29 Ekim
Rüzgar gibi savrulur dağlarda Bozguna uğramış düşman Anadolu’da Yiğitler,Kahramanlar senin uğruna Bölünmez Padişah Vahdettin uğruna
Bayram’dır Bayrak’tır bu bizlere Cephede Şehit düşmüş ölümüz Toprak’la Bayrak’la sarılı bedenimiz Çıkmaz bu bizim kefenimiz
Yine savaşırız bin yıl bin sene Geri gelme sekte Vatanımız Miras’tır yeni gelen nesiller 29 Ekim Özgürlüktür yurdumuza
Dalgalansın sancak dört bir yanda Armağandır Şehitlerden Gazilerden Bin yıllık tahtı deviren, Padişah’ı sürgün eden Bu Cumhuriyeti kuran armağan eden ATAM
Korkarim deli gibi Onuda benim gibi Vuracaklar biliyorum Birbirini sevdi diye
Koymazlar yere yurda Yasatmazlar onlari burda Vuracaklar biliyorum Birbirini sevdi diye
29 ekim persembe 1998
ON BEŞ YILI KARŞILARKEN | Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı, Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı.
Topraklaşan ellerde birer meşale yansın. Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın.
Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden, Kaçsın da cehennemler o bir dalma alevden,
Canlansın ışık selleri olsun da o damla Beş devletin öldürdüğü devlet bir adamla.
Kim der ki en son rakamlar da delirsin. On beş asır on beş yılın eb'adına girsin.
Dünyaları bir fert evet oynattı yerinden, Sarsıldı demirler evet azmin demirinden.
Mazi yıkılıp gitti evet fesli, kafesli: Lâkin bugünün ey granit bünyeli nesli,
Bir şey ele geçmez şerefin sade adından. Sen arşı bırak, varsa haber ver kanadından.
Gökten ne çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş, Sen alnını göster ne kadar yükselebilmiş.
Gökler çıkabildin, uçabildinse derindir, Tarihi kendin yazıyorsan, eserindir.
Bahsetme bugün sade dünün mucizesinden, İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden.
Asrın yaşamak hakkını vermez sana kimse; Sen asrını üstünde izin varsa benimse;
BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR TOPRAK EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR |
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder