Temiz ve sağlıklı bir çevre, bütün canlıların yaşayabilmesi için temel koşuldur. Her canlı gibi insanda çevresiyle uyum içinde yaşamak zorundadır. İnsan hayatının devamını sağlayan sağlığı korumak ise, ancak sağlıklı ve temiz bir çevre ile mümkündür. Bu nedenle vücudumuzu ve elbisemizi temiz tuttuğumuz gibi, yaşadığımız; uzak ve yakın çevremiz olan, evimizi, sokağımızı, okulumuzu, sınıfımızı, kısaca içinde yaşadığımız dünyamızı da temiz tutmalıyız.
Dinimizde çevre temizliğinin önemi nedir?
İslam ahlakının temel ilkelerinden biri de çevreyi korumaktır. Yüce Rabb’imiz, evreni en güzel şekilde yaratmış, gökyüzünde ve yeryüzünde bulunan her şeyi insanın emrine vermiştir.(Câsiye suresi, ayet 13) İnsanın huzurlu ve mutlu bir hayat sürmesi için, Allah, ona güzel bir çevre teslim etmiştir. İnsan kendisine emanet edilen çevreyi korumakla görevlidir. Yüce Allah Kur’an’da “Göğü yükseltti ve dengeyi o koydu. Sakın dengeyi bozmayın.” (Rahman 7-8) buyurarak dengeyi bozacak davranışlardan kaçınılmasını istemektedir. Peygamberimiz de “Çevrenizi temizleyiniz” (Tirmizi, Edep, 41) buyurmuştur. Bu nedenle çevreyi korumak dini bir görevdir.
Çevre temizliği dinimizin bir emri olmasının yanında “hak” kavramı ile de yakından ilgilidir. Çünkü içinde yaşadığımız çevreyi başkaları ile paylaşırız. Buraların temiz tutulması ve korunması hepimizi ilgilendirir. Ortaklaşa kullandığımız çevreyi kirletmek onlara haksızlık olur. Bu nedenle bir kimsenin başkalarının kullandığı çevreyi kirletmeye hakkı yoktur. Bu “kendisine yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmamak” ilkesine ters düşer. Bu önemli bir ahlak ilkesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder