Kültürümüzde sofra adabıyla ilgili ne gibi kurallar hatırlıyorsunuz?
Sofrada Uyulması Gereken Kurallar
Sofrada Uyulması Gereken Görgü Kuralları
Sofrada Uyulması Gereken Kuralları Nelerdir
Sofrada Uyulması Gereken Kurallar hakkında geniş anlaıtm oldukca yararlı bilgiler Sora adabına uygun öğrenmemiz gereken tüm bilgilerin yer aldığı Sofrada Uyulması Gereken Kuralları sizlere sunuyoruz..
Yemek âdâbı konusunda dikkat edilmesi gereken diğer hususlar, maddeler halinde şöylece sıralanabilir:
a- Lokmayı, ağıza göre almalı ve iyice çiğnedikten sonra yutmalı;
b- Lokmayı, yutmadıkça ikinci lokmayı el uzatmamalı;
c-Ekmeği dişlerle koparmamalı;
d- Ağızda ekmek varken kimse ile konuşmamalı;
e- Yemeğin soğutulması için içine üflememeli;
f- Başkalarını tiksindirecek, iğrendirecek davranışlarda bulunmamalı;
g- Başkalarının lokmasına ve yemesine bakmamalı;
h- Lokmayı ağıza koyarken, başı tabağa doğru uzatmamalı;
ı-Yemekte israf etmemeli, lokmayı ve verilen yemeği bitirmeye çalışmalı;
i- Ağızdan bir şey çıkarmak gerekirse, yüzü sofradan çevirmeli ve o şeyi sol el ile olmalı;
j- Koparılan lokmayı yemeklerin içine banarken dikkat etmeli, parmakların yemeğe girmemesini sağlamalı;
k- Toplu yemek yenirken, herkesin yeyip bitirmesini beklemeli, daha önce sofradan el çekilmemeli ve kaldırılmamalı;
l- Yemeğe önce yaşça veya mevki yönüyle büyük olan kişinin başlamasını beklemeli;
m- Sokaklarda ve ayakta ekmek yememeğe dikkat edilmeli;
n-Ekmek kırıntılarının nimet olduğunu unutmamalı ve onlara gereken özen gösterilmeli;
o- Yemek yeme işi bitince Allah'ın verdiği bunca nimetle karşı bir şükür ifadesi olarak dua etmeli ve kısaca "Elhamdülillah" demeli ;
ö- Yemekten sonra eller iyice yıkanmalı, dişler fırça veya misvak ile temizlenmelidir.
31 Ekim 2015 Cumartesi
Peygamber efendimizin misafirlere ikramda bulunmayı tavsiye eden bir hadisi
Peygamber efendimizin misafirlere ikramda bulunmayı tavsiye eden bir hadisi;
''Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşularına eziyet etmesin rahatsızlık vermesin.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, misafirine ikramda bulunsun.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.''
Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75
''Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse komşularına eziyet etmesin rahatsızlık vermesin.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, misafirine ikramda bulunsun.
Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.''
Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75
Yemek sonrası ağız temizliğinin sağlıklı yaşam için önemi hakkında bilgi
Yemek sonrası ağız temizliğinin sağlıklı yaşam için önemi hakkında bilgi
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır. Dişlerin besinlerin parçalanması, öğütülmesi görevlerinin yanı sıra konuşmada ve görünümümüzde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğnemede ve/veya ısırmada da zorluk olur. Dişlerin gelişim süreci içerisinde ilk çıkan süt dişleri, daha sonra yerlerini kalıcı dişlere bırakır. Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir. Ağızda ve dişlerde yapısal ve işlevsel herhangi bir bozukluğun olmaması, ağız ve dişlerin görevlerini tam olarak yapabilmeleri durumu “ağız ve diş sağlığı”nın varlığını gösterir.
Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır. Dişlerin besinlerin parçalanması, öğütülmesi görevlerinin yanı sıra konuşmada ve görünümümüzde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğnemede ve/veya ısırmada da zorluk olur. Dişlerin gelişim süreci içerisinde ilk çıkan süt dişleri, daha sonra yerlerini kalıcı dişlere bırakır. Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir. Ağızda ve dişlerde yapısal ve işlevsel herhangi bir bozukluğun olmaması, ağız ve dişlerin görevlerini tam olarak yapabilmeleri durumu “ağız ve diş sağlığı”nın varlığını gösterir.
Yemek öncesi temizliğin sağlıklı yaşam içim önemi nedir?
Yemek öncesi temizliğin sağlıklı yaşam içim önemi nedir?
Peygamerimiz '' yemeğin bereketi başta ve sonda elleri yıkamaktadır'' buyuruyor...
Sadece ellerimizi yıkayarak bile binlerce hastalıktan kurtulabiliriz.
Temizlik yaparak her türlü mikroplardan arınabiliriz.
Sağlıklı olmanın ilk şartı temiz olmaktır.
Temizlik şahsi ve yaşadığımız çevre için sağlık getirmektedir.
Temiz olan her şey canlı ve cansız ömrü daha uzun olur.
Temiz bir çevrede bulaşıcı hastalıklar barınamaz.
Peygamerimiz '' yemeğin bereketi başta ve sonda elleri yıkamaktadır'' buyuruyor...
Sadece ellerimizi yıkayarak bile binlerce hastalıktan kurtulabiliriz.
Temizlik yaparak her türlü mikroplardan arınabiliriz.
Sağlıklı olmanın ilk şartı temiz olmaktır.
Temizlik şahsi ve yaşadığımız çevre için sağlık getirmektedir.
Temiz olan her şey canlı ve cansız ömrü daha uzun olur.
Temiz bir çevrede bulaşıcı hastalıklar barınamaz.
Yazın, soğuk su musluklarının ve soğuk su borularının yüzeylerinde terleme benzeri yoğuşmaların nedeni nedir?
Yazın, soğuk su musluklarının ve soğuk su borularının yüzeylerinde terleme benzeri yoğuşmaların nedeni nedir?
Yazın, soğuk su musluklarının ve soğuk su borularının yüzeylerinde terleme benzeri yoğuşmalar olur. Nedenini açıklayalım.
Havada mutlaka nem vardır. Yani gaz halindeki su molekülleri havada bulunur. Yazın soğuk su borularına çarpan nemli havadaki su buharı ısı vererek yoğuşur. Bu yüzden soğuk su borularının yüzeylerinde terleme benzeri yoğuşmalar olur.
Yazın, soğuk su musluklarının ve soğuk su borularının yüzeylerinde terleme benzeri yoğuşmalar olur. Nedenini açıklayalım.
Havada mutlaka nem vardır. Yani gaz halindeki su molekülleri havada bulunur. Yazın soğuk su borularına çarpan nemli havadaki su buharı ısı vererek yoğuşur. Bu yüzden soğuk su borularının yüzeylerinde terleme benzeri yoğuşmalar olur.
Deniz suyu güneş enerjisiyle buharlaştırılıp tuz elde edilir. Buharlaşma havuzlarının geniş ve sığ olması tercih edilir. Neden?
Deniz suyu güneş enerjisiyle buharlaştırılıp tuz elde edilir. Buharlaşma havuzlarının geniş ve sığ olması tercih edilir. Neden?
Buharlaşma yüzeyde gerçekleşir. Yüzey ne kadar büyükse buharlaşma o kadar çok olur. Buharlaşma havuzlarındaki suyun hızlıca buharlaşması için havuzlar geniş tutulur. Su derinliği ise sığdır.
Buharlaşma yüzeyde gerçekleşir. Yüzey ne kadar büyükse buharlaşma o kadar çok olur. Buharlaşma havuzlarındaki suyun hızlıca buharlaşması için havuzlar geniş tutulur. Su derinliği ise sığdır.
Bez torbalara konulan ekmek kuruduğu hâlde naylon torbadaki ekmek kurumaz. Neden?
Bez torbalara konulan ekmek kuruduğu hâlde naylon torbadaki ekmek kurumaz. Neden?
Su her sıcaklıkta buharlaşabilir. Bez turbadaki ekmek buharlaşmadan dolayı kurur. Ayıca bez torba üzerindeki hava hareketleri buharlaşmayı hızlandırır.
Naylon torbanın içindeki ekmek biraz buhalaşınca naylonun içindeki hava neme doyar ve buharlaşma durur. Ayrıca naylonun içi hava hareketlerinden etkilenmez. Bu yüzden naylon torbadaki ekmek kurumaz.
Su her sıcaklıkta buharlaşabilir. Bez turbadaki ekmek buharlaşmadan dolayı kurur. Ayıca bez torba üzerindeki hava hareketleri buharlaşmayı hızlandırır.
Naylon torbanın içindeki ekmek biraz buhalaşınca naylonun içindeki hava neme doyar ve buharlaşma durur. Ayrıca naylonun içi hava hareketlerinden etkilenmez. Bu yüzden naylon torbadaki ekmek kurumaz.
Bir bardağa soğuk su konduğunda su hizasına kadar olan kısım buğulanır. Neden?
Bir bardağa soğuk su konduğunda su hizasına kadar olan kısım buğulanır. Neden?
Havada nem bulunmaktadır. Yani gaz halindeki su molekülleri havada bulunur. Bardaktaki soğuk su seviyesine kadar olan cama çarpan nemli havadaki su buharı ısı vererek yoğuşur. Bardağın diğer kısmı yaklaşık hava ile aynı sıcaklıkta olduğu için ısı alış verişi fazla olmaz. Bu yüzden bu kısımda yoğuşma gerçekleşmez.
Havada nem bulunmaktadır. Yani gaz halindeki su molekülleri havada bulunur. Bardaktaki soğuk su seviyesine kadar olan cama çarpan nemli havadaki su buharı ısı vererek yoğuşur. Bardağın diğer kısmı yaklaşık hava ile aynı sıcaklıkta olduğu için ısı alış verişi fazla olmaz. Bu yüzden bu kısımda yoğuşma gerçekleşmez.
Dengelenmiş ve dengelenmemiş kuvvetleri örneklerle açıklayınız.
Dengelenmiş ve dengelenmemiş kuvvetleri örneklerle açıklayınız.
Dengelenmiş kuvvetler: Sabit hızla giden araba, yerde duran top, sabit hızla akan ırmak
Dengelenmemiş kuvvetler: Hızlanan veya yavaşlayan araba, havaya atılan top, yere düşen elma
Dengelenmiş kuvvetler: Sabit hızla giden araba, yerde duran top, sabit hızla akan ırmak
Dengelenmemiş kuvvetler: Hızlanan veya yavaşlayan araba, havaya atılan top, yere düşen elma
Yol, zaman ve sürat arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Yol, zaman ve sürat arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Hareketli bir varlığın birim zamanda aldığı yol o hareketlinin süratine eşittir. Bir hareketli t süresince x yolunu alıyorsa sürati;
sürat=yol/zaman
v=x/t
ilişkisi bulunmaktadır.
Hareketli bir varlığın birim zamanda aldığı yol o hareketlinin süratine eşittir. Bir hareketli t süresince x yolunu alıyorsa sürati;
sürat=yol/zaman
v=x/t
ilişkisi bulunmaktadır.
Bir cisme birden fazla kuvvet etki ederse neler olabileceğini açıklayınız.
Bir cisme birden fazla kuvvet etki ederse neler olabileceğini açıklayınız.
Bir cisme birden fazla kuvvet etki ederse 2 ihtimal bulunmaktadır.
1- Etki eden kuvvetler toplamı sıfır ise cisim duruyorsa durmasına, hareket ediyorsa aynı hızlı hareketine devam eder.
2- Etki eden kuvvetler toplamı sıfırdan farklı ise cisim duruyorsa hareket edebilir, hareket ediyorsa durabilir yada hızlanabilir.
Bir cisme birden fazla kuvvet etki ederse 2 ihtimal bulunmaktadır.
1- Etki eden kuvvetler toplamı sıfır ise cisim duruyorsa durmasına, hareket ediyorsa aynı hızlı hareketine devam eder.
2- Etki eden kuvvetler toplamı sıfırdan farklı ise cisim duruyorsa hareket edebilir, hareket ediyorsa durabilir yada hızlanabilir.
Sabit süratli hareketi bir örnekle açıklayınız.
Sabit süratli hareketi bir örnekle açıklayınız.
Sabit süratli hareket eden bir cisme etki eden kuvvetler toplamı sıfırdır. Örneğin bir araba sabit hızlı gidiyor ise;
Araba üzerine etki eden sürtünme kuvveti ile arabayı hızlandıran motor kuvveti eşit demektir.
Sabit süratli hareket eden bir cisme etki eden kuvvetler toplamı sıfırdır. Örneğin bir araba sabit hızlı gidiyor ise;
Araba üzerine etki eden sürtünme kuvveti ile arabayı hızlandıran motor kuvveti eşit demektir.
Aldığımız eğitim geleceğimizi nasıl etkiler?
Aldığımız eğitim geleceğimizi nasıl etkiler?
Geleceğimizi şekillendiren en önemli etken eğitimdir. Herkesin saygı gösterdiği, sevilen, başarılı bir insan olmak, maddi ve manevi konularda sıkıntı çekmediğimiz, huzurlu bir aile yaşantımızın olduğu, sağlıklı bir hayat yaşamak istiyorsak, eğitimimize önem vermemiz gerekir. Hem kültürel, hem sosyal hemde mesleki gelişim için iyi bir eğitim şarttır.
Geleceğimizi şekillendiren en önemli etken eğitimdir. Herkesin saygı gösterdiği, sevilen, başarılı bir insan olmak, maddi ve manevi konularda sıkıntı çekmediğimiz, huzurlu bir aile yaşantımızın olduğu, sağlıklı bir hayat yaşamak istiyorsak, eğitimimize önem vermemiz gerekir. Hem kültürel, hem sosyal hemde mesleki gelişim için iyi bir eğitim şarttır.
Bizden önce yaşayan insanlar bizlere neler bıraktılar? Bizler, bizden sonrakilere neler bırakabiliriz?
Bizden önce yaşayan insanlar bizlere neler bıraktılar? Bizler, bizden sonrakilere neler bırakabiliriz?
Bizden önce yaşayan insalar bizlere;
bıraktılar. Bize düşen bu değerlerimizi korumak ve güzelleştirmektir. Bizden sonraki nesillere barışın hakim olduğu güzel bir dünya bırakmalıyız.
Bizden önce yaşayan insalar bizlere;
- Cumhuriyetle yönetilen bir devlet,
- Şerefli ve kutsal bir bayrak,
- Şanlı bir tarih,
- Gurur duyduğumuz, insanı ön plana çıkaran bir kültür,
- Cennet gibi bir ülke,
- Hayatımızı kolaylaştıran bir çok icat,
- Tertemiz bir doğa,
bıraktılar. Bize düşen bu değerlerimizi korumak ve güzelleştirmektir. Bizden sonraki nesillere barışın hakim olduğu güzel bir dünya bırakmalıyız.
Sizce başarılı olmanın sırları nelerdir?
Sizce başarılı olmanın sırları nelerdir?
- Öncelikle iyi bir eğitim almaya çalışın.
- Çeşitli kurslara katılın ve bol kitap okuyun.
- Çevrenizde olan gelişmeleri, siyasi, politik ve kültürel olayları takip edin.
- Merak edin ve araştırın.
- Boş zamanlarınızda kendinize ait bir hobi geliştirin.
- Sağlığınıza ve beslenmenize dikkat edin.
- Mümkün olduğunca, dengeli beslenin ve spora zaman ayırın.
- Vücut sağlığınız yerinde olduğunda hayatta çok daha başarılı olursunuz.
Acil durumlarda aranması gereken telefon numaraları nelerdir?
Acil durumlarda aranması gereken telefon numaraları nelerdir?
Acil durumlarda aranması gereken telefon numaraları;
Acil durumlarda aranması gereken telefon numaraları;
Polis İmdat | 155 | Data Arıza | 124 |
Yangın İmdat | 110 | Telefon Arıza | 121 |
Hızır Acil Servis | 112 | Kablo TV Arıza | 126 |
Alo Zabıta | 153 | Ankesör Arıza | 122 |
Alo Trafik | 154 | Teleks Arıza | 123 |
Jandarma İmdat | 156 | Masal Müzik | 166 |
Alo Sahil Güvenlik | 158 | Alo Valilik | 179 |
Orman Yangını İhbar | 177 | Su Arıza | 185 |
Cenaze Hizmetleri | 188 | Elektrik Arıza | 186 |
Posta Kodu Danışma | 119 | Gaz Arıza | 187 |
Uyandırma | 135 | Alo Tüketici | 175 |
Milletlerarası Kayıt | 115 | Telekom Borç Sorma | 163 |
Bilinmeyen Numaralar Danışma | 118 | Alo Gürültü | 176 |
Şehirlerarası Kayıt | 131 | Kodlu Arama | 168 |
Çağrı | 133 | Alo Post | 169 |
Alo Doktorum Yanımda | 113 | Çevre Bilgi | 181 |
Yerinde Olmayan Abone | 134 | Uyuşturucu Bilgi | 171 |
Vergi Danışma | 189 | Telekom Hizmet Danışma | 161 |
Fono Tel | 141 | Alo Turizm Bilgi | 170 |
TTNET | 145 | İnternet Çevir Sesi | 146 |
Sağlık Danışma | 184 | Kadın ve Sosyal Hizmetler | 183 |
Zehir Danışma | 114 |
Atatürk’ün büyüklüğü yaptığı hangi işlerde görülür?
Bir insanın büyüklüğü yaptığı işlerin büyüklüğü ile ölçülür. Atatürk’ün büyüklüğü yaptığı hangi işlerde görülür?
Atatürk, öncelikle Türk milletine liderlik ederek, vatanı düşman işgalinden kurtarmıştır. Milletimizi padişahlık sisteminden kurtararak Cumhuriyet ile, milletimizin kendi kendini yönetebilmesini sağlamıştır. Çağdaş bir Türkiye için latin harfleri, çağdaş kılık kıyafetler, miladi takvim gibi bir çok yeniliği hayatımıza sokmuştur. Atatürk’ün büyüklüğü, en çok yaptığı bu işlerde görülür.
Atatürk, öncelikle Türk milletine liderlik ederek, vatanı düşman işgalinden kurtarmıştır. Milletimizi padişahlık sisteminden kurtararak Cumhuriyet ile, milletimizin kendi kendini yönetebilmesini sağlamıştır. Çağdaş bir Türkiye için latin harfleri, çağdaş kılık kıyafetler, miladi takvim gibi bir çok yeniliği hayatımıza sokmuştur. Atatürk’ün büyüklüğü, en çok yaptığı bu işlerde görülür.
Atatürk niçin güzel sanatlara büyük önem vermiştir?
Atatürk niçin güzel sanatlara büyük önem vermiştir?
Atatürk, güzel sanatların, bir milletin çağdaş bir seviyeye ulaşmasında önemli bir rolü olduğunu savunmuştur. “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” diyerek, milletlerin oluşmasında ve ileriye gitmesinde güzel sanatların büyük etkisine dikkati çekmiştir.
Atatürk, güzel sanatların, bir milletin çağdaş bir seviyeye ulaşmasında önemli bir rolü olduğunu savunmuştur. “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” diyerek, milletlerin oluşmasında ve ileriye gitmesinde güzel sanatların büyük etkisine dikkati çekmiştir.
Sizce bizim hangi davranışlarımız Atatürk’ü memnun eder?
Sizce bizim hangi davranışlarımız Atatürk’ü memnun eder?
Küçüklerimize sevgiyle büyüklerimize saygıyla yaklaşmamız, derslerimize çalışmamız, herkese iyilik yapmamız, vatanımızı sevmemiz ve vatanımızı ileriye götürmek için çalışmamız Atatürk’ü memnun eder.
Küçüklerimize sevgiyle büyüklerimize saygıyla yaklaşmamız, derslerimize çalışmamız, herkese iyilik yapmamız, vatanımızı sevmemiz ve vatanımızı ileriye götürmek için çalışmamız Atatürk’ü memnun eder.
Cumhuriyet yönetimiyle birlikte ülkemizde ne gibi yenilikler yapıldı?
Cumhuriyet yönetimiyle birlikte ülkemizde ne gibi yenilikler yapıldı?
Cumhuriyet yönetimiyle birlikte ülkemizde yapılan yenilikler;
1. Medreseler kapatıldı,yeni ve modern okullar açıldı.
2. Arap harfleri kaldırıldı.Harf devrimiyle Türk alfabesi(abece)kabul edildi.
3. Giyim kuşağında da yenilikler yapıldı.
4. Ölçü birimleri değiştirildi.
5. Soyadı kanunu çıkarıldı. Mustafa Kemale Atatürk soyadı verildi.
6. Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verildi.
7. Kadın – erkek eşitliği sağlandı
8. Din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.Buna laiklik denir.
9. Din kurallarına göre çalışan mahkemeler kaldırıldı.
10. Tarımda yeni aletler kullanılmaya başlandı. Köylere kadar elektrik ve telefon götürüldü.
11. Yurdumuzun her tarafından yollar,köprüler,barajlar,limanlar,fabrikalar,hava alanları,demir yolları yapıldı.
Cumhuriyet yönetimiyle birlikte ülkemizde yapılan yenilikler;
1. Medreseler kapatıldı,yeni ve modern okullar açıldı.
2. Arap harfleri kaldırıldı.Harf devrimiyle Türk alfabesi(abece)kabul edildi.
3. Giyim kuşağında da yenilikler yapıldı.
4. Ölçü birimleri değiştirildi.
5. Soyadı kanunu çıkarıldı. Mustafa Kemale Atatürk soyadı verildi.
6. Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verildi.
7. Kadın – erkek eşitliği sağlandı
8. Din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.Buna laiklik denir.
9. Din kurallarına göre çalışan mahkemeler kaldırıldı.
10. Tarımda yeni aletler kullanılmaya başlandı. Köylere kadar elektrik ve telefon götürüldü.
11. Yurdumuzun her tarafından yollar,köprüler,barajlar,limanlar,fabrikalar,hava alanları,demir yolları yapıldı.
Dolaşım Sisteminin Sağlığı ve Korunması Nasıldır? Dolaşım Sistemine Bağlı Oluşan Hastalıklar Nelerdir?
Dolaşım Sisteminin Sağlığı ve Korunması Nasıldır? Dolaşım Sistemine Bağlı Oluşan Hastalıklar Nelerdir?
Vücuttaki organların sağlıklı bir şekilde çalışması dolaşım sistemine bağlıdır. Kalp ve damarlarda meydana gelen rahatsızlıklar, diğer doku ve organları da etkiler. Dolaşım sisteminin sağlığının korunması için;
1- Havası temiz yerlerde bulunulmalıdır (yeterli oksijen alabilmek için).
2- Yaşa uygun hareketler ve spor yapılmalıdır. (Kalbin yorulmaması için).
3- Alkol ve sigara kullanılmamalıdır. (Damar tıkanıklılığına yol açar).
4- Stresten kaçınılmalıdır. (Kalp atışının düzenini bozar).
5- Dengeli ve sağlıklı beslenilmelidir.
6- Çok da giysiler giyilmemelidir. (Kan dolaşımı engellenir).
7- Aşırı kilolardan kaçınılmalıdır. (Kalp yağlanır, çalışması önlenir).
8- Yaralanan yerler temizlenmelidir. (Mikrop girebilir).
9- Yaralanmalarda kan kaybı önlenmelidir. (Vücuttaki kanın % 20`sinin kaybı ölüme yol açar).
8- Dolaşım Sisteminde Görülen Hastalıklar :
Dolaşım sisteminde; tetanos, sıtma, kuduz, tifüs, AIDS, hepatit B ve hepatit C (sarılık) kan yoluyla bulaşan hastalıklar ile varis, bürger, hemoroit, kalp romatizması, damar sertliği, kalp yetmezliği, kalp krizi, anemi (kansızlık), lösemi (kan kanseri), tansiyon yükselmesi, hemofili, kan uyuşmazlığı, lenfoma gibi hastalıklar görülür.
• Varis : Bacaklardaki toplardamar genişlemesi.
• Hemoroit : Anüsteki toplardamar genişlemesi.
• Bürger : Kol ve bacaklardaki atardamar iltihaplanması ve
tıkanması. (Kangrene yol açar).
• Kansızlık (Anemi) : Kandaki alyuvarlar sayısının azalması.
• Lösemi (Kan Kanseri) : Kandaki akyuvarlar sayısının gereğinden fazla,
kontrolsüz şekilde çoğalması.
(1 mm3 kanda 50 bine kadar çıkar).
• Kalp Romatizması : Kalp kapakçıklarının iltihaplanması.
• Damar Sertliği : Atardamarların yüzeyinin yağ ve tuzlarla
esnekliğini yitirmesi.
• Kalp Yetmezliği : Damarların pıhtıyla tıkanması ve yeterli kanı
taşıyamaması.
• Kalp Krizi : Kalbe kan getiren ve kalpten kan götüren
damarların daralıp tıkanması.
• Tansiyon Yükselmesi : Kan basıncının artması. (Felçlere yol açar).
• Hepatit : Kan yoluyla bulaşarak karaciğere yerleşir.
• AIDS (HIV Virüsü) : Kan veya cinsel yolla bulaşarak bağışıklık
sistemini bozar.
• Hemofili : Kanın pıhtılaşmaması hastalığı.
• Lenfoma : Lenf sistemindeki lenf düğümlerin şişmesi.
• Kan uyuşmazlığı :
• Tetanos :
• Sıtma :
• Kuduz :
• Tifüs :
NOT :
1- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı hastalıklar ;
KÖTÜ HASTA
2- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı olmayan hastalıklar ;
ADI HAKKI TEHLİKELİ VE KABA
3- Kalbin her kasılıp gevşemesine kalp atışı denir. Kalp, normal şartlarda dakikada
70 – 80 kez atar, kasılır ve gevşer. (Yaklaşık 0,85 sn de bir kez atar, kasılır ve gevşer). (Uyku durumunda dakikada 55 kez atar, kasılır ve gevşer).
4- Kalp atışı sırasında (sol karıncığın kasılmasıyla) damarlarda hissedilen küçük vuruş etkisine (vuruya) nabız denir.
5- Kanın damarlara (damarların çeperine) yaptığı basınca tansiyon denir.
6- Lenf düğümleri mikropları süzer ve akyuvarlar üretir. Bademcikte lenf düğümüdür.
7- Kalp, kasılma ve gevşeme sırasında, kasılma enerjisi üretmek için kısa bir süre dinlenir. 0,15 saniyede kulakçık, 0,30 saniyede karıncık kasılır. Geriye kalan 0,40 saniyede kalp dinlenir. (Bu dinlenme sırasında kasılma için gerekli enerjiyi üretir).
8- Kan basıncı, kan kalpten uzaklaştıkça azalır. Bu nedenle kan basıncının en fazla olduğu damarlar atardamarlar sonra kılcal damarlar ve kan basıncı en az olan damarlar da toplardamarlardır.
Atardamarlar > Kılcal damarlar > Toplardamarlar
9- Vücuttaki lenf damarları görevini yapamazsa doku sıvısı birikir ve vücutta ödem denilen şişmeler oluşur.
10- Vücudun besin ve oksijen yani enerji ihtiyacı arttığında kan dolaşımı dolayısıyla kalp atışı hızlanır.
11- Her kan grubu ideal olarak kendi grubundan kan almalı veya kendi grubuna kan vermelidir.
12- Küçük kan dolaşımı, kanın temizlenmesi için yapılır.
Büyük kan dolaşımı, temiz kanı hücrelere iletmek, hücrelerdeki yaşamsal faaliyetler sonucu kirlenen kanı toplamak için yapılır.
13-
KÖTÜ HASTA
2- Dolaşım sisteminde görülen bulaşıcı olmayan hastalıklar ;
ADI HAKKI TEHLİKELİ VE KABA
3- Kalbin her kasılıp gevşemesine kalp atışı denir. Kalp, normal şartlarda dakikada
70 – 80 kez atar, kasılır ve gevşer. (Yaklaşık 0,85 sn de bir kez atar, kasılır ve gevşer). (Uyku durumunda dakikada 55 kez atar, kasılır ve gevşer).
4- Kalp atışı sırasında (sol karıncığın kasılmasıyla) damarlarda hissedilen küçük vuruş etkisine (vuruya) nabız denir.
5- Kanın damarlara (damarların çeperine) yaptığı basınca tansiyon denir.
6- Lenf düğümleri mikropları süzer ve akyuvarlar üretir. Bademcikte lenf düğümüdür.
7- Kalp, kasılma ve gevşeme sırasında, kasılma enerjisi üretmek için kısa bir süre dinlenir. 0,15 saniyede kulakçık, 0,30 saniyede karıncık kasılır. Geriye kalan 0,40 saniyede kalp dinlenir. (Bu dinlenme sırasında kasılma için gerekli enerjiyi üretir).
8- Kan basıncı, kan kalpten uzaklaştıkça azalır. Bu nedenle kan basıncının en fazla olduğu damarlar atardamarlar sonra kılcal damarlar ve kan basıncı en az olan damarlar da toplardamarlardır.
Atardamarlar > Kılcal damarlar > Toplardamarlar
9- Vücuttaki lenf damarları görevini yapamazsa doku sıvısı birikir ve vücutta ödem denilen şişmeler oluşur.
10- Vücudun besin ve oksijen yani enerji ihtiyacı arttığında kan dolaşımı dolayısıyla kalp atışı hızlanır.
11- Her kan grubu ideal olarak kendi grubundan kan almalı veya kendi grubuna kan vermelidir.
12- Küçük kan dolaşımı, kanın temizlenmesi için yapılır.
Büyük kan dolaşımı, temiz kanı hücrelere iletmek, hücrelerdeki yaşamsal faaliyetler sonucu kirlenen kanı toplamak için yapılır.
13-
Antikor (Aglütinin) → Çökeltici madde.
Antijen → Kan grubunu belirleyen protein.
Antitoksin → Akyuvarların, mikropların toksinlerine karşı ürettiği salgı.
Antijen → Mikrop.
Antikor → Mikroplara karşı üretilen salgı.
Toksin → Mikropların zehirli salgısı.
14- Karaciğer kapı toplardamarı ince bağırsaktan emilen besinleri karaciğere taşır.
15- Bütün kan damarlarının toplam uzunluğu, Dünya`nın çevresinin uzunluğunun 2 katından fazladır.
16- İnsan vücudunda yaklaşık 5 – 6 lt kan bulur. Bu kan vücut ağırlığının yaklaşık % 6 – 8` i kadardır.
17- Kan grupları, proteinler ve çökeltici maddeler :
18- Dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmelere bağlı olarak çeşitli yöntem ve teknikler kullanılır. Bunlar; anjiyo, kalp pili, kan nakli, baypas gibi ameliyatlardır.
Antijen → Kan grubunu belirleyen protein.
Antitoksin → Akyuvarların, mikropların toksinlerine karşı ürettiği salgı.
Antijen → Mikrop.
Antikor → Mikroplara karşı üretilen salgı.
Toksin → Mikropların zehirli salgısı.
14- Karaciğer kapı toplardamarı ince bağırsaktan emilen besinleri karaciğere taşır.
15- Bütün kan damarlarının toplam uzunluğu, Dünya`nın çevresinin uzunluğunun 2 katından fazladır.
16- İnsan vücudunda yaklaşık 5 – 6 lt kan bulur. Bu kan vücut ağırlığının yaklaşık % 6 – 8` i kadardır.
17- Kan grupları, proteinler ve çökeltici maddeler :
18- Dolaşım sistemi hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmelere bağlı olarak çeşitli yöntem ve teknikler kullanılır. Bunlar; anjiyo, kalp pili, kan nakli, baypas gibi ameliyatlardır.
• Baypas : Bazı damarların tıkanması durumunda vücudun farklı yerlerinde alınan damar, tıkanmış damarla değiştirilir.
Lenf Dolaşımı Nedir, Lenf Dolaşımı Hakkında Bilgi
Lenf Dolaşımı Nedir, Lenf Dolaşımı Hakkında Bilgi :
Hücreler için gerekli olan besin ve oksijen temiz kan sayesinde atardamarlardan kılcal damarlara geçer ve kılcal damarlar sayesinde dokulardaki hücrelerin arasını dolduran ara maddeye (doku sıvısına) verilir. Hücreler besin ve oksijeni ara maddeden alır, yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık maddeleri tekrar ara maddeye verir. Ara maddedeki atık maddeler ve karbondioksit gazı kılcal damarlar ile alınarak toplardamarlara iletilir. Fakat ara maddedeki zararlı maddeler ve karbondioksit gazının bir kısmı kılcal damarlara geçemeyip ara maddede kalır. Ara maddede kalan bu atık maddelerin ve karbondioksit gazının tekrar kana verilmesi (kan dolaşımına katılması) gerekir.
Dokulardaki hücreler arası ara maddede (doku sıvısında) kalan zararlı atık maddeleri, karbondioksit gazını ve hücrelere giremeyen besin maddeleri (proteinler) ile akyuvarlar hücrelerini toplayarak bunları tekrar kan dolaşımına katan sisteme lenf sistemi denir. Lenf sistemi, dolaşım sistemine yardımcı bir sistemidir.
• Lenf sistemi, lenf damarları ve lenf düğümlerinden oluşur.
• Lenf sisteminde yapılan dolaşıma lenf dolaşımı denir.
• Lenf damarlarının birleştiği yere lenf düğümü denir. Lenf düğümleri akyuvarlar hücrelerini üretir. Bademcikte lenf düğümüdür ve vücudu mikroplara karşı korur. (Soğuk havalarda bademciklerin şişmesi, mikroplarla savaştığını gösterir)
• Lenf sisteminde dolaşan sıvıya lenf veya ak kan denir. Lenf sıvısında kırmızı renkli alyuvarlar hücresi olmadığı için bu sıvı beyaz renklidir.
• Lenf sisteminde atardamar yoktur. Sadece toplardamar ve kılcal damar bulunur.
• Lenf sistemindeki lenf sıvısı üst ana toplardamarına verilir ve kan dolaşımına katılır. (Göğüs lenf damarları vücudun alt bölgesinin, büyük lenf damarı vücudun üst bölgesinin lenfini kana verir).
Hücreler için gerekli olan besin ve oksijen temiz kan sayesinde atardamarlardan kılcal damarlara geçer ve kılcal damarlar sayesinde dokulardaki hücrelerin arasını dolduran ara maddeye (doku sıvısına) verilir. Hücreler besin ve oksijeni ara maddeden alır, yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık maddeleri tekrar ara maddeye verir. Ara maddedeki atık maddeler ve karbondioksit gazı kılcal damarlar ile alınarak toplardamarlara iletilir. Fakat ara maddedeki zararlı maddeler ve karbondioksit gazının bir kısmı kılcal damarlara geçemeyip ara maddede kalır. Ara maddede kalan bu atık maddelerin ve karbondioksit gazının tekrar kana verilmesi (kan dolaşımına katılması) gerekir.
Dokulardaki hücreler arası ara maddede (doku sıvısında) kalan zararlı atık maddeleri, karbondioksit gazını ve hücrelere giremeyen besin maddeleri (proteinler) ile akyuvarlar hücrelerini toplayarak bunları tekrar kan dolaşımına katan sisteme lenf sistemi denir. Lenf sistemi, dolaşım sistemine yardımcı bir sistemidir.
• Lenf sistemi, lenf damarları ve lenf düğümlerinden oluşur.
• Lenf sisteminde yapılan dolaşıma lenf dolaşımı denir.
• Lenf damarlarının birleştiği yere lenf düğümü denir. Lenf düğümleri akyuvarlar hücrelerini üretir. Bademcikte lenf düğümüdür ve vücudu mikroplara karşı korur. (Soğuk havalarda bademciklerin şişmesi, mikroplarla savaştığını gösterir)
• Lenf sisteminde dolaşan sıvıya lenf veya ak kan denir. Lenf sıvısında kırmızı renkli alyuvarlar hücresi olmadığı için bu sıvı beyaz renklidir.
• Lenf sisteminde atardamar yoktur. Sadece toplardamar ve kılcal damar bulunur.
• Lenf sistemindeki lenf sıvısı üst ana toplardamarına verilir ve kan dolaşımına katılır. (Göğüs lenf damarları vücudun alt bölgesinin, büyük lenf damarı vücudun üst bölgesinin lenfini kana verir).
Kan grupları, kan nakli, kan uyuşmazlığı hakkında bilgi
Kan grupları, kan nakli, kan uyuşmazlığı hakkında bilgi
Kan Grupları :
İnsanların kanında hangi proteininin bulunup bulunmadığını gösteren sembollere kan grupları denir. İnsanlardaki kan grupları alyuvarlarda bulunan proteinlere göre belirlenir.
İnsanlarda alyuvarlar yapısında (üzerinde) A ve B proteinlerinin bulunup bulunmamasına göre A, B, AB ve 0 (sıfır) grubu olmak üzere 4 çeşit kan grubu bulunur. Kan gruplarını belirleyen bir diğer proteinde (faktörde) Rh proteinidir (faktörüdür). Alyuvarlarda Rh proteini varsa kan grubu Rh (+), Rh proteini yoksa kan grubu Rh (–) olarak adlandırılır. (Rh proteini ilk defa Resus maymununda keşfedildiği için Rh grubu olarak adlandırılır).
İnsanların kanında hangi proteininin bulunup bulunmadığını gösteren sembollere kan grupları denir. İnsanlardaki kan grupları alyuvarlarda bulunan proteinlere göre belirlenir.
İnsanlarda alyuvarlar yapısında (üzerinde) A ve B proteinlerinin bulunup bulunmamasına göre A, B, AB ve 0 (sıfır) grubu olmak üzere 4 çeşit kan grubu bulunur. Kan gruplarını belirleyen bir diğer proteinde (faktörde) Rh proteinidir (faktörüdür). Alyuvarlarda Rh proteini varsa kan grubu Rh (+), Rh proteini yoksa kan grubu Rh (–) olarak adlandırılır. (Rh proteini ilk defa Resus maymununda keşfedildiği için Rh grubu olarak adlandırılır).
a) Kan Nakli :
İnsanlar, normal şartlarda ihtiyacı olan kanı kendi grubundan alır veya ihtiyaç duyulduğunda kendi grubuna kan verir. Zorunlu hallerde ise ancak bazı gruplar bazı gruplara kan verebilir ya da onlardan kan alabilir.
Kan yapay olarak üretilemez ve kaynağı yalnızca insanlardır. Hastanelerde gerekli tedavilerin yapılabilmesi için kan bağışına ihtiyaç vardır.
• 0 (Sıfır) Grubu :
Genel verici kan grubudur. Her gruba kan verir ama sadece kendi grubundan kan alabilir.
• AB Grubu :
Genel alıcı kan grubudur. Her gruptan kan alabilir ama sadece kendi grubuna kan verir.
• A Grubu :
Hem kendi grubundan hem de 0 (sıfır) grubundan kan alır. Hem kendi grubuna hem de AB grubuna kan verir.
• B Grubu :
Hem kendi grubundan hem de 0 (sıfır) grubundan kan alır. Hem kendi grubuna hem de AB grubuna kan verir.
• Rh (+) Grubu :
Hem kendi grubundan hem de Rh (–) grubundan kan alabilir ama sadece kendi grubuna kan verebilir.
• Rh (–) Grubu :
Hem kendi grubuna hem de Rh (+) grubuna kan verebilir ama sadece kendi grubundan kan alır.
Kan yapay olarak üretilemez ve kaynağı yalnızca insanlardır. Hastanelerde gerekli tedavilerin yapılabilmesi için kan bağışına ihtiyaç vardır.
• 0 (Sıfır) Grubu :
Genel verici kan grubudur. Her gruba kan verir ama sadece kendi grubundan kan alabilir.
• AB Grubu :
Genel alıcı kan grubudur. Her gruptan kan alabilir ama sadece kendi grubuna kan verir.
• A Grubu :
Hem kendi grubundan hem de 0 (sıfır) grubundan kan alır. Hem kendi grubuna hem de AB grubuna kan verir.
• B Grubu :
Hem kendi grubundan hem de 0 (sıfır) grubundan kan alır. Hem kendi grubuna hem de AB grubuna kan verir.
• Rh (+) Grubu :
Hem kendi grubundan hem de Rh (–) grubundan kan alabilir ama sadece kendi grubuna kan verebilir.
• Rh (–) Grubu :
Hem kendi grubuna hem de Rh (+) grubuna kan verebilir ama sadece kendi grubundan kan alır.
b) Kan Uyuşmazlığı :
Anneni Rh (–), babanın ve çocuğun Rh (+) kan grubuna sahip olmasına kan uyuşmazlığı denir. Kan uyuşmazlığı ilk çocuklarda görülmeyebilir, ikinci çocukta görülürse ölüme yol açabilir. Çocuğun kanının değiştirilmesi gerekir.
Rh (–) kan grubunda Rh (+) kan grubuna karşı antikor (çökeltici madde = anti Rh) bulunur. Kan uyuşmazlığı olayında doğum sırasında anne ve bebeğin kanının karışması durumunda anne kanında Rh (+) kan grubunu çökelten madde (anti Rh) üretilir ve Rh (+) olan bebeğin kanını çökeltir, kandaki alyuvarlar parçalanır.
NOT :
1- Kan gruplarının nakli ile ilgili sorular çözülürken A, B, AB ve 0 grupları ile Rh (+)
ve Rh (–) grupları ayrı ayrı incelenir ve gruplar arasında çarpım yapılır.
c) Kan Bağışı :
İhtiyaç duyulan kanın karşılık beklemeden ve gönüllü olarak verilmesine kan bağışı denir. Kan bağışını, bilinçli, gönüllü, karşılık beklemeyen kişilerin düzenli olarak yapması en az riskle bağışın yapılmasını sağlar.
Kan bağışı; kan veren kişilerde kemik iliğinin yağlanmasını önler, kan yapımını canlı tutar, kandaki yağ oranını düşürür. Ayrıca baş ağrısı, stres, kaşıntı, tansiyon, alerjik reaksiyonlar ve yorgunluklara iyi gelir. Kan bağışından sonra vücutta yeni kan hücreleri yapıldığı için vücut canlılık kazanır.
1- Kan Bağışında Gönüllü Olmanın Faydaları :
• Kan bağışı yapan kişiler, tanımadıkları kişilerin hayatlarını kurtarmak için şartlanmışlardır.
• Düzenli kan bağışlamaya daha fazla isteklidirler.
• Acil kan ihtiyacı olduğunda yapılan çağrılara cevap verme ihtimalleri yüksektir.
2- Kan Bağışında Düzenli Olmanın Faydaları :
• Güvenli kanın önemi konusunda bilinçli ve her kan bağışında taramadan geçtikleri için güvenli kanın temin edilmesini sağlarlar.
• Sürekli güvenli kanın depolanmasını sağlarlar.
3- Kan Bağışında Karşılık Beklememenin Faydaları :
• Maddi çıkar elde etmek için şartlanmamış oldukları için her an kan verebilirler.
4- Kan Bağışında Bilinçli Olmanın Faydaları :
• Kan bağışı konusunda tedirginlik yaşanmaz.
• Kanın, bağış dışında elde edilemeyeceği bilindiği için etrafındaki diğer kişilerinde kan bağışına yönlendirilmesi sağlanır.
ve Rh (–) grupları ayrı ayrı incelenir ve gruplar arasında çarpım yapılır.
c) Kan Bağışı :
İhtiyaç duyulan kanın karşılık beklemeden ve gönüllü olarak verilmesine kan bağışı denir. Kan bağışını, bilinçli, gönüllü, karşılık beklemeyen kişilerin düzenli olarak yapması en az riskle bağışın yapılmasını sağlar.
Kan bağışı; kan veren kişilerde kemik iliğinin yağlanmasını önler, kan yapımını canlı tutar, kandaki yağ oranını düşürür. Ayrıca baş ağrısı, stres, kaşıntı, tansiyon, alerjik reaksiyonlar ve yorgunluklara iyi gelir. Kan bağışından sonra vücutta yeni kan hücreleri yapıldığı için vücut canlılık kazanır.
1- Kan Bağışında Gönüllü Olmanın Faydaları :
• Kan bağışı yapan kişiler, tanımadıkları kişilerin hayatlarını kurtarmak için şartlanmışlardır.
• Düzenli kan bağışlamaya daha fazla isteklidirler.
• Acil kan ihtiyacı olduğunda yapılan çağrılara cevap verme ihtimalleri yüksektir.
2- Kan Bağışında Düzenli Olmanın Faydaları :
• Güvenli kanın önemi konusunda bilinçli ve her kan bağışında taramadan geçtikleri için güvenli kanın temin edilmesini sağlarlar.
• Sürekli güvenli kanın depolanmasını sağlarlar.
3- Kan Bağışında Karşılık Beklememenin Faydaları :
• Maddi çıkar elde etmek için şartlanmamış oldukları için her an kan verebilirler.
4- Kan Bağışında Bilinçli Olmanın Faydaları :
• Kan bağışı konusunda tedirginlik yaşanmaz.
• Kanın, bağış dışında elde edilemeyeceği bilindiği için etrafındaki diğer kişilerinde kan bağışına yönlendirilmesi sağlanır.
Kan dolaşımı, Büyük han dolaşımı, Küçük kan dolaşımı nedir, hakkında bilgi
Kan dolaşımı, Büyük han dolaşımı, Küçük kan dolaşımı nedir, hakkında bilgi
Kan Dolaşımı :
Kanın, kalpten pompalandıktan sonra kalbe geri dönmesine kan dolaşımı denir. Kan dolaşımı, küçük kan dolaşımı ve büyük kan dolaşımı olmak üzere iki çeşittir.
a) Küçük Kan Dolaşımı :
Kalbin sağ karıncığındaki kirli kanın, temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere gelmesi ve akciğerlerde temizlenen (yani oksijence zenginleştirilen) kanın akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına gelmesine küçük kan dolaşımı denir.
Küçük kan dolaşımı, kirli kanın temizlenmesi için yapılır.
Kanın, kalpten pompalandıktan sonra kalbe geri dönmesine kan dolaşımı denir. Kan dolaşımı, küçük kan dolaşımı ve büyük kan dolaşımı olmak üzere iki çeşittir.
a) Küçük Kan Dolaşımı :
Kalbin sağ karıncığındaki kirli kanın, temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere gelmesi ve akciğerlerde temizlenen (yani oksijence zenginleştirilen) kanın akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına gelmesine küçük kan dolaşımı denir.
Küçük kan dolaşımı, kirli kanın temizlenmesi için yapılır.
b) Büyük Kan Dolaşımı :
Kalbin sol karıncığındaki temiz kanın (besin ve oksijence zengin kanın), aort atardamarı ile vücuttaki bütün hücrelere pompalanıp, vücutta kirlendikten sonra alt ve üst ana toplardamarları ile kalbin sağ kulakçığına getirilmesine büyük kan dolaşımı denir.
Büyük kan dolaşımı, temiz kanın hücrelere iletilmesi ve hücrelerde kirlenen kanın toplanması için yapılır.
Kalbin sol karıncığındaki temiz kanın (besin ve oksijence zengin kanın), aort atardamarı ile vücuttaki bütün hücrelere pompalanıp, vücutta kirlendikten sonra alt ve üst ana toplardamarları ile kalbin sağ kulakçığına getirilmesine büyük kan dolaşımı denir.
Büyük kan dolaşımı, temiz kanın hücrelere iletilmesi ve hücrelerde kirlenen kanın toplanması için yapılır.
Alyuvarlar, Akyuvarlar, Kan pulcukları nedir, görevleri nelerdir, hakkında bilgi
Alyuvarlar, Akyuvarlar, Kan pulcukları nedir, görevleri nelerdir, hakkında bilgi
1- Alyuvarlar (Eritrositler) :
Kanda en fazla bulunan kırmızı renkli kan hücrelerine alyuvarlar denir. (1 mm3 kanda 5 milyon tane bulunur). Alyuvarların kırmızı rengini yapısındaki hemoglobin maddesi verir.
• Alyuvarlar, dışarıdan alınan oksijen gazını hücrelere, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere taşır. (Oksijen ve karbondioksiti hemoglobin taşır).
• Alyuvarlar, kemiklerdeki kırmızı kemik iliğinde üretilir.
• Alyuvarların ömürleri kısadır (120 gün yaşarlar). Yaşlı alyuvarlar, karaciğer ve dalakta yok edilir.
• Alyuvarlarda başlangıçta çekirdek bulunur, hücre olgunlaşınca çekirdek kaybolur. (Çekirdek, hücre oksijeninin çoğunu kullandığı için çekirdeksizdir).
• Alyuvarlar, memeli hayvanlarda çekirdeksiz, diğer omurgalı hayvanlarda çekirdeklidir.
Kanda en fazla bulunan kırmızı renkli kan hücrelerine alyuvarlar denir. (1 mm3 kanda 5 milyon tane bulunur). Alyuvarların kırmızı rengini yapısındaki hemoglobin maddesi verir.
• Alyuvarlar, dışarıdan alınan oksijen gazını hücrelere, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere taşır. (Oksijen ve karbondioksiti hemoglobin taşır).
• Alyuvarlar, kemiklerdeki kırmızı kemik iliğinde üretilir.
• Alyuvarların ömürleri kısadır (120 gün yaşarlar). Yaşlı alyuvarlar, karaciğer ve dalakta yok edilir.
• Alyuvarlarda başlangıçta çekirdek bulunur, hücre olgunlaşınca çekirdek kaybolur. (Çekirdek, hücre oksijeninin çoğunu kullandığı için çekirdeksizdir).
• Alyuvarlar, memeli hayvanlarda çekirdeksiz, diğer omurgalı hayvanlarda çekirdeklidir.
2- Akyuvarlar (Lökositler) :
Kanda en az sayıda bulunan, en büyük ve beyaz renkli kan hücrelerine akyuvarlar denir. (1 mm3 kanda 7 bin tane bulunur).
• Akyuvarlar, vücudu mikroplara karşı korurlar. Akyuvarlar vücuda giren mikroplara karşı antikor, toksinlere karşı antitoksin salgılarını üreterek ya da mikropların etrafını uzantıları ile sararak onları içine alıp parçalayarak savaşır. (Fagositoz yolu ile).
• Akyuvarlar, kemiklerdeki sarı kemik iliğinde ve lenf düğümlerinde üretilir.
• Alyuvarların ömürleri kısadır (2 – 3saat ile 1 – 2 hafta yaşarlar).
• Akyuvarlarda lizozom diğer hücrelerden daha fazla bulunur.
• Alyuvarlar, bütün canlı hücrelerinde çekirdeklidir.
• Mikrobik hastalıklarda sayıları artar (Normalde 1 mm3 kanda 7 bin iken mikrobik hastalıklarda sayıları 10 – 12 bine çıkar).
3- Kan Pulcukları (Trombositler) :
Kandaki en küçük ve renksiz kan hücrelerine kan pulcukları denir. (1 mm3 kanda 300 – 400 bin tane bulunur). (Gerçek kan hücreleri değillerdir).
• Kan pulcukları, kanın pıhtılaşmasını sağlar, pıhtılaşma için gerekli olan proteinleri üretir. (Pıhtılaşan kan damarı tıkar ve kan kaybını önler).
• Kan pulcukları, kemiklerdeki kırmızı kemik iliğinde üretilir. (Alyuvarlar üretilirken dev hücrelerin bölünmesi sonucu oluşan atıklardan kan pulcukları üretilir).
• Kan pulcuklarının ömürleri kısadır (Birkaç saat yaşarlar).
• Kan pulcuklarında çekirdek bulunmaz.
Bir Kuran mealinden israfla ilgili bir ayet meali bularak defterinize yazınız
Bir Kuran mealinden israfla ilgili bir ayet meali bularak defterinize yazınız...
"De ki: “Allah’ın kulları için yaratıp ortaya çıkardığı zineti, temiz ve hoş rızıkları haram kılmak kimin haddine?” De ki: “Onlar, dünya hayatında iman etmeyenlerle birlikte, iman edenlerindir. Kıyamet günü ise yalnız müminlere mahsustur. İşte Biz, bilip anlayan kimseler için, âyetleri bu şekilde açıklıyoruz." [A’raf, 7/32]
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” [Âl-i İmran Sûresi, 3/31]
Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O'dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. [EN'AM SURESİ / 141]
Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. [A'RAF SURESİ / 31]
Onlar, Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcarlarken, insanların ihtiyaçlarını görürken meşru harcama sınırını aşmazlar, ölçüyü kaçırmazlar, cimrilik etmezler. İhtiyaç görme, muhtacı rahatlatan, vereni sıkıntıya sokmayan, israf ile cimrilik arasında dengeli bir harcamadır.[FURKAN SURESİ / 67 ]
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. [İSRA SURESİ / 26]
Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. [İSRA SURESİ / 27]
Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; [harcamaları,] ikisi arasında orta bir yoldur. [FURKAN SURESİ / 67
"De ki: “Allah’ın kulları için yaratıp ortaya çıkardığı zineti, temiz ve hoş rızıkları haram kılmak kimin haddine?” De ki: “Onlar, dünya hayatında iman etmeyenlerle birlikte, iman edenlerindir. Kıyamet günü ise yalnız müminlere mahsustur. İşte Biz, bilip anlayan kimseler için, âyetleri bu şekilde açıklıyoruz." [A’raf, 7/32]
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” [Âl-i İmran Sûresi, 3/31]
Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O'dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. [EN'AM SURESİ / 141]
Ey Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. [A'RAF SURESİ / 31]
Onlar, Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcarlarken, insanların ihtiyaçlarını görürken meşru harcama sınırını aşmazlar, ölçüyü kaçırmazlar, cimrilik etmezler. İhtiyaç görme, muhtacı rahatlatan, vereni sıkıntıya sokmayan, israf ile cimrilik arasında dengeli bir harcamadır.[FURKAN SURESİ / 67 ]
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. [İSRA SURESİ / 26]
Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. [İSRA SURESİ / 27]
Onlar, harcadıkları zaman, ne israf ederler, ne kısarlar; [harcamaları,] ikisi arasında orta bir yoldur. [FURKAN SURESİ / 67
Kan nedir? Kanın görevleri nelerdir? Kan plazması ve Kan hücreleri hakkında bilgi
Kan nedir? Kanın görevleri nelerdir? Kan plazması ve Kan hücreleri hakkında bilgi
KAN :
Sindirim sisteminde parçalanan besinleri yani sindirilmiş besinleri ve akciğerler sayesinde havadan alınan oksijeni hücrelere taşıyan, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı atık maddeleri böbreklere getiren ve damarların içinde dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan denir.
Kan, kan hücreleri ve kan plazmasından (serumundan = ara maddeden) oluşur. Kan hücreleri, kan plazması içinde yüzerek bütün vücudu dolaşırlar.
a) Kanın Görevleri :
1- Vücut ısısını ayarlar, düzenler.
2- Vücudu mikroplara karşı korur.
3- Dışarıdan alınan besin ve oksijeni hücrelere taşır.
4- Hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı atık maddeleri böbreklere getirir.
5- Hormonları ilgili organlara taşır.
b) Kan Plazması (Serumu) :
Kanın sıvı kısmına kan plazması (serumu) denir. Kan plazmasında büyük oranda su (% 90) ile birlikte madensel tuzlar, vitaminler, hormonlar, antikorlar, kan proteinleri ve sindirilmiş besinler bulunur.
Kan plazması, sindirilmiş besinleri hücrelere taşır, hücrelere oluşan zararlı ve atık maddeleri böbreklere iletir.
c) Kan Hücreleri :
Kanda, yapı ve görevlerine göre alyuvarlar, akyuvarlar ve kan pulcukları olmak üzere üç çeşit kan hücresi bulunur.
KAN :
Sindirim sisteminde parçalanan besinleri yani sindirilmiş besinleri ve akciğerler sayesinde havadan alınan oksijeni hücrelere taşıyan, hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı atık maddeleri böbreklere getiren ve damarların içinde dolaşan kırmızı renkli sıvıya kan denir.
Kan, kan hücreleri ve kan plazmasından (serumundan = ara maddeden) oluşur. Kan hücreleri, kan plazması içinde yüzerek bütün vücudu dolaşırlar.
a) Kanın Görevleri :
1- Vücut ısısını ayarlar, düzenler.
2- Vücudu mikroplara karşı korur.
3- Dışarıdan alınan besin ve oksijeni hücrelere taşır.
4- Hücrelerde oluşan karbondioksit gazını akciğerlere, zararlı atık maddeleri böbreklere getirir.
5- Hormonları ilgili organlara taşır.
b) Kan Plazması (Serumu) :
Kanın sıvı kısmına kan plazması (serumu) denir. Kan plazmasında büyük oranda su (% 90) ile birlikte madensel tuzlar, vitaminler, hormonlar, antikorlar, kan proteinleri ve sindirilmiş besinler bulunur.
Kan plazması, sindirilmiş besinleri hücrelere taşır, hücrelere oluşan zararlı ve atık maddeleri böbreklere iletir.
c) Kan Hücreleri :
Kanda, yapı ve görevlerine göre alyuvarlar, akyuvarlar ve kan pulcukları olmak üzere üç çeşit kan hücresi bulunur.
Kan damarları nelerdir? Kan damarlarının özellikleri ve görevleri?
Kan damarları nelerdir? Kan damarlarının özellikleri ve görevleri?
KAN DAMARLARI :
Kanın vücutta taşınmasını sağlayan boru şeklindeki yapılara kan damarı denir. Kan damarları vücudu bir ağ gibi sararak temiz kanın vücuttaki bütün hücrelere iletilmesini ve hücrelerde kirlenen kanın tekrar toplanmasını sağlar.
Kan damarları farklı kalınlıktadır ve yapı ve görevlerine göre atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar olmak üzere üç çeşittir.
a) Atardamarlar :
• Kalbin karıncıklarından çıkarlar.
• Kalpten vücuda yani organlara kan taşırlar.
• Genellikle temiz kan taşırlar. Sadece akciğer atardamarı kirli kan taşır.
• Kalbin sol karıncığından çıkan, temiz kanı vücuda taşıyan en büyük atardamar aort atardamarıdır.
• Kalbin sağ karıncığından çıkan ve kirli kanı akciğerlere taşıyan atardamar akciğer atardamarıdır.
• Atardamarların karıncıklardan çıktığı yerlerde, kalpten gönderilen kanın tekrar kalbe geri dönmesini önleyen yarım ay kapakçıkları bulunur.
• Kan akış hızının en fazla olduğu damarlardır.
• Atardamarlardaki kan, hem karıncıkların kasılmasıyla ortaya çıkan basınç etkisi hem de kendisinin kasılıp gevşemesi sayesinde taşınır. (Duvarlarında esnek teller = lifler bulunur. Bu lifler kasılıp gevşeyince damar kasılıp gevşemiş olur.)
• Atardamarların içi düzdür.
b) Toplardamarlar :
• Kalbin kulakçıklarına gelirler.
• Vücuttaki yani organlardaki kanı kalbe getirirler.
• Genellikle kirli kan taşırlar. Sadece akciğer toplardamarı temiz kan taşır.
• Kalbin sağ kulakçığına gelen ve vücutta kirlenen kanı kalbe taşıyan toplardamarlar alt ve üst ana toplardamarlarıdır. (4 tane).
• Kalbin sol kulakçığına gelen akciğerlerde temizlenen kanı kalbe taşıyan toplardamar akciğer toplardamarıdır.
• Toplardamarların içinde sadece kalp yönünde açılan kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar, kanın sadece kalbe doğru akmasını sağlar, ters yöndeki hareketi önler.
• Kan akış hızı atardamarlara göre daha azdır.
• Toplardamarlardaki kan, hem kalbin emme kuvveti (kulakçıkların gevşemesiyle ortaya çıkan emme kuvveti) hem de kendisinin kasılıp gevşemesi sayesinde taşınır. (Duvarlarında esnek teller = lifler bulunur. Bu lifler kasılıp gevşeyince damar kasılıp gevşemiş olur).
• Toplardamarlar, atardamarlardan daha geniştir ve daha fazla kan taşır.
Kanın vücutta taşınmasını sağlayan boru şeklindeki yapılara kan damarı denir. Kan damarları vücudu bir ağ gibi sararak temiz kanın vücuttaki bütün hücrelere iletilmesini ve hücrelerde kirlenen kanın tekrar toplanmasını sağlar.
Kan damarları farklı kalınlıktadır ve yapı ve görevlerine göre atardamarlar, toplardamarlar ve kılcal damarlar olmak üzere üç çeşittir.
a) Atardamarlar :
• Kalbin karıncıklarından çıkarlar.
• Kalpten vücuda yani organlara kan taşırlar.
• Genellikle temiz kan taşırlar. Sadece akciğer atardamarı kirli kan taşır.
• Kalbin sol karıncığından çıkan, temiz kanı vücuda taşıyan en büyük atardamar aort atardamarıdır.
• Kalbin sağ karıncığından çıkan ve kirli kanı akciğerlere taşıyan atardamar akciğer atardamarıdır.
• Atardamarların karıncıklardan çıktığı yerlerde, kalpten gönderilen kanın tekrar kalbe geri dönmesini önleyen yarım ay kapakçıkları bulunur.
• Kan akış hızının en fazla olduğu damarlardır.
• Atardamarlardaki kan, hem karıncıkların kasılmasıyla ortaya çıkan basınç etkisi hem de kendisinin kasılıp gevşemesi sayesinde taşınır. (Duvarlarında esnek teller = lifler bulunur. Bu lifler kasılıp gevşeyince damar kasılıp gevşemiş olur.)
• Atardamarların içi düzdür.
b) Toplardamarlar :
• Kalbin kulakçıklarına gelirler.
• Vücuttaki yani organlardaki kanı kalbe getirirler.
• Genellikle kirli kan taşırlar. Sadece akciğer toplardamarı temiz kan taşır.
• Kalbin sağ kulakçığına gelen ve vücutta kirlenen kanı kalbe taşıyan toplardamarlar alt ve üst ana toplardamarlarıdır. (4 tane).
• Kalbin sol kulakçığına gelen akciğerlerde temizlenen kanı kalbe taşıyan toplardamar akciğer toplardamarıdır.
• Toplardamarların içinde sadece kalp yönünde açılan kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar, kanın sadece kalbe doğru akmasını sağlar, ters yöndeki hareketi önler.
• Kan akış hızı atardamarlara göre daha azdır.
• Toplardamarlardaki kan, hem kalbin emme kuvveti (kulakçıkların gevşemesiyle ortaya çıkan emme kuvveti) hem de kendisinin kasılıp gevşemesi sayesinde taşınır. (Duvarlarında esnek teller = lifler bulunur. Bu lifler kasılıp gevşeyince damar kasılıp gevşemiş olur).
• Toplardamarlar, atardamarlardan daha geniştir ve daha fazla kan taşır.
c) Kılcal Damarlar :
• Atardamarlarla toplardamarları birbirine bağlayan ve vücuttaki hücrelerin arasını ağ gibi saran (tek sıralı epitel hücrelerden oluşan) damarlardır.
• Atardamarlardan aldığı temiz kandaki besin ve oksijeni hücrelere (difüzyon ile dokulardaki ara maddeye) verir.
• Hücrelerde oluşan karbondioksit gazı ile zararlı ve atık maddeleri (difüzyon ile dokulardaki ara maddeden) alarak toplardamarlara verir.
• En ince damarlardır.
• Kan akış hızı en az olan damarlardır. (Kan akış hızı yavaş olduğu için madde alışverişi kolay olur).
• Kan ile hücreler arasında madde alışverişini sağlar.
Kanın Vücutta İzlediği Yol Nasıldır?
Kanın Vücutta İzlediği Yol Nasıldır?
• Vücuttaki hücrelerde kirlenen kan, alt ve üst ana toplardamarları ile sağ kulakçığa gelir.
• Sağ kulakçıkta depolanan kirli kan, kapakçıklardan geçerek sağ karıncığa gelir.
• Sağ karıncıktaki kirli kan temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere iletilir (pompalanır).
• Akciğerlerde temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
• Sol kulakçıkta depolanan temiz kan, kapakçıklardan geçerek sol karıncığa gelir.
• Sol karıncıktaki temiz kan, aort atardamarı ile vücuttaki bütün hücrelere pompalanır.
• Vücuttaki hücrelerde kirlenen kan, alt ve üst ana toplardamarları ile sağ kulakçığa gelir.
• Sağ kulakçıkta depolanan kirli kan, kapakçıklardan geçerek sağ karıncığa gelir.
• Sağ karıncıktaki kirli kan temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere iletilir (pompalanır).
• Akciğerlerde temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
• Sol kulakçıkta depolanan temiz kan, kapakçıklardan geçerek sol karıncığa gelir.
• Sol karıncıktaki temiz kan, aort atardamarı ile vücuttaki bütün hücrelere pompalanır.
Kalbin Çalışması Nasıldır, Kalbin Çalışması Hakkında Bilgi
Kalbin Çalışması Nasıldır, Kalbin Çalışması Hakkında Bilgi :
Kalp, çizgili kaslardan yapılmıştır fakat isteğimiz dışında çalışır. Kalp, kasılıp gevşeyerek vücuttaki kanı toplar ve tekrar vücuda pompalar.
Kalp çalışırken kulakçıklar ve karıncıklar sırayla kasılıp gevşerler. Kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer, kulakçıklar gevşerken de karıncıklar kasılır. Kasılma anında odacıklardan kan gönderilir, gevşeme anında odacıklara kan dolar.
1- Kulakçıklar Gevşer, Karıncıklar Kasılır :
• Kulakçıklar Gevşerken :
• Vücuttaki hücrelerde kirlenen kan, alt ve üst ana toplardamarları ile sağ kulakçığa gelir.
• Akciğerlerde temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
• Karıncıklar Kasılırken :
• Kapakçıklar kapanır.
• Sağ karıncıktaki kirli kan, temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere gönderilir.
• Sol karıncıktaki temiz kan, aort atardamarı ile vücuttaki hücrelere pompalanır.
2- Kulakçıklar Kasılır, Karıncıklar Gevşer :
• Kulakçıklar Kasılırken :
• Kapakçıklar açılır.
• Sağ kulakçıktaki kirli kan, kapakçıklardan geçerek sağ karıncığa gelir.
• Sol kulakçıktaki temiz kan, kapakçıklardan geçerek sol karıncığa gelir.
• Karıncıklar Gevşerken :
• Sağ karıncık, sağ kulakçıktan gelen kirli kanı depolar.
• Sol karıncık, sol kulakçıktan gelen temiz kanı depolar.
Kalp, çizgili kaslardan yapılmıştır fakat isteğimiz dışında çalışır. Kalp, kasılıp gevşeyerek vücuttaki kanı toplar ve tekrar vücuda pompalar.
Kalp çalışırken kulakçıklar ve karıncıklar sırayla kasılıp gevşerler. Kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer, kulakçıklar gevşerken de karıncıklar kasılır. Kasılma anında odacıklardan kan gönderilir, gevşeme anında odacıklara kan dolar.
1- Kulakçıklar Gevşer, Karıncıklar Kasılır :
• Kulakçıklar Gevşerken :
• Vücuttaki hücrelerde kirlenen kan, alt ve üst ana toplardamarları ile sağ kulakçığa gelir.
• Akciğerlerde temizlenen kan, akciğer toplardamarı ile sol kulakçığa gelir.
• Karıncıklar Kasılırken :
• Kapakçıklar kapanır.
• Sağ karıncıktaki kirli kan, temizlenmesi için akciğer atardamarı ile akciğerlere gönderilir.
• Sol karıncıktaki temiz kan, aort atardamarı ile vücuttaki hücrelere pompalanır.
2- Kulakçıklar Kasılır, Karıncıklar Gevşer :
• Kulakçıklar Kasılırken :
• Kapakçıklar açılır.
• Sağ kulakçıktaki kirli kan, kapakçıklardan geçerek sağ karıncığa gelir.
• Sol kulakçıktaki temiz kan, kapakçıklardan geçerek sol karıncığa gelir.
• Karıncıklar Gevşerken :
• Sağ karıncık, sağ kulakçıktan gelen kirli kanı depolar.
• Sol karıncık, sol kulakçıktan gelen temiz kanı depolar.
Hayvanların Kalpleri Nasıldır? Hayvanların Kalpleri Hakkında Bilgi
Hayvanların Kalpleri Nasıldır? Hayvanların Kalpleri Hakkında Bilgi
1- Balıklar :
• Kalpleri iki odacıklıdır. (1 karıncık, 1 kulakçık).
• Kirli kan solungaçlarda temizlenir.
• Temiz kan kalbe uğramadığı için kalpte yalnızca kirli kan bulunur.
• Vücutta temiz kan dolaşır ve küçük kan dolaşımı görülmez.
2- Kurbağalar :
• Kalpleri üç odacıklıdır. (1 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışır.
• Vücutta temiz ve kirli kan (karışık kan) birlikte dolaşır.
3- Sürüngenler :
• Kalpleri üç odacıklıdır. (1 karıncık, 2 kulakçık). (Karıncıkta yarım perde bulunur).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışır.
• Vücutta temiz ve kirli kan (karışık kan) birlikte dolaşır.
• Timsahlarda kal dört odacıklıdır. Karıncıkta tam perde bulunur. Kalpte kirli ve temiz kan karışmaz. Kan kalpten çıktıktan sonra panizza kanalında karışır. Vücudu temiz ve kirli kan birlikte dolaşır.
4- Kuşlar :
• Kalpleri dört odacıklıdır. (2 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
• Vücutta temiz kan dolaşır.
5- Memeliler :
• Kalpleri dört odacıklıdır. (2 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
• Vücutta temiz kan dolaşır.
1- Balıklar :
• Kalpleri iki odacıklıdır. (1 karıncık, 1 kulakçık).
• Kirli kan solungaçlarda temizlenir.
• Temiz kan kalbe uğramadığı için kalpte yalnızca kirli kan bulunur.
• Vücutta temiz kan dolaşır ve küçük kan dolaşımı görülmez.
2- Kurbağalar :
• Kalpleri üç odacıklıdır. (1 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışır.
• Vücutta temiz ve kirli kan (karışık kan) birlikte dolaşır.
3- Sürüngenler :
• Kalpleri üç odacıklıdır. (1 karıncık, 2 kulakçık). (Karıncıkta yarım perde bulunur).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışır.
• Vücutta temiz ve kirli kan (karışık kan) birlikte dolaşır.
• Timsahlarda kal dört odacıklıdır. Karıncıkta tam perde bulunur. Kalpte kirli ve temiz kan karışmaz. Kan kalpten çıktıktan sonra panizza kanalında karışır. Vücudu temiz ve kirli kan birlikte dolaşır.
4- Kuşlar :
• Kalpleri dört odacıklıdır. (2 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
• Vücutta temiz kan dolaşır.
5- Memeliler :
• Kalpleri dört odacıklıdır. (2 karıncık, 2 kulakçık).
• Kirli kan akciğerlerde temizlenir.
• Kalpte temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
• Vücutta temiz kan dolaşır.
Kalbin Görevi Nedir? Kalbin Görevi hakkında Bilgi
Kalbin Görevi Nedir? Kalbin Görevi hakkında Bilgi
KALP (YÜREK) :
Kalp, göğüs boşluğunda, diyaframın üstünde ve iki akciğer arasında, göğüs kemiğinin arkasında, sivri ucu sola yatık durumda, koni şeklinde ve herkesin yumruğu büyüklüğündeki organdır. (Yetişkin kadınlarda 230 – 280 gr, yetişkin erkeklere 280 – 340 gr arasındadır).
Kalbin Görevi :
Kalp, kasılıp gevşeyerek kanın damarlar içinde bütün vücudu dolaşmasını sağlar. Kalp, vücutta pompa görevini görür. Kanı vücuda pompalar ve tekrar toplar.
KALP (YÜREK) :
Kalp, göğüs boşluğunda, diyaframın üstünde ve iki akciğer arasında, göğüs kemiğinin arkasında, sivri ucu sola yatık durumda, koni şeklinde ve herkesin yumruğu büyüklüğündeki organdır. (Yetişkin kadınlarda 230 – 280 gr, yetişkin erkeklere 280 – 340 gr arasındadır).
Kalbin Görevi :
Kalp, kasılıp gevşeyerek kanın damarlar içinde bütün vücudu dolaşmasını sağlar. Kalp, vücutta pompa görevini görür. Kanı vücuda pompalar ve tekrar toplar.
Kalbin diğer organlarla ve sistemlerle ilişkileri hakkında bilgi
Kalbin diğer organlarla ve sistemlerle ilişkileri hakkında bilgi
Kalp görevi; en kaba tabiriyle vücuttaki kirli kanı temizlemektir. Canlılığın devamı boyunca çalışmaya devam eden bir organ olan kalp, vücutta dolaşıp yapısındaki Oksijeni kaybeden, yani kirlenen kanı toplardamarlar yardımıyla alıp; akciğerler ile koordine bir şekilde temizleyerek tekrar Oksijence zengin hale getirir ve sonrasında bu kanın tekrar vücuda pompalanarak tekrar vücutta dolaşmasını sağlar. Bu döngü hayat boyu devam eder. Ayrıca kalbin görevi için yapılan bu tanım, aynı zamanda dolaşım sisteminin de en kaba tanımıdır. Dolayısıyla kalbin görevini ve diğer organlarla olan ilişkilerini tam olarak anlayabilmek için dolaşım sisteminin diğer elemanlarını da genel hatlarıyla incelemek gereklidir:
Kalp görevi; en kaba tabiriyle vücuttaki kirli kanı temizlemektir. Canlılığın devamı boyunca çalışmaya devam eden bir organ olan kalp, vücutta dolaşıp yapısındaki Oksijeni kaybeden, yani kirlenen kanı toplardamarlar yardımıyla alıp; akciğerler ile koordine bir şekilde temizleyerek tekrar Oksijence zengin hale getirir ve sonrasında bu kanın tekrar vücuda pompalanarak tekrar vücutta dolaşmasını sağlar. Bu döngü hayat boyu devam eder. Ayrıca kalbin görevi için yapılan bu tanım, aynı zamanda dolaşım sisteminin de en kaba tanımıdır. Dolayısıyla kalbin görevini ve diğer organlarla olan ilişkilerini tam olarak anlayabilmek için dolaşım sisteminin diğer elemanlarını da genel hatlarıyla incelemek gereklidir:
Kanın hareketini vücudumuzda fark edebilir miyiz nasıl?
Kanın hareketini vücudumuzda fark edebilir miyiz nasıl?
Kan cok hizlandiginda hissederiz buda heyecanli anlarimizda, kalp atisi hizlandiginda falan olur organlarimiz kasiniyo gibi olur.
Kan cok hizlandiginda hissederiz buda heyecanli anlarimizda, kalp atisi hizlandiginda falan olur organlarimiz kasiniyo gibi olur.
Dört yol vücudumuzda hangi sebebe sahiptir?
Dört yol vücudumuzda hangi sebebe sahiptir?
1 -kan pompalama
2-hücreler yolu gidişim ve gelişim
3-vücudun gelişim yolu
4-hücre gelişme yolu
1 -kan pompalama
2-hücreler yolu gidişim ve gelişim
3-vücudun gelişim yolu
4-hücre gelişme yolu
Hava ve Sıvı Direnci, Hava ve Sıvı Sürtünmesi
Hava ve Sıvı Direnci
Hava içerisinde hareket eden cisimle hava arasında oluşan ve cisimlerin hareketini zorlaştıran sürtünme kuvvetine hava direnci veya hava sürtünmesi denir.
Sıvı içerisinde hareket eden cisimle sıvı arasında oluşan ve cisimlerin hareketini zorlaştıran sürtünme kuvvetine sıvı direnci veya sıvı sürtünmesi denir. (Su içerisinde hareket eden cisimlerin hareketine karşı oluşan bu zorlaştırıcı veya engelleyici kuvvete su direnci denir.).
Hava direnci, havanın temas ettiği bütün cisimlere etki eder. Bu nedenle hava direnci; uçaklara, uçan balonlara, otomobillere, yürüyen veya koşan insanlara, bisikletlilere, uçurtmalara, yağan yağmur, kar veya doluya, gök taşlarına, havaya atılan taşa, belirli bir yükseklikten yere bırakılan cisme etki eder.
Sıvı direnci, sıvının temas ettiği bütün cisimlere etki eder. Bu nedenle sıvı direnci; yüzücülere, gemilere, kayıklara, balıklara, deniz altılara, sıvı içerisine bırakılan cisme etki eder.
Havadaki cisimlere etki eden hava direnci, sıvıdaki cisimlere etki eden sıvı direncinden daha küçüktür.
Sürtünme Kuvvetinin Bağlı Olduğu Etkenler Nelerdir?
Sürtünme Kuvvetinin Bağlı Olduğu Etkenler Nelerdir?
a) Yüzeyin pürüzlü olması
Cismin hareket edeceği yüzeyin pürüzlü olması cismin hareketinde önemlidir. Pürüzlü yüzeylerde cisimlerin hareket etmesi için daha büyük kuvvete ihtiyaç vardır.
Bütün yüzeylerde mutlaka pürüz vardır. Cisimler birbiri üzerinde hareket ederken, yüzeylerindeki girinti ve çıkıntılar birbirinin içerisine girerek cismin hareket etmesini güçleştirirler. Cilalı yüzeylerde bu girinti-çıkıntılar daha az olduğundan sürtünme kuvveti de o oranda azdır. Bu nedenle pürüzlü yüzeylerin yağlanması ile bu girintiler azaltılarak daha az sürtünme kuvveti uygulaması sağlanabilir.
b) Cismin ağırlığı
Bir cismin ağırlığı arttığında cismin ve yüzeyin girinti-çıkıntıları daha fazla birbiri içine gireceğinden sürtünme de artar. Yani cismin hareketini engelleyen kuvvetin büyüklüğü de artar. Cismin hareket etmesini engelleyen bu kuvveti yenmek için, bu kuvvetten daha büyük bir kuvveti cisme uygulamak gerekir.
Sürtünme Kuvvetinin Etkileri Nedir?
Sürtünme Kuvvetinin Etkileri
Sürtünme kuvveti, cisimlerin yüzeyde tutunmasına yardım eden bir etkendir. Eğer sürtünme kuvveti var olmasaydı birçok yaşamsal faaliyet mümkün olmazdı. Yolda yürüyemez, bir yerde oturamaz, yemek yiyemez, yazı yazamaz, araç kullanamazdık. Örneklerde de görüldüğü gibi her türlü hayati olayın gerçekleşmesinde sürtünme kuvvetinin etkisi vardır. Araba örneğini biraz açacak olursak, yolda hareketine başlayan bir aracın durması sürtünme kuvvetinin etkisi ile oluşmaktadır. Bu kuvvet olmasaydı frenler tutmayacağı için araba sürekli hareket ederdi.
Buzun sürtünme kuvvetinin toprak veya asfalta göre daha düşük bir sürtünme kuvveti olduğu bilinmektedir. Kışın buzlu yollarda araçlar daha fazla kaymakta ve frenlerin etkisi daha az olmaktadır. Bu nedenle kışın meydana gelen kazalar, diğer zamanlara göre daha fazla olmaktadır. Bu nedenle kışın buzun erimesi için tuz kullanılması (suyun donma sıcaklığını düşürür) veya toprak atılması bu sürtünme kuvvetini artırmak içindir.
Sürtünme kuvvetinin hayatımızı kolaylaştıran çok büyük etkilerinin yanında günlük yaşantıda işleri zorlaştırdığı da bilinmektedir. Çünkü sürtünme kuvvetini yenerek, cisimleri harekete geçirmek için daha büyük kuvvet kullanılması gerekir. Ve büyük yükleri, sürtünme kuvveti nedeni ile kas gücümüzle hareket ettiremeyiz. Bundan dolayı çeşitli makineler kullanarak bu yükleri hareket ettiririz.
Makineler çalışırken, içerisindeki parçalar birbirine sürtünürler. Sürtünen bu parçalar zamanla aşınarak kullanılmaz hale gelirler. Makinelerin yıpranmasını engellemek için sürtünme kuvvetini düşürücü önlemler almak gerekir. Yani sürtünme kuvvetinin çok büyük yararları olmakla beraber bazı zorlukları da vardır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)