Gölge oyunlarının bölümleri ve bu oyunların içeriğini belirtiniz
Dört bölümden oluşur;
Mukaddime: Oyundan önce perdenin ortasına konan göstermelik nâreke (kamıştan yapılmış bir çeşit düdük) zırıltısı ve tef velvelesi ile kaldırılır. Daha sonra seyirciye göre sol taraftan Hacıvat semai formunda bir şarkı söyleyerek gelir, şarkısını bitirdikten sonra perde gazelini okur, perde gazeli bittikten sonra seyirciyi selamlar ve Karagöz’ü çağırır, Karagöz ise bağırmamasını söyler. Hacıvat’ın bağırmaya devam etmesi üzerine ise aşağıya atlar ve alt alta, üst üste kavga ederler Hacıvat kaçar, Karagöz sırt üstü yerde yatar ve Hacıvat’a söylenir, sonunda “bir daha gel bak ben sana neler yaparım” der demez Hacıvat tekrar gelir ve Mukaddime biter.
Muhavere: Muhavere asıl oyunun konusuyla ilgili değildir. Bu bölüm Karagöz’ün yabancı sözcükleri kullanarak konuşan Hacıvat’ı yanlış anlaması ya da yanlış anlar görünmesi, böylece ortaya türlü cinaslar ve nükteler çıkmasıyla sürer gider. Muhavereler her konuya açıktır, önceden bilinen bir muhaverenin içine günlük olaylar sokulabileceği gibi, günlük olayları şakacı bir dille eleştiren doğaçlama muhaverelerde olabilir. Muhavere bölümü kafası kızan Karagöz’den dayak yiyen Hacıvat’ın kaçması, yalnız kalan Karagöz’ün “Sen gidersin beni buraya mıhlamazlar, pamuk ipliğiyle hiç bağlamazlar, ben de çeker gider köşe pencereme otururum bakalım burada ne oyunlar oynanır” diyerek çıkması ile sona erer.
Fasıl: Bu bölümde bildiğimiz tiyatro oyunları gibi baştan sona bir oyun oynanır, oyunun akışına göre kendi kılık ve şiveleri ile Zenne, Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi, Tiryaki, Frenk,Yahudi gibi değişik tipler girip çıkarlar. Karagöz ustası oyunun akışına göre bu tipleri azaltıp çoğaltabilir.
Bitiş: Fasıl bölümü sona erdikten sonra Karagöz ile Hacıvat perdeye gelirler. Karagöz Hacıvat’ı tekrar döver,bunun üzerine Hacıvat Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim hemann der ve seyirciyi selamlayarak çıkar. Karagöz’de her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola der ve çıkar. Arkadaki ışığın sönmesiyle oyun sona erer.
Gölge Oyunu geleneksel olarak hayvan derilerinden kesilerek hazırlanmış insan, hayvan, eşya gibi figürlerin bir ışık kaynağı önünde oynatılarak, gölgelerinin gerdirilmiş, beyaz bir perdeye düşürüldüğü gösteri sanatıdır.
Kökenleri üzerine çeşitli görüşler olmakla birlikte; Asya'nın zengin gölge oyunu geleneği, bu sanatın Cava'dan, Hindistan'dan veya Çin kültürlerinden 10. yüzyıldan itibaren yayıldığı görüşünü desteklemektedir. İslam ülkelerinde görülen gölge oyununun, benzerlikler de göz önüne alındığında, Cava'dan geldiği tahmin edilmektedir. Anadolu'ya ise, 16. yüzyılda Mısır'dan gelmiş olma ihtimali büyüktür. Türklere, Cava ve Hindistan'dan, Çingene oynatıcılar yoluyla geldiği de iddia edilmektedir.
Zamanla bu oyuna Türkler kendi yaratıcılıklarını katmış; ona çok daha renkli, hareketli, özgün bir biçim vermişlerdir. Öyle ki, 19. yüzyılda Mısır'ı ziyaret eden gezginler, orada izledikleri oyunun Karagöz ve Hacivat olduğunu ve gölge oyununun Mısır'a Türkler tarafından getirildiğini düşünmüşlerdir. İlk başlarda 28 farklı oyundan oluşan Hacivat Karagöz oyunları zamanla türemiştir. Ramazan ayında Kadir Gecesi hariç her akşam bir oyun oynanırdı. Farklı yörelere ait insanlar, Zenne, Karagöz'ün karısı, v.b kişiler oyunda yer alırdı. Piri Şeyh Küşteri olarak bilinir. Öyle ki oyunun oynandığı perdeye Küşteri Meydanı da denilirdi. Mukaddime (giriş), Muhavere (atışma), Fasıl (asıl amacın, oyunun sergilendiği bölüm), Bitiş (yapılan hatalar için özür dilenilen ve bir sonraki oyun hakkında bilgi verilen bölüm) olmak üzere 4 bölümden oluşur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder