Menü

ADS

31 Ekim 2010 Pazar

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Terimler Sözlüğü

A

Adi Şirket Mukavelesi: Kanunla düzenlenen başka bir şirketin ayırıcı niteliklerini taşımamak koşuluyla iki ya da daha çok kişinin ortak güçlerini ya da araçlarını ortak bir amaca ulaşmak amacıyla birleştirmeyi taahhüt ettikleri bir sözleşmedir.
Akort Ücret: Parça sayısı, büyüklük, uzunluk veya ağırlık gibi birimlere göre belirlenir ve belirli bir çalışma dönemine denk gelen ücret, her birim için belirlenen ücretin birim toplamı ile çarpılması sonucu bulunan ücret sistemidir.
Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ya da teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran kişiye alt işveren denir.
Arabuluculuk: Toplu iş uyuşmazlıklarının çözümüne katkı sağlayacak üçüncü bir kişi tarafından yürütülen ve uyuşmazlığın taraflarının görüşlerini birleştirmeye gayret etme ve onları anlaştırma çalışmalarına yönelik barışçı bir çözüm yoludur.
Aracı: Bir işte veya işin bir bölüm ve eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişi.

B

Belirli Süreli İş Sözleşmesi: Başlangıç ve bitim tarihi önceden kararlaştırılmış olan iş sözleşmeleridir.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi: Başlangıç tarihi belli olup, bitim tarihi belli olmayan iş sözleşmeleridir.
Bildirim Süresi: İş sözleşmesi feshedildikten sonra işçilerin çalışmaları ve işverenin de işçileri çalıştırmaları gereken süredir.
Bireysel İş Uyuşmazlığı: Tek bir işçi ile işveren arasında iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıktır.
Birlik: Belirli bir mahal veya bölge sınırları içinde, birbiriyle ilgili olmayan işkollarında mevcut sendikalardan en az ikisinin bir araya gelmeleri suretiyle kurulan üst kuruluşlardır.
Borç Doğurucu Hüküm: Toplu iş sözleşmelerinde, tarafların karşılıklı hak ve borçlarını, sözleşmenin uygulanmasını ve denetimini, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin yolları düzenleyen hükümlere denir.

Ç

Çağrı Üzerine Çalışma: Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi. Çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Çalışma Belgesi: İşverenin işinden ayrılan işçiye, işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösteren vermek zorunda olduğu belgedir.
Çalışma Süresi: İşçinin çalıştırıldığı zamanlarla İK. m. 66/I’de sayılan zamanlardır.
Çocuk İşçi: Onbeş yaşını doldurmamış işçilerdir.

D

Delege: Sendika üyeleri adına genel kurullarda oy kullanma yetkisine ve hareket etme yetkisine sahip olan kişidir.
Derhal Fesih: İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu m. 24′deki, işverenin m. 25′deki haklı sebeplerden birine dayanarak iş sözleşmesinin feshedildiği sona erme şeklidir.

E

Eda Davası: Toplu iş sözleşmesinden doğan hakların ifa edilmemesi sebebiyle açılan davadır.
Ehliyet: Belli kişi ya da kişi birliklerine kanun tarafından tanınmış hukuki bir niteliktir.
Endüstri İlişkileri Sistemi: Örgütlü işçi, işveren ve devlet arasındaki ilişkiler düzeni.
Eşit İşe Eşit Ücret Ödenme İlkesi: Aynı işyerinde, aynı nitelikteki işlerde, eşit verimle çalışanların ücretleri arasında bir farklılığın olamayacağı düşüncesine dayalı anlayış.

F

Fazla Çalışma: Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır.
Fazla Sürelerle Çalışma: Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği hallerde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalardır.
Federasyon: Aynı iş kolunda ve o iş kolu ile ilgili işkollarında mevcut sendikalardan en az ikisinin bir araya gelmeleri suretiyle kurulan üst kuruluşlardır.
Fiil Ehliyeti: Medeni hakları kullanma ehliyeti olarak da ifade edilen bu kavram, bir kişinin bizzat kendi fiil ve muameleleriyle kendi lehine haklar, aleyhine borçlar yaratabilme iktidarıdır.

G

Gaiplik: Bir kimsenin ölümüne muhtemel gözle bakılabilecek bir durumda kaybolması veya uzun zamandan beri kendisinden haber alınamaması halidir.
Gece Dönemi: En geç saat 20. 00′de başlayarak en erken sabah saat 06. 00′ya kadar geçen ve herhalde en fazla on bir saat süren gün dönemidir.
Geçici İş İlişkisi: İşverenin, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesine denir.
Geçici İşgörmezlik Ödeneği: Kısa dönem sigorta kollarında, sigortalının geçici bir dönemde çalışamaz hale geldiğinde, Kurumca ücret kaybı telafi etmek üzere yapılan geçici ödeme.
Genç İşçi: Onbeş yaşını doldurmuş olup da, onsekiz yaşını doldurmamış işçilerdir.
Genel Sağlık Sigortası: Kişilerin ekonomik güçlerine ve istekli olup olmamalarına bakılmaksızın, gelecekte ortaya çıkabilecek sağlık risklerine karşı, öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşılması halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan, toplumun tüm bireylerinin sağlık hizmetlerinden yaygın, adil ve etkili bir şekilde faydalanmasını sağlamayı amaçlayan primli bir sosyal güvenlik aracıdır.
Genel Sağlık Sigortalısı: Adına genel sağlık sigortası primi ödenen ve ödenen bu prim karşılığında da genel sağlık sigortasının sağladığı sağlık hizmetleri ve diğer haklardan yararlanan SSGSSK’nın 60. maddesinde sayılan kişilerdir.
Genel Sağlık Sigortalısının Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişi: Sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan eşi, çocukları (18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını), ana ve babasıdır (geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen).
Genel Sebeplerle Fazla Çalışma: Ülkenin genel yararları veya işin niteliği veya üretimin arttırılması gibi genel sebeplerle yapılan fazla çalışmadır.
Görevli Makam: İşyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin bağlı olduğu, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bulunduğu Bölge Çalışma Müdürlüğü, birden fazla Bölge Çalışma Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak toplu iş sözleşmeleri için de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıdır.
Götürü Ücret: Yapılması gereken bir iş ve işin karşılığında belirlenmiş bir ücretin verilmesine dayalı ücret sistemidir.
Grev: İşçilerin topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti tamamen durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarıdır.
Grev Gözcüleri: Kanuni bir grev kararı alan işçi sendikasının, cebir ve şiddet kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın, kendi üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla işyerinin giriş ve çıkışlarında görevlendirdiği kişilerdir.
Grev Oylaması: Grev kararının işyerinde ilan edilmesinden itibaren, ilan tarihinde o işyerinde çalışan işçilerin en az 1/4′ünün işyerinde grevin uygulanıp uygulanmamasına karar vermek amacıyla yaptıkları oylamadır.
Grup Toplu İş Sözleşmesi: Aynı iş kolunda birden fazla işyerini kapsayan toplu iş sözleşmedir.

H

Hak Düşürücü Süre: Kanunda belirtilmiş olan belli bir sürenin, hak kullanılmaksızın geçirilmesi hakkı ortadan kaldırıyorsa, kanunda öngörülen bu süreye denir.
Hak Ehliyeti: Medeni haklardan yararlanma ehliyeti olarak da ifade edilen bu kavram, hak ve borç sahibi olabilme iktidarıdır.
Hak Sahipleri: Sigortalının ölümü sebebiyle sigorta yardımlarına hak kazanan kimselerdir. Genel olarak sağ kalan eş, çocuklar ve anne ile babadan oluşur.
Hastalık: İş kazası veya meslek hastalığı dışında olmak üzere, sigortalıyı veya aile bireylerini bedensel veya ruhsal yönden zarara uğratan hallerdir.
Hizmet Akdi: Bir kimsenin ücret karşılığında belirli veya belirsiz süre için hizmet görmeyi, hizmetini iş sahibinin elinde bulundurmayı ve iş sahibinin de ona bir ücret vermeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir.

İ

İbra: İşçinin, işyerinden herhangi bir alacağının kalmadığını gösteren belgedir.
İsteğe Bağlı Sigorta: Zorunlu sigortalılık niteliğine sahip olmayanlara, isteğe bağlı sigortalılık imkânı veren sosyal sigorta uygulaması.
İş Kazası: Sigortalının işveren otoritesi altında bulunduğu sırada gördüğü iş veya işin gereği dolayısıyla aniden ve dıştan gelen bir etkenle, onu bedenen veya ruhen zarara uğratan kaza olayı.
İş Uyuşmazlığı: İşçiler veya işçi sendikaları ile işverenler veya işveren sendikaları arasında çalışma koşullarının belirlenmesi, uygulanması, yorumlanması, değiştirilmesi ya da geliştirilmesi ile ilgili hususlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklardır.
İşçi Yararına Yorum İlkesi: Yargı sürecinde, yeterince açık olmayan bir hukuki düzenlemenin, hükmün özüne ya da sözüne aykırı sonuç doğurmayacak biçimde işçi lehine yorumlanmasını öngören anlayış.
İşçiyi Koruma İlkesi: İşçinin, çalışma yaşamında hukuki düzenlemelerle korunması gereğini ifade eden düşünce biçimi.
İşkolu: Ülkede yapılan birbirine benzeyen veya aynı nitelikte olan işlerin gruplandırılması ile oluşturulan her bir gruptur.
İşletme Toplu İş Sözleşmesi: Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı iş kolunda birden çok işyerine sahip bir işletme için yapılan toplu iş sözleşmesine işletme toplu iş sözleşmesi denir.
İşsizlik Ödeneği: İşsizlik sigortasından yararlanan kimselerle, belirli bir süre prim ödeme koşuluyla ve belirli bir süre boyunca verilen ödenek.
İşsizlik: Çalışma arzusu ve yeteneğine sahip, çalışmaya hazır durumda olmakla beraber gelir getirici bir işe sahip bulunmama.
İşveren: Bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek ve tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara denir. Sosyal Sigortalar Kanunu uygulamasında sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişi.
İşveren Vekili: İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir.
İşyeri: İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. SK’ya göre işyeri, işin yapıldığı yere denir. Ayrıca işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerle, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi sair eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.
İşyeri Toplu İş Sözleşmesi: Aynı işkolunda bir işyerini kapsayan toplu iş sözleşmesine denir.
İşyerleri Toplu İş Sözleşmesi: Aynı işkolunda birden çok işyerini kapsayan toplu iş sözleşmesine denir.

K

Kamu Görevlileri: Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yapmak üzere memur, sözleşmeli personel ve geçici personel olarak atanmış kişiler.
Kanun Dışı Grev: Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grevdir.
Kanun Dışı Lokavt: Kanuni lokavt için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan lokavttır.
Kanuni Grev: Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla, çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla TİSGLK hükümlerine uygun olarak yapılan grevdir.
Kanuni Lokavt: Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikasının grev kararı alması halinde TİSGLK hükümlerine uygun olarak yapılan lokavttır.
Kanuni Temsilci: Temsil yetkileri doğrudan doğruya kanundan doğan velayet altındaki küçükler ile kısıtlanmış olanları temsil eden kişilere, başka bir deyişle veli ve vasilere denir.
Kardan Pay Alma: İşçiyi işyerine bağlamak, işçinin verimini arttırmak ve işçiye aidiyet duygusu hissettirmek için uygulanan ücret sistemidir.
Katılım Payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısının veya bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, aldıkları sağlık hizmeti bedelinin kanunla belirlenmiş belli bir oranını veya miktarını karşılamak üzere ödeyecekleri tutardır.
Kayyım: Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimsedir. Sendikanın gerekli organlardan yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması durumunda sendikanın yönetimi için sulh hakimi tarafından atanan kişidir.
Kıdem Tazminatı: İşçinin iş sözleşmesinin sona eriş biçimine bağlı olarak ve işçinin çalıştığı süre dikkate alınarak, ücret tutarına göre işveren tarafından yapılan parasal ödeme.
Kolektif Sendika Özgürlüğü: Sendika tüzükleri düzenlenirken, organlarının oluşturulmasında özerk olmalarını sağlamak için varlıklarının ve faaliyetlerinin devletin siyasi partilerinin, işverenlerin veya diğer kuruluşların müdahalelerine karşı güvence altına alınmasıdır.
Komisyon Ücret: İşçinin yaptığı işin miktarına bağlı maktu veya yüzde olarak ödenen ücret sistemidir.
Kooperatif: Ortak ihtiyaçları elverişli şartlarla karşılamak için kurulan, kar amacı olmayan ortaklıktır.
Koruyucu Sağlık Hizmeti: Kişilerin hastalıktan korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla, kişiye yönelik olarak finansmanı sağlanan sağlık hizmetleridir.

L

Lokavt: İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi teşebbüsü ile veya bir işveren kuruluşunun verdiği karara uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasıdır.
Lokavt Gözcüleri: Kanuni bir lokavt kararı alan işveren sendikasının, cebir ve şiddet kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin lokavt kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla işyerinde görevlendirdiği kişilerdir.

M

Malullük Aylığı: Mamullük sigortasında aranan koşulları taşıyan sigortalıya SSK tarafından bağlanan aylık.
Malullük: Çalışma gücünün bir kısmının ya da tamamının sürekli olarak kaybedilmesi, sakatlık. Hastalık, sakatlık veya yaşlanma sebebiyle meydana gelen ve kısa sürede iyileşme olanağı bulunmayan bir arıza halidir.
Meslek Hastalığı: Yürütülen işin niteliği veya şartları gereği tekrarlanan bir sebeple sigortalının bedensel veya ruhsal yönden geçici veya sürekli olarak hastalanması veya sakatlanması.
Müeyyide (Yaptırım): Kurallara uygun davranılmadığında karşılaşılan tepki biçimidir.
Mümeyyiz: Fiil ve muamelelerinin sebebini, sonuçlarını, kapsam ve etkilerini önceden görebilen ve bunlara uygun olarak hareket edebilme iktidarına sahip olan kişidir.

N

Nafaka Yükümü: Yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoy, altsoy ve kardeşlerine yardım etmekle yükümlü olmaktır.
Nakliye Mukavelesi: Ücret karşılığında eşya taşınmasını konu edinen bir sözleşmedir.
Neşir Mukavelesi: Edebi ya da sanata ilişkin bir eserin yazarının veya yayınlatanların, onu az ya da çok sayıda nüshalar olarak çoğaltmayı ve halk arasında yaymayı borçlanan bir yayınlayana devretmeyi taahhüt ettiği bir sözleşmedir.
Nisbi Emredici Norm: İşçi aleyhine değiştirilemeyen fakat işçinin lehine olacak şekilde her zaman değiştirilebilmesi mümkün olan kanun hükümleridir.
Normatif hüküm: Toplu iş sözleşmelerinin hizmet akdinin yapılması, muhtevası ve sona ermesine ilişkin hükümlerine denir.

O – Ö

Olağanüstü Sebeplerle Fazla Çalışma: Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini sağlayan işyerlerinde fazla çalışmaya ihtiyaç olursa, Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan çalışmadır.
Ölüm Aylığı: Ölüm sigortasında aranan koşulları sağlayan sigortalının hak sahiplerine SSK tarafından bağlanan aylık.
Özürlü: Fiziksel ya da düşünsel yeteneklerinde bir eksiklik ya da bozukluk olan kişi.

P

Prim: İşçinin bireysel olarak veya bir grup içinde üstün çaba göstererek başarılı bir şekilde yapmış olduğu işi ödüllendirmek için ödenen ek bir ücrettir.

S

Sağlık Hizmetleri: İnsan sağlığına zarar veren çeşitli faktörlerin yok edilmesi ve toplumun bu faktörlerin tesirinden korunması, hastaların tedavi edilmesi, beden ve ruhi kabiliyet ve melekeleri azalmış olanların işe alıştırılması için yapılan tıbbi faaliyetlerdir.
Sarı Sendika: İşverenlerin özgür sendikacılık ilkelerinde aykırı bir şekilde kendi denetimleri altına alarak kurdukları sendikalar.
Sendika Özgürlüğü: Bireysel temel hak olarak öğretide bireysel sendika özgürlüğü, olumlu sendika özgürlüğü ve olumsuz sendika özgürlüğü şeklinde ikiye ayrılarak incelenmektedir. Olumlu sendika özgürlüğü, bireylerin serbestçe sendika kurma ve kurulmuş olan sendikalara girme, sendika içinde faaliyette bulunma, sendikanın faaliyetlerine katılma hakkıdır. Olumsuz sendika özgürlüğü ise, bireyin sendikalara girmeme yahut girmiş bulunduğu sendikalardan ayrılma hakkıdır.
Sosyal Güvenlik Sistemi: Bir toplumda yaşayan bireylerin sosyal güvenliklerini sağlamak üzere devletçe düzenlenen kurumlar topluluğu.
Sosyal Politika: Toplumun bağımlı çalışan, ekonomik yönden güçsüz ve özel olarak esirgenmesi gereken kesimlerinin korunup, gerektiğinde ise bakılıp, gözetilmelerini öngören politikaları üreten, sorgulayan ve uygulayan sosyal bilim dalı.
Sosyal Sigorta Primi: Sosyal sigortaların finansmanını sağlamak üzere sigortalının kazancı üzerinden sigortalı, işveren ve bazen de devletçe ödenen tutar.
Sürekli İş: Nitelikleri bakımından otuz iş gününden fazla süren işlerdir.
Süreksiz İş: Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlerdir.
Süreli Fesih: İşçilerin, işyerindeki çalışma süreleri ile orantılı olarak iş sözleşmesi feshedildikten sonra belli bir süre daha çalışmalarını öngören sona erme şeklidir.

T

Takım Kılavuzu: İşverenle takım sözleşmesi yapmak üzere birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsil eden kişidir.
Takım Sözleşmesi: Birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin takım kılavuzu sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmedir.
Tarım İşi: Tarım işleri, en geniş anlamda bitkisel ve hayvansal ürünlerin elde edilmesi, hayvan yetiştirilmesi ve ormancılıktır. Ancak bu faaliyetlerin tarımsal iş olarak nitelenebilmesi için bakım, yetiştirme ve üretme süreçleri ile ilgili olması gerekir. Bu bakımdan faaliyet toprak veya hayvana yönelik bulunsa bile, üretim, yetiştirme ve bakım süreçlerinin biri dışında kalıyorsa tarım işi olarak nitelenemez. Yapılan işin, aynı zamanda söz konusu unsurlar ile yakın ilişki içinde olması da gerekir. Bu bakımdan traktör sürücülüğü, hayvan bakıcılığı, sulama ve ürünleri taşıma işlerini birlikte yürütenlerin gördükleri işler tarımsal faaliyet sayıldığı halde, tarım işyerlerinde işlenen ya da üretilen gıda maddelerinin kente taşınması işlerinde sürücülük, ölçümleme işleri ve yine tarım işyerlerinde ambar memurluğu, kâtiplik, ambulans şoförlüğü gibi işler tarımsal iş olarak kabul edilmemektedir.
Teamül Hukuku: ‘Örf ve Adet Hukuku’ ya da ‘Gelenek Hukuku’ olarak da anılan kurallar. Yetkili bir organ tarafından yürürlüğe konulmuş olan yazılı kurallar değildir. Bunlar toplumda belli bir olayda aynı biçimde hareket edilmesiyle, aynı davranışta bulunulmasıyla kendiliğinden doğarlar.
Telafi Çalışması: İşyerinde işin zorunlu nedenlerle durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer sebeplerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin isteği ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işverenin iki ay içinde çalışılmayan süreler için işçiye yaptırdığı çalışmadır.
Terör Mağduru: Terör eylemleri nedeni ve etkisiyle; şehit olan veya çalışamayacak derecede malül olan kamu görevlileri ile er ve erbaşlar varsa eşleri, yoksa çocuklarından birisi, çocukları da yoksa kardeşlerinden birisi veya malül olup da çalışabilir durumda olan.
Teşmil: Üyelerinin sayısı bağlı olduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde onunu temsil eden işçi sendikalarından en çok üyeye sahip olan sendikanın yaptığı toplu iş sözleşmesinin, Bakanlar Kurulu kararıyla tamamen veya kısmen veya zorunlu değişiklikler yapılarak, o iş kolunda toplu iş sözleşmesi bulunmayan işyerlerini veya bir kısmını kapsayacak şekilde genişletilmesidir.
Toplu Hak Uyuşmazlığı: Toplu iş sözleşmesi veya mevzuattan doğan bir hakkın karşı tarafça uygulanmaması, eksik uygulanması veya farklı yorumlanması dolayısıyla ortaya çıkan uyuşmazlıktır.
Toplu İş Sözleşmesi: Hizmet akdinin yapılması, muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmedir.
Toplu İş Uyuşmazlığı: İşçi sendikası ile işveren veya işveren sendikası arasında çıkan uyuşmazlıktır.
Toplu Menfaat Uyuşmazlığı: Toplu iş sözleşmesi veya mevzuatta yer alan hakların değiştirilmesi ya da yeni haklar elde edilmesi amacıyla çıkan uyuşmazlıktır.
Topluluk Sigortası: Zorunlu sigortalılık niteliğine sahip olmayanlara, topluluk halinde sigortalı olma imkânı veren sosyal sigorta uygulaması.
Türkiye İş Kurumu: İş arayanlara iş, işçi arayanlara ise işçi bulmak üzere aracılık görevi yapan kamu kuruluşlarıdır. Eski adı İş ve İşçi Bulma Kurumudur. Kurumun adı daha sonra Türkiye İş Kurumu olarak değiştirilmiştir.
Tüzel Kişi: Belli bir amacın gerçekleştirilmesine yönelik olarak bir araya gelmiş olan kişilerin oluşturdukları kişi toplulukları veya belli bir amaca hizmet eden mal toplulukları şeklinde ortaya çıkan, kendisini meydana getiren kişilerden ayrı ve bağımsız varlıklardır.

U

Uluslararası Norm: Uluslararası kuruluşlar tarafından benimsenen ilkeler ve üye ülkeleri bağlayıcı kurallar.
Usulsüz Süreli Fesih: Bildirim şartına uyulmaksızın yapılan fesihtir.
Uzlaştırma: Toplu iş uyuşmazlıklarının çözümünde tarafların seçtikleri birer tarafsız aracı ile üçüncü bir tarafsız aracıdan oluşan kurulun uyuşmazlığının çözümü için çaba harcadığı barışçı bir çözüm yoludur.

Y

Yaşlılık Aylığı: Yaşlılık sigortasında aranan koşulları sağlayan sigortalıya SSK tarafından bağlanan aylık.
Yaşlılık: Yaşlanmaya bağlı olarak, ferdin çalışma gücünü kısmen veya tamamen kaybederek, düzenli ve yeterli gelir getiren bir iş tutamaz veya kendi geçimini kendi gücüyle sağlayamaz hale geldiği biyolojik durum.
Yetki: Toplu iş sözleşmesi yapabilme ehliyetine sahip işçi ve işveren sendikalarının ya da sendika üyesi olmayan işverenin Kanunun aradığı niteliklere sahip olmasını ifade eder.
Yorum Davası: Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumu ile ilgili olarak toplu iş sözleşmesi taraflarınca açılan davadır.

Z

Zincirleme İş Sözleşmesi: Belirli süreli iş sözleşmelerinin ardı ardına yapılması halinde ortaya çıkan iş sözleşmesidir.
Zorlayıcı Sebep: Önceden öngörülemeyen yani tahmin edilemeyen dolayısıyla da önlem alınamayan olaylardır.
Zorunlu Sebeplerle Fazla Çalışma: Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak kaydıyla işçilerin hepsi veya bir kısmına yaptırılan çalışmadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder