3 Mart 1924 tarihi Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, demokratik ve laik bir ulus-devlet temeline dayanmasını sağlayan üç yasa kabul edilmiştir.
* Şeriyye - Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletleri’nin kaldırılmasına ilişkin Kanun.Kanunun 1. maddesinde “Türkiye Cumhuriyetinde yasaları yapmaya ve yürütmeye yalnız TBMM ile hükümet yetkilidir” denilmek suretiyle halkın yönetiminin yine halkın seçeceği temsilcilere bırakan demokratik devlet anlayışının benimsenmiş olduğunu görüyoruz.
*Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu.
Bu kanun ile yurttaşlar arasında duygu, düşünce ve kültür birliği ile dayanışmanın sağlanması amaçlanmış, ilkokuldan başlayarak okullaşmanın her kademesinde “eğitim birliği” ilkesine bağlı kalmak, kadın erkek ayrımı yapmadan Cumhuriyetimizin temel niteliklerine bağlı kuşakların yetiştirilmesini sağlamak hedeflenmiştir.
Tevhidi Tedrisat Kanunu 4. maddesini hatırlatmak istiyorum
: “Milli Eğitim Bakanlığı dini bilgiler bakımından yüksek uzmanlar yetiştirmek üzere Üniversitede bir İlahiyat Fakültesi kuracak, ayrıca imamlık ve hatiplik gibi dini görevlerin yerine getirilmesiyle görevli memurların yetişmesi için de ayrı okullar açacaktır.” Ya bugün geldiğimiz nokta...
* Üçüncüsüyle Hilafetin kaldırılması kabul edildi.
3 Mart 1924 de TBMM’de bu üç devrim yasalarından ikisi maddeleri okunarak üzerinde herhangi bir tartışma yapılmaksızın 15 -20 dakikada oy birliğiyle geçti.
Ama 431 sayılı üçüncü yasa altı saatten fazla tartışıldı, karşı çıkanlar oldu. “Halifelik kaldırılırsa Cuma namazları kılınmaz” endişeleri bile dile getirildi. Cumhuriyeti ilan eden bir ulusun kendi varlığını korumak için her türlü ikiliklere karşı durması fikri gerekir, anlayışı egemen oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder