Millî Edebiyat Dönemi bağımsız yazarlarındandır.
Modern Türk şiir dilinin oluşturulmasında en büyük isimlerden olan Y. Kemal, şiirimize Batılı anlayışla ilk çekidüzen veren şairdir.
Millî Edebiyat anlayışını dil bakımından desteklemesine rağmen konu seçimi, nazım biçimleri ve vezin yönlerinden bu anlayışa uzak kaldı.
Mısra mükemmelliği ( “ Mısra benim namusumdur “ ) , hayallere uygun bir ritmi yaka-layacak aruz kalıbı, ses uyumu, lirizm…Yahya Kemalin en belirgin özellikleridir.
Çağdaş Batı şiiriyle Divan şiirimizin bileşimini gerçekleştiren “ neo- klâsik “ bir şairdir. Divan şiirini çağdaş bir yorumla veren şiirleri vardır.
Şiirde şekil mükemmelliği aramış, kelimeleri bir kuyumcu titizliğiyle seçmiştir.
Şiirde şekil kusursuzluğu araması sebebiyle parnasizmin edebiyatımızdaki önemli tem-silcilerindendir.
Şiir anlayışını “ öz şiir” , “halis şiir” tabiriyle ifade eder. Bu, Batı şiir akımlarının en seçkin özellikleriyle Divan şiiri geleneğinin birleştirilmesinden çıkartılmış bir anlayıştır.
Öz şiir, şekil ve manaca mükemmel, bir manayı noksan-sız ve fazlasız ifade eden, son derece dikkatle düzenlenmiş ahenkli, musikili mısralardan meydana gelen bir duygu ve fikir kompozisyonudur.
Sanat görüşü , “ Yalnız bizim olanı yazmaktır.” Türk milletinin değerlerini, tarihini, du-
yuş ve sezişlerini halkın diliyle anlatma çabasındadır.
Şiirlerinde toplum sorunlarına yer vermez. En çok işlediği temalar milli tarih, aşk, ölüm, sonsuzluk, rindlik ve İstanbul’dur. Milli tarihimize ve özellikle bu tarihin en muhteşem safhası olan Osmanlı tarih ve medeniyetine hayrandır.
Şiirlerinde üzerinde durduğu tarihi dönem, 1071’ den sonraki dönemdir. Tarihi temalar üzerinde dururken, sanki o devirlerin ve olayların içinde bizzat bulunmuş gibi canlı bir üslûp kullanır.
Osmanlı-Türk medeniyetinin en güzel eserlerini barındıran İstanbul’u tarih ve medeni-yetimizin bir özeti sayar. Bu yüzden İstanbul’a çok düşkündür.
İç ahengi her şeyden üstün tutar. “ Şiirin musikiden başka bir musiki “ olduğu düşünce-sinden hareketle şiiri nesirden uzaklaştırır.
“ Ok “ şiiri hariç bütün şiirlerini aruzla yazmıştır. Aruzu “ Türk aruzu “ haline getiren şairlerimizdendir.
“ Türkçe ağzımda annemin sütüdür.” diyen şair, İstanbul Türkçesini başarıyla kullan-mış, anlaşılır bir dille yazmıştır.
Şiirlerinde, Divan şiiri nazım şekillerinden faydalanmış, gazel, rubai, şarkı şekillerini canlandırmıştır.
ESERLERİ :
Şiir :
Kendi Gök Kubbemiz
Eski Şiirin Rüzgarıyla ( Divan şiiri tarzındaki şiirleri )
Rübailer ve Hayyam Rübailerini Türkçe Söyleyiş
Nesir :
Aziz İstanbul
Eğil Dağlar
Siyasi ve Edebi Portreler
Siyasi Hikayeler
Edebiyata Dair
Çocukluğum Gençliğim Siyasî ve Edebî Hatıraları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder