Kronik, tekrarlayan, pembe renkli, yüzeyi pütürlü olan kaşıntılı döküntülerdir. Aktif lezyonlar tüm vücütta yaygın veya bir bölgede sınırlı olabilir. Bunlar pembe renkli, sulantılı, kaşıntılı lezyonlar şeklinde olabilir. Aşırı kaşınma sonucu enfekte olabilirler. Lezyonların sürekli olarak nüks ettiği veya iyileşmediği dönemlerde cilt kalınlaşması, çizgilenmesi, soyulmalar ve renk koyulaşması olabilir. Hastalığın başlangıç yaşına göre lezyonların vücüttaki dağılımı farklılık gösterir. 1. İnfantil ( bebeklik dönemi ) Atopik Dermatit: 2 ay-2 yaş arası çocuklarda görülür. Lezyonlar özellikle yüzde ( sıklıkla yanaklarda ), saçlı deride, boyunda, sırtta, diz ve dirsek bölgelerinde oluşur. Bu dönemde başlayan hastalık 3 yaşında iyileşebilir veya ileri çocukluk yaşlarında da devam edebilir. 2. Çocukluk Çağı Atopik Dermatiti: 2-12 yaşlar arasında görülür. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü, diz arkası, boyun, el bileği ve Ayak bileğinde görülür. Lezyoların olduğu cilt bölgelerinde kuruluk, çizgilenme, sulanma ve kaşıntı vardır. 3. Erişkin Dönemi Atopik Dermatiti: Çocukluk çağı atopik dermatitinin devam etmesi veya ilk kez 12-20 yaşlar arasında başlayan cilt hastalığı şeklinde ortaya çıkabilir. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü ve diz arkasında bulunur. Bazen ellerde de olabilir. Genellikle ciltte çizgilenme, kalınlaşma ve rengin kahverengileşmesine neden olur. Bazen göz çevresi ve ağız çevresinde kuruluk ve cildin dökülmesi eşlik edebilir. Genellikle kronik seyirlidir. Atopik Dermatite Eşlik Edebilen Bulgular: · El ve ayak tabanı çizgilerinin belirginleşmesi · Göz altında koyu gölgeler · Yanak, sırt, kol ve bacakta sınırları belirgin soluk renkli bölgeler · Atopik dermatiti olan bebekler ileriki yıllarda Astım veya allerjik rinit olabilirler Atopik Dermatit ( Egzema ) Nasıl Tedavi Edilir? 1.Koruyucu Önlemler: Bu hastaların ciltleri aşırı kurudur. Cilt kuruluğu belirtilerin alevlenmesine neden olur. Bu nedenle cildin sürekli olarak nemlendirilmesi son derece önemlidir. Ayrıca bu kişiler normal sabun kullanmamalıdır. Kremli sabunların kullanılması önerilir. terleme şikayetleri arttırdığından, özellikle Sıcak havalarda dikkat edilmesi önerilir. Tetkiklerde belirtilere sebep olan herhangi bir allerjen ( inek sütü, yumurta, ev tozu akarı gibi ) saptanırsa, bu allejenden kaçınmak için doktorun önerdiği önlemler mutlaka alınmalıdır. 2.İlaç Tedavisi: 1.Kaşıntı önleyiciler ( antihistaminikler-şurup, tablet ) Bu hastaların en önemli şikayeti kaşıntıdır. Bu şikayetlerin ortadan kalkması için doktorunuzun önerdiği ilacı şikayetlerin alevlendiği dönemlerde kullanmak gerekir. 2.Lokal Kortikosteroidler ( merhem, krem ) Cilt lezyonlarının aktif olduğu dönemlerde lezyon üzerine haricen ince bir tabaka halinde doktorunuzun önerdiği kullanma süresi dikkate alınarak uygulanır. Bu ilaçlar doktorun önerdiği nemlendirici ile cilt nemlendirildikten sonra uygulanmalıdır.
1. Atopik dermatit nedir, nasıl bir hastalıktır?
Atopik dermatit, bebeklik ve çocukluk döneminde oluşan, ancak yetişkinlerde de görülebilen, yinelemelerle karakterize, kronik, kaşıntılı bir deri hastalığıdır. Çocukluk döneminde başlayan atopik dermatit, hastaların %90’ından fazlasında, ergenlik dönemi sonrasında da devam eder. Sıklıkla kişisel ve ailesel atopik dermatit, Alerjik nezle ya da Astım hastalığı öyküsü ile birlikte bulunur.
2. Semptomları nelerdir?
Atopik dermatitin klinik görünümü ve belirtilerin dağılımı hastanın yaşına ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Akut belirtiler kızarıklık ve kaşıntı şeklindedir. Akut atopik dermatit sıklıkla bebeklerde görülür ve yüzü, saçlı deriyi ve kol ve bacakların dış yüzeylerini etkiler. Büyük çocuklar ve yetişkinlerde, deride kalınlaşma ve deri çizgilerinde belirginleşme ile karakterize, kronik atopik dermatit ile karşılaşılır. Belirtiler boyun, göz kapakları, dirsek önü ve diz arkası gibi bölgelerde yoğunlaşır. Hastalığın her döneminde deri kuruluğu mevcuttur. Atopik dermatitli hastalarda virus, bakteri ve mantar hastalıkları daha sık gelişir. Kaşıntı olmaksızın atopik dermatit tanısı konamaz. Atopik dermatitli hastalarda kaşıntı gün boyu aralıklı seyrederken, genellikle akşamları ve geceleri daha şiddetlenir. Bu durum hastaların uyku düzenlerinin bozulmasına neden olabilir.
3. Atopik dermatitin ortaya çıkma sebepleri nelerdir?
Atopik dermatitin oluşmasında genetik, immünolojik ve çevresel etkenler rol oynamaktadır. Hastaların %80’inde ev tozu allerjenleri, polenler, küf mantarları gibi Hava yolu ile alınan allerjenlere ve gıdasal allerjenlere karşı antikorlar bulunur. Bakterilerin de atopik dermatitin gelişimine katkıda bulundukları düşünülmektedir.
4. Atopik dermatitin tedavi yöntemlerinden söz eder misiniz? Kesin tedavisi mevcut mu? Yeni gelişmeler var mı?
Atopik dermatitin tedavisinde farklı güçte değişik yerel kortikosteroid preparatları yaklaşık yarım yüzyıldan beri derideki kızarıklığın, ödemin ve kaşıntının tedavisinde kullanılmaktadır. Bu grup ilaçların deride incelme, deri enfeksiyonları, deri çatlamaları, kılcal damar genişlemeleri, deri içi kanamaları gibi yan etkileri vardır ve geniş yüzeylere sürüldüklerinde deriden emilip kana geçerek sistemik yan etkiler oluşturabilirler. O nedenle kortikosteroid kremlerinin geniş deri yüzeylerinde, göz çevresinde ve boyun, yüz, koltuk altı ve kasıklar gibi derinin ince olduğu bölgelerde doktor kontrolünde dikkatlice kullanılması gerekir. Deride infeksiyon varsa yerel kortikosteroidler uygulanmamalı, kullanım için hekimin direktiflerine dikkatle uyulmalı ve hekimin önerisinden daha uzun süre kullanılmamalıdırlar.
Atopik dermatit tedavisinde tıbbın her alanında olduğu gibi yenilikler ve yeni tedavi olanakları ortaya çıkmaktadır. Örneğin steroid (kortizon) içermeyen bu nedenle de yukarıda sözü geçen yan etkileri bulunmayan yeni ilaçlar geliştirilmiştir. Bu preparatların deriden emilimi çok az olduğundan özellikle bebeklerde ve erişkinlerde hassas bölgeler ve geniş alanlarda bile güvenli bir şekilde kullanılabilmektedir.
5. Hastalığın ilerlemesini önlemek için hastalar günlük yaşamlarında nelere dikkat etmelidir? Ne gibi önerileriniz olabilir?
Duştan hemen sonra, krem ya da merhem şeklindeki nemlendiriciler uygulanmalıdır. Banyoda ılık Su tercih edilmeli sabun kullanımı sınırlanmalı ya da daha iyisi sabun içermeyen temizleyiciler kullanılmalıdır. Kurulama hafifçe bastırılarak yapılmalı, havlu ile kuvvetle ovarak kurulama işleminden kaçınılmalıdır.
Çocukların tırnakları kısa ve temiz olmalıdır.
Atopik dermatitin alevlenmesine yol açan, sabun ve deterjanlar, kimyasal çözücüler, beyazlatıcılar, boyalar, yün ve sentetik kumaşlar, Alkol içeren deri bakım ürünleri, kozmetikler ve parfümler gibi irritanlarla temastan kaçınılmalıdır.
Soğuk havalarda deriyi en fazla koruyacak şekilde giyinilmeli, Yazın ince ve pamuklu giysiler tercih edilmelidir.
Yataklarda, halk arasında ev tozu böcekleri olarak bilinen akarları geçirmeyen kılıflar kullanılmalı, koltuk kanepe gibi özel kılıfla kaplanmayan yerlerde uyumaktan kaçınılmalı, çarşaflar her hafta 65o C’de yıkanmalıdır. 6-12 Ayda bir halı, koltuk ve kanepeler için akarları öldüren temizlik ürünleri kullanılmalıdır. Evde hayvan, çiçek, Bitki bulundurulmamalı, kuştüyü yastık, yorgan ve yünlü giysiler kullanılmamalıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder