygamberin çok üzülmesi sebebiyle “Hüzün Yılı” adını verdiler.
Hicret : 615- Müşriklerin ağır baskıları üzerine Hz. Osman liderliğinde (4 kadın, 11 erkek) on beş Müslüman Habeşistan’a hicret etti. 617- Cafer b. Ebu Talip liderliğindeki (18 kadın, 82 erkek) yüz Müslüman ikinci defa Habeşistan’a hicret etti.
620- Hz. Muhammed (s.a.) İslama davet için Taif’e gitti. Ağır hakaretlere uğrayarak Mut’im bin Adiy himayesinde Mekke’ye döndü.
Medine’ye Hicret (622) :  Hz. Peygamber ve Medineliler 1. Ve 2. Akabe biatlarını yaparak Hz. Peygamberi kendi şehirlerine davet etmişler ve onu canları pahasına koruyacaklarına dair söz vermişlerdir. Mekke’den Medine ‘ye göç eden Mekkeli Müslümanlara Muhacir ,Medine’ye göç edelere yardım eden Medineli Müslümanlara da Ensar denilir.      Hz. Peygamber ise  arkadaşı Hz. Ebu Bekir ile birlikte Mekkelilerin kendilerini takip etmelerini engellemek için farklı bir yol takip ederek Medine’ye hicret etmiştir. Yolda Hz. Peygamber Kuba Mescidi’ni yaptırdı. Ranuna vadisinde ilk cuma namazını kıldırdı ve ilk hutbeyi okudu.
MEDİNE DÖNEMİ VE VEFATI
Hz. Peygamber Medine’ye ulaştı ve Ebu Eyyub el- Ensari’nin evine yerleşti.
İlk olarak Peygamberimiz ve sahabeler müminlerin ibadet edebileceği Mescid –i Nebiyi (Peygamber Mescidi) yaptı.
Eğitim faaliyetleri : Peygamberimiz, mescidin yanına kimsesiz, ilim öğrenen ve öğreten müminlerin kalabileceği  Suffa denilen odalar yaptırdı. Burada yetişen sahabiler öğretici olarak bir çok yere gönderilirdi.
İlk Ezan : Müslümanlara namaz vakitlerini bildirmek için , görülen bir rüya üzerine bugünkü şekliyle kabul edilen ezan Bilal-i Habeşi’nin gür sesiyle okunmaya başlandı.
Muhacir Ensar kardeşliği : Mekke’de her şeylerini geride bırakarak gelen Muhacirle , onlara yardım eden Ensar Hz. Peygamber tarafından bire bir kardeş yapıldı.
Medine Sözleşmesi : Hz. Peygamber Medine’de yaşayan Yahudilere yapılan sözleşmeyle hayatlarını ve inançlarını özgürce yaşayacaklarına dair güvence verdi. Yahudilerin kabileleri Benu Kaynuka, Benu Nadir ve Benu Kureyzaydı.
Gazve ve Seriyye : Hz. Peygamberin katılmış olduğu bütün askeri seferlere gazve, onun bizzat katılmadığı bir sahabinin komutasında gönderdiği askeri birliklere ise seriyye adı verilir.
624- Bedir Savaşı : Ticaret kervanlarını ele geçirmek için 305 Müslümanın, 1000 kişiden oluşan müşrik ordusuyla yaptığı savaş sonunda müşriklerden yetmiş kişi öldürüldü. Bir o kadar da asker esir alındı. Müslümanlar ise toplam on dört şehit verdiler. Elde edilen esirlerden okuma yazma bilenler, on Müslümana okuma yazma öğretme karşılığında serbest bırakıldı.
625-Uhud Savaşı :Bedirin yenilgisinin öcünü almak isteyen 3000 kişilik müşrik ordusuyla 700 kişilik Müslüman ordunun yaptığı savaşta, Hz. Peygamberin savaşın sonucu ne olursa olsun kendisinden habersiz yerlerini terk etmemelerini emrettiği Ayneyn tepesindeki 50 okçunun yerlerini terk etmesi sebebiyle ilk başta dağılan müşriklerin tekrar saldırmalarına sebep olmuştur. Hz. Peygamberin bu savaş sırasında dişi kırılmış, miğferinin halkaları darbe sonucunda yanağına batmış, alt dudağı yarılmıştı Ayrıca Peygamberimizin amcası Hz. Hamza şehit edilmişti. Müşriklerden yirmi iki kişi ölürken, Müslümanlardan yetmiş kişi şehit düştü.
627- Hendek (Ahzâb) Savaşı : Ebu Süfyan kumandasında on bin kişilik bir ordu hazırlayan müşriklere karşılık Medine’de savunma yapan 3000 kişilik Müslümanlar Sahabilerden Selman-ı Farisinin fikriyle Medine’nin etrafına hendek kazdı. Müşrikler hendeği geçemedikleri için karşılıklı ok ve taş atmalarla kuşatma yirmi güne yakın sürdü. Savaşın sonunda müminlerden beş kişi şehit düştü. Müşriklerden ise dört kişi öldü. Hendek Savaşı’ndan sonra Mekkeliler bir daha Medine üzerine gelememişlerdir.
630- Mekke’nin Fethi : Mekkeliler Huzaa kabilesine baskın yapıp yirmi üç kişinin öldürülmesiyle 628 yılında yapılan Hudeybiye Antlaşmasını bozmuş oldular . Bunun üzerinde Huzaalılar Hz. Peygamberden yardım istedi. Hz.Peygamber Mekke’yi on bin kişilik büyük bir orduyla  evine kapanan veya Kâbe’ye sığınan hiç kimseye dokunmayarak savaşsız bir şekilde fethetti.
632- Veda Hutbesi : Hz. Peygamber hac sırasında Arafat’ta yüz yirmi bin kişilik kitleye bir konuşma yaptı. Daha sonra bu konuşmasına Veda Hutbesi denilmiştir.
632- 63 yaşında Hz. Peygamber’in Vefatı (13 Rebiyülevvel/8 Haziran Pazartesi) : Hz. Peygamberimizin kabri  Mescid-i Nebi’nin yanı başına defnedilmiştir. Kabrine güzel kokulu bahçe anlamında Ravza-i Mutahhara denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder