Menü

ADS

25 Eylül 2013 Çarşamba

Yahya Kemal Beyatlı Edebi Kişiliği-Şiir Anlayışı-Eserleri

   YAHYA KEMÂL BEYATLI  ( 1884 – 1958 )
Millî Edebiyat Dönemi bağımsız yazarlarındandır.
Modern Türk şiir dilinin oluşturulmasında en büyük isimlerden olan Y. Kemal, şiirimize Batılı anlayışla ilk çekidüzen veren şairdir.
Millî Edebiyat anlayışını dil bakımından desteklemesine rağmen konu seçimi, nazım biçimleri ve vezin yönlerinden bu anlayışa uzak kaldı.
Mısra mükemmelliği ( “ Mısra benim namusumdur “ ) , hayallere uygun bir ritmi yaka-layacak aruz  kalıbı, ses uyumu, lirizm…Yahya Kemalin en  belirgin özellikleridir.
Çağdaş Batı şiiriyle Divan şiirimizin bileşimini gerçekleştiren “ neo- klâsik “ bir şairdir. Divan şiirini  çağdaş bir yorumla veren şiirleri vardır.
Şiirde şekil mükemmelliği aramış, kelimeleri bir kuyumcu titizliğiyle seçmiştir.
Şiirde şekil kusursuzluğu araması sebebiyle parnasizmin edebiyatımızdaki önemli tem-silcilerindendir.
Şiir anlayışını “ öz şiir” , “halis şiir” tabiriyle ifade eder.  Bu, Batı şiir akımlarının en seçkin özellikleriyle Divan şiiri geleneğinin birleştirilmesinden çıkartılmış bir anlayıştır.
Öz şiir, şekil ve manaca mükemmel, bir manayı noksan-sız ve fazlasız ifade eden, son derece dikkatle düzenlenmiş ahenkli, musikili mısralardan meydana  gelen bir  duygu ve fikir kompozisyonudur.
Sanat görüşü , “ Yalnız bizim olanı yazmaktır.” Türk milletinin değerlerini, tarihini, du-
yuş ve sezişlerini halkın diliyle anlatma  çabasındadır.
Şiirlerinde toplum sorunlarına yer vermez. En çok işlediği temalar milli tarih, aşk, ölüm, sonsuzluk, rindlik ve İstanbul’dur. Milli tarihimize ve özellikle bu tarihin en muhteşem safhası olan Osmanlı tarih ve medeniyetine  hayrandır.
Şiirlerinde üzerinde durduğu tarihi dönem, 1071’ den sonraki dönemdir. Tarihi temalar üzerinde dururken, sanki o devirlerin ve olayların içinde bizzat bulunmuş gibi canlı  bir üslûp kullanır.
Osmanlı-Türk  medeniyetinin en güzel eserlerini barındıran  İstanbul’u tarih ve medeni-yetimizin bir özeti sayar. Bu yüzden İstanbul’a çok düşkündür.
İç ahengi her şeyden üstün tutar. “ Şiirin musikiden başka bir musiki “ olduğu düşünce-sinden hareketle şiiri nesirden uzaklaştırır.
“ Ok “ şiiri hariç bütün şiirlerini aruzla yazmıştır. Aruzu “ Türk aruzu “ haline getiren şairlerimizdendir.
“ Türkçe ağzımda annemin sütüdür.” diyen şair, İstanbul  Türkçesini başarıyla kullan-mış, anlaşılır bir dille yazmıştır.
Şiirlerinde, Divan şiiri nazım şekillerinden faydalanmış, gazel, rubai, şarkı şekillerini canlandırmıştır.

ESERLERİ :

         Şiir :
        Kendi Gök Kubbemiz
        Eski Şiirin Rüzgarıyla  ( Divan şiiri tarzındaki şiirleri )
        Rübailer ve Hayyam Rübailerini Türkçe Söyleyiş
 
        Nesir :
        Aziz İstanbul
        Eğil Dağlar
        Siyasi ve Edebi Portreler
        Siyasi Hikayeler
        Edebiyata Dair
       Çocukluğum Gençliğim Siyasî ve Edebî Hatıraları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder