Menü

ADS

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Aids Nedir – Aids ve HIV Hakkında Herşey, Aids Ödevi

Aids-HIV
HIV kelimesinin açılımı Human Immunodeficiency Virüs’tür (İnsanların Bağışıklık Sisteminin Çökmesine Neden Olan Virüs).
Bu ifade, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilen bir virüs anlamına gelmektedir. Bağışıklık sisteminiz normalde, sizi bakteri ve virüs gibi mikroplardan korur. HIV, vücut sıvıları yoluyla bulaşır. HIV virüsü taşıyan birisiyle korunmadan seks yaparsanız veya aynı iğneyi paylaşırsanız HIV virüsü size de bulaşır. Ya da HIV virüsü taşıyan bir anne HIV’i bebeğine bulaştırabilir.
HIV Nedir?
HIV, AIDS’e yol açan virüstür. HIV, Human Immunodeficiency Virus (Bağışıklık Sisteminin Çökmesine Neden Olan Virüs) kelimelerinin kısaltmasıdır.
HIV virüsü taşıyan insanlar “HIV pozitif” veya “HIV enfeksiyonlu” olarak adlandırılır.
HIV virüsü, bağışıklık sisteminize zarar vererek sizi hasta eder. Bağışıklık sistemi vücudunuzu mikroplardan korur. Bağışıklık sisteminiz çalışmadığında, mikroplar sizi daha kolay hasta edebilir.
Ancak, hasta görünmeyebilir veya hissetmeyebilirsiniz. HIV virüsü taşıdığınızı bile bilmeyebilirsiniz.
AIDS Nedir?
AIDS, HIV virüsü bağışıklık sisteminizi zayıf hale getirdikten sonra ortaya çıkan hastalıktır. AIDS, Acquired Immunodeficiency Syndrome (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) kelimelerinin kısaltmasıdır.
AIDS hastası insanlar, bağışıklık sistemi güçlü olan insanları etkilemeyen mikroplar nedeniyle kötü enfeksiyonlara yakalanırlar. AIDS hastası olmadan yıllar önce HIV virüsü almış olabilirsiniz.
HIV Virüsü kadınlara Nasıl Bulaşır?
HIV virüsü iki temel yolla bulaşır.
1. Seks
HIV vücudunuza HIV virüsü taşıyan birisinin kanı, spermi veya vajinal akıntıları yoluyla bulaşır. Bu durum, vajinal, anal veya oral seks sırasında gerçekleşebilir.
Lateksten yapılmış bir prezervatif kullanarak HIV virüsünden korunabilirsiniz. Doğum kontrol hapları ve lateks olmayan prezervatifler, sizi HIV virüsünden koruyamaz.
HIV virüsü hem bir erkekten hem de bir kadından bulaşabilir. Herhangi bir cinsel hastalığınız varsa HIV virüsünün size bulaşma ihtimali daha yüksektir.
2. İlaçlar
HIV virüsü taşıyan birisiyle kirli bir iğneyi paylaşırsanız, virüs bulaşabilir. Dövme ve vücuda piercing yaptırma işlemlerinde kullanılan iğneler, temiz değilse HIV bulaştırabilir.
HIV Kadınlara Nasıl Bulaşır
Bir Erkekle Seks %36
İğne Paylaşımı %14
Sebebi Bilinmiyor %50
HIV ile ilgili Uyarı İşaretleri
Bazı HIV virüsü belirtileri şunlardır :
Öksürme, ishal, kilo kaybı, gece terlemesi, yorgunluk hissi
İlginç renkli veya kokulu bir vajina akıntısı
Yinelenen veya kalıcı vajina enfeksiyonları
Vajinada veya vajina çevresindeki yara veya acı
Adet dönemlerinde ani bir değişim
Adet dönemleri arasında karın ağrısı
Seks sırasındaki olağandışı acı veya ağrı
Dilinizde veya ağzınızın içinde beyaz noktalar veya yaralar
HIV Testi Yaptırma
Aşağıdaki durumlar sizin için geçerliyse HIV testi yaptırmalısınız:
İğneleri paylaşıyorsanız
Eşiniz ilaç kullanmışsa veya kullanıyorsa
Vücudunuzda herhangi bir HIV belirtisi varsa
Prezervatif kullanmadan seks yaptıysanız da test
yaptırmalısınız. Test yaptırmak basit ve kolaydır. Test sonucunda virüs taşıyıp taşımadığınızı öğrenebilirsiniz. Ancak, virüsün bağışıklık sisteminize ne kadar zarar verdiğini öğrenemezsiniz.
Nasıl Test Yaptırabilirim
Bazı yerlerde, adınızı vermeniz gerekmez, testin sonuçları yalnızca size bildirilecektir.
Diğer yerlerde, sonuçlar Sağlık yetkilinize veya danışmanınıza da bildirilir. Ancak, sağlık yetkilileri genellikle siz izin vermedikçe sonuçları başkasına vermezler.
Tedavi Olma
HIV için herhangi bir tedavi bulunmamaktadır. HIV virüsü
taşıyan binlerce kişide yapılan çalışmalar, kombinasyon tedavisinin, insanların daha iyi hissetmesine ve daha uzun yaşamasına yardımcı olabildiğini göstermiştir.
Bir doktorla, hemşireyle veya danışmanla konuşun. Tedavi seçenekleri hakkında size daha fazla bilgi verebilir.
Gereken Cevapları Alma
Bugün, birçok yerde AIDS testi yaptırabilir ve AIDS konusundaki sorularınıza yanıt alabilirsiniz:
Sağlık bakanlığına bağlı birimlerde veya yerel sağlık kuruluşlarında
Devlet kliniklerinde
Özel doktorlarda
Özel laboratuarlarda
Birçok devlet kliniğinde
test işlemi ücretsiz olarak veya çok az bir ücretle gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, doktorunuz da HIV testi yapabilir ve sonuçları verebilir. Evde test yaptığınız takdirde sonuçlar için danışabileceğiniz yerler bulunmaktadır.
Hamile olan veya hamile kalmayı planlayan kadınlar için daha fazla bilgi verilebilir.
HIV Virüsüyle Nasıl Savaşabilirsiniz?
HIV virüsü taşıdığınızı bir kere öğrendikten sonra, sağlık uzmanlarıyla birlikte hareket etmeniz her zaman çok önemlidir. Nasıl yürüdüğünü biliyorsanız, tedavinize devam etmek her zaman daha kolaydır. Virüs nasıl çoğalıyor? İlaçlar, virüsle savaşmanıza nasıl yardım ediyor? Virüsünüzün ve ilaç tedavinizin ne durumda olduğunu daha iyi anlamanıza yardımcı olmak için bu soruların cevapları verilmiştir.
HIV de dahil olmak üzere virüsler, kendi kendilerini kopyalayamazlar, çoğalamazlar.Varlığını sürdürmek için HIV virüsünün vücudunuzdaki sağlıklı bir hücreyi işgal etmesi gerekmektedir
HIV virüsü, CD4 hücrelerini işgal etmeye eğilimlidir. CD4 hücreleri vücudun bağışıklık sisteminin sizi hasta edebilecek mikrop ve virüslere karşı korumasına yardımcı olan özel hücrelerdir
SIK SORULAN SORULAR:
Ben HIV (+) Bir Kişiyim. Bu AIDS Hastası Olduğum Anlamına mı Geliyor?
“HIV (+)” test sonuçları, sizin AIDS’e neden olan virusla (HIV) enfekte olduğunuz anlamına geliyor. CD4+ T hücre sayınız 200hücre/mm3′ün Altına düştüğünde ve/veya AIDS ile ilişkili bir hastalık (fırsatçı enfeksiyonlar ve Kaposi Sarkomu gibi) gelişirse HIV AIDS hastalığına doğru ilerler.
CD4+ T Hücre Sayısı Ne Demektir?
CD4+ T hücre sayısı kişinin ölçülen CD4+ T hücre miktarı demektir. HIV kişinin bu hücrelerini enfekte eder ve çoğalmak (kendi kopyasını yapar) için bu hücreleri kullanır. Bu hücreler zarar gördükçe kişinin bağışıklık sistemi zayıflar ve kişi fırsatçı enfeksiyonlara (bakteriyel, viral, parazit ve mantar gibi) daha çabuk yakalanır.
Viral Yük Nedir?
Viral yük insanın kanında bulunan virus (HIV) miktarıdır. Yüksek miktarda viral yükü olan olan kişi, düşük viral yükü olan kişiden daha çabuk AIDS geliştirir.
CD4+ T Hücresi Nedir?
CD4+T hücrelerine, Akyuvarlar, T yardımcı hücreleri de denilmektedir. İnsan bağışıklık sisteminde diğer hücrelerle birlikte hastalıklara karşı savaşırlar. HIV, çoğalmak için bu hücreleri kullanır. Sağlıklı bir kimsede CD4+T hücre sayısı 800-1200/mm3 kadardır.
Hangi Testler Yapılabilir?
Türkiye’de kan ve kan ürünlerini toplayan ve saklayan merkezlerde (Kan Bankaları-Kızılay Kan Merkezi gibi) alınan her kan bağışında, HIV, Hepatit-B ve Hepatit-C virus Antikorları veya antijenleri açısından tarama yapılması kanunen gereklidir.
Nerelerde Bakılabilir?
Tanı ELISA yöntemiyle konur. ELISA virusun bulaşmasından sonra 10-12 haftada sonuç verebilir.
HIV tedavisine başlamadan önce doktorunuz tam bir hikaye almalı, fizik muayene yapmalı ve kan testlerini istemelidir. Bu testler tam kan sayımı, viral yük testi ve CD4+ T hücre sayımını içerir. Ayrıca enfeksiyonlar için gerekli diğer testler (sifiliz, tüberkülin deri testi, toksoplazma Antikor testi ve kadınlar için jinekolojik Pap Smear testi) yapılmalıdır. Viral Yük testi ve CD4+ T hücre ölçme testi, HIV tedavisine başlamadan önce mutlaka yapılmalıdır.
Nasıl Bir Doktora Gitmeliyim?
HIV tedavisi kompleks bir tedavi olduğundan doktorunuzda HIV ve AIDS tedavisi konusunda uzman olmalıdır. Tedaviniz hakkında karar verirken yakından çalışabileceğiniz birine ihtiyacınız olur ve bu yüzden kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir kişi olmalıdır. Bu HIV tedavisinin yararları ve riskleri hakkında herşeyi rahatlıkla sorabilmeniz için önemlidir. Ayrıca Türkiye ‘de AIDS tanı ve tedavisi hakkında sizi yönlendirebilecek ve yardımcı olabilecek merkezler bulunmaktadır.
KAYNAK:
aids.gen.tr
Aids ve Korunma Yolları
Denizli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mithat Ekici, vatandaşlara AIDS konusunda uyarılarda bulunarak, “HIV girdiği vücudun, mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayarak, bağışıklık sistemini etkileyip yok eder” dedi.
Denizli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mithat Ekici, AIDS hastalığına neden olan HIV virüsünün bağışıklık sistemini yok ettiğini belirterek, “HIV girdiği vücudun, mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayarak, bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Kanında HIV virüsü bulunan kişilere ise HIV Pozitif denir. Test, bulaşma olduktan 3 Ay sonra yapılmalıdır. Anti-HIV testinin pozitif olması kanda HIV virüsünün olduğunu gösterir. Ancak testin yalancı pozitif çıkma ihtimali de vardır. Bu nedenle, kişinin Westernblood testi denen doğrulama testini de yaptırması gerekmektedir. Anti-HIV testi, üniversite hastanelerinin mikrobiyoloji laboratuarlarında, sigorta ve devlet hastanelerinin laboratuarlarında ve özel laboratuarlarda yaptırılabilir” dedi.
HIV virüsü taşıyan kişilerin tedaviyle kaliteli ve uzun bir hayat sürebileceğini belirten Dr. Ekici,
ancak tedavinin doktor kontrolünde ve hayat boyu sürdürülmesi gerektiğini kaydetti. HIV bulaştıktan sonra AIDS belirtilerin kişinin hayat koşullarına göre 3-15 yıl içerisinde ortaya çıktığını ifade eden Dr. Ekici, “Hatta bazen daha uzun bir süre sonra ortaya çıkar. HIV bulaştığı vücutta özellikle CD4T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır. zarar gören CD4T hücreleri giderek azalır ve bunun sonucu olarak vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğrar. Vücut direnci zayıflayan hastada, normalde zararsız olan, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar belirir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlanan uçuk, pamukçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, tüberküloz, akciğer hastalıkları gibi belirtiler ortaya çıkar. Kişide bu belirtilerin ancak birkaç tanesinin birarada bulunması durumunda AIDS düşünülebilir” diye konuştu.
VİRÜS 3 YOLLA BULAŞIYOR
HIV virüsünün cinsel ilişki, kan ve anneden bebeğine olmak üzere 3 yolla bulaştığını söyleyen Dr. Ekici, “Bulaşmaların yüzde 80-85′i cinsel ilişkiyle, yüzde 10-15′i kan ile olmaktadır. Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme aletleri, Akupunktur iğneleri, jilet, makas gibi tüm kesici aletlerle bulaşabilir. Damar içi uyuşturucu kullananların paylaştıkları iğne, enjektör ve uyuşturucu Madde eritilen kaşıklarla bulaşma olabilir. HIV’ li organ nakli ile de bulaşma olasılığı vardır. Bulaşmaların yüzde 3-5′i ise anneden bebeğine olmaktadır. HIV’in doğacak çocuğa geçme ihtimali yaklaşık yüzde 30′dur. Gebe annenin tedavisiyle bu oran yüzde 7′ye düşmektedir. Sütle geçme oranı fazla olmamakla birlikte, HIV pozitif annelere emzirme önerilmez. HIV günlük yaşamda, aynı odada bulunma, aynı okulda okuma, aynı Havayı soluma ile bulaşmaz. HIV sağlam deriden geçmez, tükürük, gözyaşı, ter, aksırık, öksürük, idrar, dışkı, el sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, yanaktan ve elden öpme, tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam, sivrisinek ve diğer böceklerin sokması, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla yaşamak HIV’in bulaşmasına neden olmaz” şeklinde konuştu. Dr. Ekici ayrıca, HIV’li kanın bulaştığı eşyadaki virüsün eşyanın birkaç Dakika kaynatılarak ya da 60 derecede 30 dakika ısıtarak öldürülmesi gerektiğini kaydederek şunları söyledi:
“Sulandırılmış çamaşır suyu, HIV’i 10 dakika içinde öldürür. Ultraviyole ile ışınlama (mavi ışık) HIV’in yok edilmesi için önerilmeyen bir yöntemdir. Ultraviyole ışını doğrudan temas ettiği yüzeydeki mikropları öldürür. Cismin altında kalan mikropları öldürmez. Su ve sabunla iyice yıkanması sonucunda (en az 15 saniye) bütün mikroplar gibi HIV de deriden uzaklaştırılabilir. Yıkandıktan sonra derinin Alkol ile temizlenmesi uygun olabilir. Yaralanma durumunda, yara yeri önce sabun ve su ile iyice yıkanmalı, ardından tentürdiyot veya bet adin gibi bir antiseptik ile temizlenmelidir.”
Günümüzde henüz çare bulunamayan ve ölümle sonuçlanan mikrobik bir hastalık olan AIDS’in dünyadaki yayılımında bir numaralı bulaşma yolunun cinsel ilişki olduğu belirtildi.
Uzmanlar, ‘Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Hastalığı’ manasına gelen kelimelerin baş harflerinden oluşan AIDS’in, HIV (İnsan immun yetmezlik virüsü) denilen bir virüsle meydana geldiğini bildirdi. AIDS’in halen en mühim bulaşma şekli ve yolu homoseksüel ilişkiler olmakla beraber, gayrimeşru bütün cinsi münasebetlerin de bu hastalık için aynı risk taşıdığı kaydedildi. Uyuşturucu müptelalarında (iğneyle zerk yapanlarda), ortak enjektör kullananlarda, kan ve kan ürünlerinin naklinde (bilhassa faktör 8 alan hemofili hastaları için) daima hastalık riski olduğunun iyi bilinmesi gerektiği ifade edilerek, ayrıca, hasta olan anneden bebeğine, gerek rahim içinde plasentayla, gerekse doğumdan sonra emzirmeyle hastalık geçmesinin mümkün olduğu vurgulandı.
Uzmanlar, AIDS’in ölümle sonuçlanan mikrobik bir hastalık olduğunu söyleyerek, bu mikrobun bulaştıktan sonra bağışıklık sistemini bozduğunu ve insanın birçok hastalığa karşı kendini koruyamamasına sebep olduğunu belirtti. zamanla vücudun savunma sisteminin yavaş yavaş ortadan kalktığını ve ortalama 10 yıl sonra, çeşitli hastalık belirtilerinin görülmeye başladığını bildiren uzmanlar, AIDS hastalığı ortaya çıksın çıkmasın, mikrobu taşıyan kişilerin başkalarına bulaştırabileceği uyarısında bulundu.
AIDS’İN AŞISI BULUNMUYOR
Bir insanda AIDS mikrobu olduğunu belli edecek net bir işaret olmadığını kaydeden uzmanlar, kesin teşhisin ancak kan muayenesi ile konulduğunu ifade ederek, AIDS’in kesin tedavisi olmadığını ve henüz koruyucu bir aşı bulunmadığını vurguladı. Uzmanlara göre mikrop; kişiden kişiye, cinsel ilişki yoluyla, kan yoluyla ve anneden bebeğine geçebiliyor.
Uzmanlara göre, AIDS’ten korunmak için şu tedbirlerin alınması gerekiyor:
“Mikrobu taşıyıp taşımadığı bilinmeyen kişi ile girilen cinsel ilişkilerde kondom kullanılmalı. Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünleri kesinlikle kullanılmamalı. Şırınga, iğne, jilet gibi her türlü delici ve kesici Alet, başkaları ile paylaşılmamalı. Çiftler evlilik ve hamilelik öncesinde AIDS testi yaptırmalı”
AIDS mikrobunun, vücut dışında yaşayamayan çok dayanıksız bir virüs olduğunu ve dış ortamda kısa sürede öldüğünü anlatan uzmanlar, bu yüzden, el sıkışma, sarılma, dokunma, aynı tabaktan yemek yeme ile tuvalet ve banyolardan geçme tehlikesinin olmadığını belirtiyor.
AIDS’in insandan insana en fazla kadın-erkek arasındaki cinsel ilişki yoluyla bulaştığını bildiren uzmanlar, bunun yanı sıra, iki erkek arasındaki eşcinsel ilişkilerin de AIDS’in bulaşması açısından önemli yollardan olduğunu kaydetti. Uzmanlar, cinsel ilişkide kadın cinsel organının daha geniş doku yüzeyine sahip olması ve ilaveten meninin daha yüksek yoğunlukta mikrop içermesine bağlı olarak, kadınların daha fazla risk altında olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, AIDS’ten korunmanın en güvenli yolunun ise tek eşlilik olduğunu ifade etti.
KAN YOLUYLA BULAŞMA
Mikrobu almış kişiden alınan kan, kan ürünleri, organ, doku ve spermin başkasına verilmesiyle virüsün bulaşabildiğini vurgulayan uzmanlar, kan yoluyla bulaşmanın diğer biçimini de, ‘Sterilize edilmemiş yani mikroptan arındırılmamış iğne, enjektör, makas, jilet gibi diğer delici-kesici aletlerin kullanılması’ olarak açıkladı. Uzmanlar, damardan uyuşturucu kullananların, kendi aralarında ortak iğne, enjektör kullanmalarına bağlı olarak, en fazla risk altındaki gruplar arasında yer aldığını belirtti.
Kan yoluyla bulaşmanın önlenmesi için, öncelikle tüm kan ve kan ürünleri ile organ, doku, sperm vs. veren kişilerin uygun testlerle taranması gerektiğini bildiren uzmanlar, mikropla bulaşmış veya kontrolü yapılmamış kan ve kan ürünlerinin hiçbir şekilde kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
Tıbbi uygulamalarda tek kullanımlık iğne, şırınga ve malzemenin kullanılması veya bunlar sterilize veya dezenfekte edilmeden kullanılmaması gerektiğini ifade eden uzmanlar, “Kişiler AIDS’ten korunmak için ortak jilet kullanımından kaçınmalı, makas, kesici delici tırnak bakım malzemelerinin steril olduğundan emin olmadan kullanılmalarına izin vermemelidirler. Bu aletlerin 20 Dakika kaynatılması veya çamaşır suyunda bekletilmeleri ile AIDS mikrobunun etkisiz hale getirilmesi kolayca mümkün olabilmektedir” önerisinde bulundu.
Mikrobu almış olan annenin, bebeğine bulaştırabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, AIDS mikrobunun, hamilelik esnasında, doğum sırasında veya Anne Sütü ile bebeğe geçebildiğini belirtti. Uzmanlar, anneden bebeğe bulaşma oranının yüzde 30 civarında olduğunun tahmin edildiğini bildirdi. Uzmanlar, annneden bebeğine bulaşmayı en erken devrede tespit etmek ve gerekli tedbirleri alabilmek için gebelik öncesi AIDS tarama testleri yaptırılması gerektiğini kaydetti.
AIDS-UYUŞTURUCU İLİŞKİSİ
Uyuşturucu Madde bağımlılığının AIDS için çok ciddi risk faktörü olduğunu vurgulayan uzmanlar, damar yolu ile uyuşturucu kullananlarda AIDS’e sık rastlanıldığını ifade etti. Uyuşturucu bağımlılarının, damar yolu ile uyuşturucu kullanırken, sıklıkla başkası tarafından da kullanılmış, kirli enjektörleri defalarca kullandığına dikkat çeken uzmanlar, bu yolla AIDS mikrobunun, bağımlılar arasında hızla yayılmasına sebep olduğunu belirtti. Uzmanlar, buna ilaveten uyuşturucu kullananlar arasında yaygın olarak görülen kontrolsüz ve korunmasız cinsel ilişkilerin de AIDS’in yayılımına sebep olduğunu bildirdi.
AIDS’in kesin teşhisinin laboratuvar tetkikleri ile konulduğunu ifade eden uzmanlar, en fazla kullanılan teşhis yönteminin, tarama testleri ile kanda Antikor tayini olarak açıkladı. Antikorun, mikroba karşı vücudun geliştirdiği maddelere denildiğini ve bunların, mikrop girdikten ortalama 3 Ay sonra oluştuğunu vurgulayan uzmanlar, bu sürenin 6 haftadan 1 yıla kadar değişebildiğini kaydetti.
İlk tarama testleri ile Pozitif bulunan tüm örneklerin, mutlaka daha ileri teknik gerektiren doğrulama testi ile incelendiğini söyleyen uzmanlar, bunun sebebini, ‘başka sebeplere bağlı olarak hatalı pozitiflik görülebilmesine’ bağladı. Uzmanlar, doğrulama testi ile tekrar pozitif bulunan kişinin, ‘AIDS mikrobu ile karşılaşmış’ demek olduğunu belirtti.
Tarama testlerinin devlet hastanelerinde, halk sağlığı laboratuarlarında, özel hastane ve laboratuarlarda, Kızılay kan merkezlerinde, üniversite hastanelerinde yapılmakta olduğunu anlatan uzmanlar, test başvurusunda bulunan kişinin kimlik bilgilerinin gizli tutulmak zorunda olduğuna dikkat çekti.
Genel kural olarak, hastalığı ne olursa olsun her hastaya mümkün olduğunca cesaret ve umut vermek gerektiğini bildiren uzmanlar, “Buna özellikle ihtiyacı olan AIDS hastaları, doktoruna, yakınlarına ve arkadaşlarına güven duygusunu kaybetmemeli ve olabildiği ölçüde normal hayat ve ilişkilerini sürdürmelidirler” dedi.
AIDS’e yakalananlarda başlangıçta kabullenememe ve isyan duyguları ortaya çıkabileceğini vurgulayan uzmanlar, bunu yalnızlık, toplum tarafından dışlanma hissi, umutsuzluk ve çaresizlik duygularının izlediğini, kişinin ruhi çökkünlüğe girebildiğini kaydederek, “Uykusuzluk, iştah bozukluğu, zayıflama, unutkanlık, çabuk yorulma, halsizlik, umutsuzluk, çaresizlik duyguları ruhi çöküntü belirtisi olabilir. Ruhi destek ve tedaviler, hastanın hayata daha umutla sarılmasını ve mücadele için kendini daha güçlü hissetmesini sağlayacaktır. AIDS’e yakalananlar çekinmeden psikiyatriste başvurmalı ve duygularını paylaşmalıdırlar” önerisinde bulundular.
aidsaids belitileriaids nediraids testiAids ve Korunma YollarıAidsten Korunmamnın yollarıaile hekimiBen HIV (+) Bir Kişiyim. Bu AIDS Hastası Olduğum Anlamına mı Geliyor?CD4+ T Hücre Sayısı Ne DemektirCD4+ T Hücresi Nedir,hamilelik öncesinde AIDS testihıvhıv testihıv testi nasıl yapılırhıv testi nerede yapılırHIV Testi Yaptırmahıv virüsü,HIV virüsü belirtileriHIV Virüsü kadınlara Nasıl Bulaşır?HIV Virüsüyle Nasıl SavaşabilirsinizViral Yük NedirAids Nedir – HIV Hakkında Herşey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder