Osmanlı saray kültürünü yansıtarak el yazmaları gibi lüks öğeleri süsleyen genelde Padişah ve diğer yüksek mertebelilere sunulmuş bir sanat şeklidir. Minyatür sanatı İslam dünyasında özellikle yer bulmuş bir saray sanatıdır. Yüksek gelişmişliğe ve kapsamlılığa, geç Orta Çağ'da İran, Irak, Orta Asya, ve Anadolu'da bulunan Türk ve Pers hanedanlıkları dönemlerinde erişmiştir. Osmanlı miniyatür sanatı, hep birlikte kitap sanatı olarak anılan Hat, Nakş, Tezhip, Ebru ve Cilt gibi birbiriyle ilişkili geleneksel sanatlardan biridir.
Minyatür sanatının Osmanlı himayesinde gelişip özgün Osmanlı minyatürü haline gelmesi II. Mehmet'ten I. Süleyman'a kadar olan dönemde gerçekleşmiş, 18. yüzyıla kadar da Minyatür sanatı Osmanlı sarayında önemli bir yer teşkil etmiştir.
Nakkaşhane
smanlı devletinde süslü el yazma üretiminin ana kaynağı Osmanlı İmparatorluk Nakkaşhanesi olmuştur. İstanbul'un fethinden kısa bir süre sonra II. Mehmed tarafından Topkapı sarayının hemen dışında inşa edilmiştir.[1] Nakkaşhanede çalışan sanatçıların bir bölümü ayrıca ufak atölyelerde de faliyet göstermişlerdir. Sanatçılara Kitab sanatı üzerinde çıraklık eğitimi de verilmiştir. Nakş ustaları Nakkaş olarak bazen de minyatürist olarak adlandırılmışlardır. Nakkaşların eserleri tahta oymacılığından, seramik, ve minyatür sanatına kadar geniş bir çeşitlilik içermiştir.
16. yüzyıl boyunca Osmanlı Nakkaşhanesinde özellikle Herat, Semerkant, Şiraz, Bağdat ve Tebriz saraylarından nakkaşların getirilmesiyle büyük değişimler yaşanmıştır. Sonrasında da Balkanlar,Avrupa ve Orta Asya'dan resim ustalarının gelişiyle resimde batı ve doğu usülleri Osmanlı nakkaşhanesinde harmanlanmıştır.
Osmanlı Minyatür Sanatının Gelişimi ve Tarihçesi
Miniyatür sanatının Osmanlılara geçişi Osmanlıların etkileşim içerisinde bulunduğu kendinden önce ve aynı dönem var olmuş İlhanlılar, batı İran, Irak ve Kafkasya yöresinde bulunanKarakoyunlular, kuzey batı Iran ve doğu Anadolu'da bulunan Akkoyunlular, İran ve Orta Asya'da bulunan Timurlular ve Memlûkler vasıtasıyla geçmiştir. Özellikle Fars kültürü Osmanlı Saray kültürüne model olmuş ve Osmanlı sanatı ve edebiyatı Fars kültüründen güçlü bir şekilde etkilenmiştir.
Osmalı İmparatorluğunda, minyatür sanatı etkileşim halinde olduğu bu kültürlerden izler barındırmakla birlikte, Osmanlı döneminde kendine özgü bir şekil almıştır. Osmanlıların ayrıca Avrupa,Balkan ve Akdeniz topluluklarıyla da kültürel alış veriş içerisinde olması bunda etkili olmuştur.
II. Mehmet dönemi
II. Mehmed'in portrelerinin yarattığı etki, ve Osmanlı sanatkarlarının İtalyan ustalarla belli bir dönem çalışma imkanlarına kavuşmuş olmaları, Osmanlı Minyatür ustalarının portreye olan ilgisini artırmıştır. Kısa bir süre sonra da portre Osmanlı minyatürünün ve İmparatorluk Nakkaşhanesinin repatuvarına girmiştir. Nakkaş Sinan Bey ve öğrencisi Ahmed Şiblizade minyatür içerisinde portre alanınında uzmanlaşmışlardır. Portre ve minyatür sanatının karışımından Osmanlı minyatür sanatı doğmuştur. Bu sanat hem batılı gölgeleme ve perspektif tekniklerini içermiş hem de geleneksel Pers minyatür sanatının özelliklerini barındırmıştır.[5]Osmanlı devletinde minyatür sanatı 15. yüzyıl ortalarında önem kazanmaya başlamıştır. II. Mehmed'in minyatür sanatına olan ilgisi bu sanatın gelişiminde önemli rol oynamıştır.[2] İstanbul fetih edilmeden evvel Edirne'de bir saray Nakkaşhanesi fetihten sonra da Istanbul'daTopkapı Sarayı'nın yakınlarına imparatorluk Nakkaşhanesi yaptırmıştır.[3] II. Mehmed'in imparatorluk vizyonunun bir parçası olarak sanata büyük önem vermiş olmasından dolayı, imparatorluğun tüm bölgelerinden ve ötesinden sanatkarlar İstanbula getirilimiştir bu dönemde. Yine bu dönemde önemli İtalyan ressamlar İstanbula çağrılmış, ve bu ressamlar tekniklerini Osmanlı sanatkarlarıyla paylaşmışlardır.Venediklisanatçı Costanzo da Ferrara 1477-1478 yılları arasında İstanbul'a gelmiş ve Mehmed'in büst portresini yapmıştır.[4] 1479 yılında da diğer bir Venedikli ressam Gentile Bellini İstanbul'a gelip 1481 yılına kadar Osmanlı sarayında ikamet etmiştir. Bu dönemde Fatih Sultan Mehmed'in ünlü portresini yapmıştır.[4]
15. yüzyıl sonları, 16. yüzyıl Başlarında Osmanlı Minyatür Sanatı
II. Beyazıt, I. Selim ve I. Süleyman dönemlerinde Osmanlı Minyatür sanatı büyük gelişim ve dönüşüm göstermiştir. Osmanlı hanedanlığının sanat vasıtasıyla yüceltilmesi bu dönemde de yer bulmuştur. Bu dönemde tarih yazıcılığı büyük önem kazanmış dolayısıyla Osmanlı minyatür sanatı da önemini artırmıştır.
I. Selim döneminde, Osmanlı İmparatorluk Nakkaşhanesinde büyük değişiklere yol açacak, İran'dan sanatkar göçü yaşanmıştır. 1514 yılında Çaldıran muharebesinde I. Selim Safevî devletiniyenilgiye uğratmış ve batı İran'da bulunan Safavi başkenti Tebriz'i ele geçirmiştir. Tebriz'in kısa sürede terk etmesine rağmen I. Selim Tebriz'den önemli sayıda sanatçı ve ressamı İstanbul'a getirtmiştir.[6]
Osmanlı minyatür sanatı ilk gelişmeye başladığı dönemden beri Pers minyatüründen ve sanatçılarından etkilenmiştir. Öyleki İmparatorluk Nakkaşhanesi ilk kurulmasından itibaren sürekli Pers minyatür ustaları bulundurmuştur. Herat'tan, Semerkant'tan, Diyarbakır'dan, Şiraz ve Bağdat'tan zaman zaman minyatür ustalarının İstanbul İmparatorluk Nakkaşhanesine katılmaları olağan olmuştur. Fakat II. Selim döneminde görülen İran'dan İstanbul'a sanatçı göçü Osmanlı tarihinde görülen tek seferde en büyük göç olmuştur. Bu göç Osmanlı minyatürünü derinden etkilemiş ve şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Bu ressamlar sayesinde Osmanlı minyatürü, Tebriz minyatürünün detaylandırılmış süsleme ve dokusunu benimsemiştir. Batılı sanatçıların ve batı sanatının II. Mehmet döneminde Osmanlı minyatürüne yaptığı etkiden sonra Osmanlı minyatür tarihindeki ikinci büyük etkiyi yapmıştır.
Osmanlı minyatür tarihindeki üçüncü büyük değişim ise Osmanlıların Akdeniz'de bir deniz kuvveti olmasıyla başlamıştır. Osmanlıların denizcilikle ilgilenmeleri Akdeniz medeniyetleriyle etkileşimini artırmış. Sonrasında da Akdeniz topluluklarının ustalaştığı Kartografya, Portolan harita ve denizcilik Atlası gibi çizim teknikleriyle yakın temas halinde olmuşlardır. Osmanlı'da bu tip haritalar ilk olarak süslemeden uzak pratik amaçlarla üretilmiş fakat kısa bir süre sonra bu haritaların süslemeli ve resimli hale gelip kitap sanatına dahil olmuştur. Genelde mevkili kişiler için yapılmaya başlanmıştır
Kartografya'nın Osmanlı minyatürüyle etkileşiminden doğan iki büyük eser Kitab-ı Bahriye ve Beyan-i menazi-i seferi irakeyn I. Süleyman döneminde tamamlanmıştır.
Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesinden bazı haritalar
Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesi Osmanlı tarihinde en çok yeniden üretilen lüks kitablarından birisi olmuştur. Harita çizimiyle minyatür sanatının birlikte arz edilmesinde Matrakçı Nasuh önemli rol oynamıştır. I. Süleyman'ın tarafından Beyan-ı Menzil'i yapmakla görevlendirilmiş, Süleyman'ın 1534-1535 yıllarındaki doğu seferini konu edinen bu eseri 1537 yılında tamamlamıştır. Bu eserinde batı ve Akdeniz harita teknikleriyle Osmanlı minyatür sanatını harmanlamıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder