İSLAM VE EVREN
“Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar
yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O’dur.Geceyi de
gündüzün üzerine o örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için
ibretler vardır.” (Ra’d suresi, 3.
ayet)
Sizce evren
ve içindekiler nasıl meydana gelmiştir? Yukarıdaki ayeti de dikkate alarak
arkadaşlarınızla konuşunuz.
|
Kur’an-ı Kerim Fatiha suresiyle başlar.Besmele
çekildikten hemen sonra Allah’a hamdedilir. Sayısı nimeti bize verdiği için ona teşekkür eder,
Allah’a sevgimizi ifade ederiz. Şükrümüzü sunmak için okuduğumuz
“Elhamdülillah” ifadesinden sonra Allah, kendisiyle ilgili tanımamızı istediği
ilk özelliğini açıklar.
Bu özellik, Allah’ın âlemlerin Rabb’i olmasıdır.
Çünkü Allah canlı cansız tüm âlemlerin Rabbi’dir.
Allah, evreni ve içindekileri yarattıktan sonra
onları başıboş bırakmamıştır. Evrende bazı kurallar koymuş, insanoğlu dışında
yarattıklarını bu kurallara uymaya mecbur etmiştir. Çünkü her varlığa irade ve
akıl vermemiştir.Örneğin hayvanlar içgüdülerinin ve kendileri için var edilmiş
yaşam biçimlerinin dışına kendi istekleri ile çıkamazlar. Onlar için
günah-sevap, haram-helal ve kötü-iyi gibi kavramlardan söz edilemez. Bu sebeple
hesaba da çekilmezler. İnsan içinse durum farklıdır. Evren ve içindekiler insanlar için yaratılmıştır.
Kur’an-ı Kerim’de bu konu şöyle açıklanır:
“O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattı.
Sonra gökyüzüne yöneldi, onu da yedi kat olarak yaratıp düzenledi. O, her
şeyi hakkıyla bilendir.”(Bakara suresi, 29. ayet.)
|
İnsan seçim yapabildiği alanlarda sorumludur ve
ölümden sonra hesap vermek mecburiyetindedir. Onun görevi evrenin tek bir
yaratıcısı olduğu kabul etmek, Allah’a kulluk etmek, evrenin kendi hizmetine
emanet olarak verildiğini bilmek ve sadece kendine aitmiş gibi davranmamaktır.
İnsan bu görevlerini yerine getirmek için dünyaya gönderilmiş ve birçok nimet
emrine sunulmuştur.Evren görünen ve görünmeyen âlem diye sınıflandırılabilir.
Görünmeyen âlem Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “gayb” âlemidir. Gayb; gizli olan, bilinmeyen, göz
önünde olmayan anlamlarına gelir. Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayette bu ifade
geçer.Yalnız Allah’ın bildiği, o izin vermeden kimsenin elde edemeyeceği
bilgileri ifade eder. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “De ki: Ey
gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de (gayb), açığı da bilen Allah!”(Zümer Suresi
46.Ayet) Ayette ifade edilen
gizli kavramı insanlar için kullanılır. Allah için gizli, bilinmeyen diye bir
şey yoktur. Evren sadece görebildiğimiz varlıklardan oluşmaz. Görünmeyen âlemi oluşturan
her şey de evrenin bir parçasıdır.Gayb âlemi hakkında bildiklerimiz Allah’ın
bize öğrettiği kadarla sınırlıdır. Örneğin melekleri gözümüzle göremeyiz. Ancak
var olduklarını bize Allah bildirir. Onlar hakkındaki bilgilerimizin kaynağı
Allah’tır.
“Göklerde ve
yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah’ı tesbih ettiklerini görmez
misin? Her biri kendi duasını ve tesbihini (öğrenmiş)bilmiştir. Allah,
onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir.” (Nur suresi 41. ayet.)
|
Yukarıdaki ayete göre kuşlar kendilerince Allah’ın
emirlerini yerine getirirler. Ayetin mesajı ne olabilir? Düşününüz.
İSLAM VE HAYATIMIZ
“…Biz, bir
peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.” (İsrâ suresi, 15.
ayet.)
|
Sizce peygamberler toplumlara niçin gönderilmiş olabilir?
İslam dini, yaşamın her alanında nasıl
davranacağımızı gösteren kurallar içerir. Toplum içinde nasıl davranmalıyız,
çevremize karşı sorumluluklarımız nelerdir, Allah’a karşı görevlerimizi nasıl
yaparız vb. soruların cevabını bu kurallardan öğreniriz. Bu kurallar ya
Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerle ya da Hz. Muhammed (s.a.v.)’in tavsiyeleriyle
bildirilmiştir. Allah, insanın her an kulluk bilincine sahip olmasını,
kendisini yaratanın Allah olduğunu asla aklından
çıkarmamasını istemiştir. Böylece kişi mümkün
olduğunca kendisine Allah tarafından yasaklanmış işlerden uzak duracaktır.
Yaşadığı her an kulluk bilincinde olan insan ayrıca gününün belirli bir kısmını
da özel olarak Allah’a ayırmalıdır. Bu anlarda kendisinden istenen ibadet
görevlerini yerine getirmelidir. Örneğin kişinin doğru ve dürüst bir insan
olması, yaşamı boyunca Allah’a saygı duyması gerekirken bu özelliğini ayrıca
günün belli saatlerinde namaz kılarak göstermesi lazımdır. Böylece kişi,
yaşamına yaydığı güzel
özellikleri, ibadetler sırasında daha yoğun
göstermelidir.
Toplumsal
kurallar:Toplum içinde nasıl
davranılacağı,nelere uyulması gerektiğini belirleyen Allah’ın koyduğu
kurallardır. Aile düzeni, sosyal ilişkiler, temel hak ve özgürlükler, topluma
zarar veren alışkanlık ve yasaklar bu kapsama girer. Allah, toplum yaşantısı
ile ilgili kurallarını kitap ve peygamber göndererek bildirir. Örneğin Kur’an-ı Kerim’de şöyle bir ayet
bulunur:
“Ey müminler!
Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden
daha iyidirler. Hanımlar da başka hanımlarla alay etmesinler. Belki onlar
kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü
lakaplarla çağırmayın...”(Hucurat Suresi 11.ayet)
|
Bu ayete göre sosyal hayatta türlü anlaşmazlık ve
sorunlara neden olan alay, ayıplama ve lakap takma yasaklanmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) de sosyal hayatın
düzenlenmesi ile ilgili bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Bu tavsiyelerden biri
şöyledir:
“Birbirinize kin beslemeyin! Birbirinizi
kıskanmayın! Birbirinize sırt çevirmeyin! Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!
Bir Müslümana ,din kardeşini üç geceden fazla terk etmesi (küsmesi) helal
değildir!”
|
Yani Müslümanlar birbirlerine uzun süre küs
kalamaz,kin ve düşmanlık besleyemez.Peygamber efendimizin de belirttiği gibi “Müslümanlar kardeştir”
İslam dini temiz ve huzurlu bir yaşam sürülmesi
için kötü alışkanlık ve davranışları da yasaklamıştır.Örneğin içki içilmesi
dinimizce haramdır. Böylece kişinin hem bedeni hem aklı korunmuş olur. Ancak bu
yasağın toplumu ilgilendiren bir yönü de bulunur. İçki aile ve topluma ciddi
zararlar verir.
Ekonomik
kurallar:Mal edinme ve harcama
biçimi de insanın önemli sorumluluk alanlarındandır. İslam ekonomi alanında da
kurallar koymuştur. Rüşvet ve faizle mal kazanmanın haram olduğunu bildiren,kazanılan
mallardan zekât ve sadaka verilmesini emreden ayetler vardır.Kur’an-ı Kerim’in
en uzun ayetinde, bir insanın diğerine borç verdiğinde mutlaka şahitler
huzurunda borcun adaletle yazılması emredilir.Ayrıca şu hadiste Peygamberimizin
söyledikleri de bu konuda bize örnektir
: “Müşteri kızıştırmayın! Biriniz diğerinin
pazarlığı üzerine pazarlık etmesin!”
|
Peygamberimiz
şöyle buyurur:
“Bu çarşı ve pazarlarda ticaretin içerisine boş
söz ve yalan karışabilir. Bu sebeple ticaretinizi sadaka vererek temizleyin.”
|
Günlük hayatla
ilgili kurallar: Gündelik
yaşamda sıradan gibi görünen ancak sürekli tekrar edilmesi açısından insan
hayatında çokça yer alan davranışlar vardır. İslam dininin bu konularla ilgili
de kuralları bulunur. Örneğin Peygamberimiz hangi davranışların
Allah katında daha değerli olduğunu soran birisine şunları tavsiye etmiştir.
“Başkalarına yemek yedirirsin, tanıdık tanımadık kiminle karşılaşırsan selam
verirsin.”
5. Sınıf Temel Dini Bilgiler 1. Ünite ile ilgili aramalar
5 sınıf temel dini bilgiler 1 dönem 2 yazılı soruları
5 sınıf temel dini bilgiler 1 dönem 2 yazılı soruları eğitimhane
5 sınıf temel dini bilgiler 2 dönem 1 yazılı soruları çöz
5 sınıf temel dini bilgiler 1 dönem 2 yazılı soruları ve cevapları
5 sınıf temel dini bilgiler testi çöz
5.sınıf temel dini bilgiler yıllık planı
5 sınıf temel dini bilgiler ders kitabı
5 sınıf temel dini bilgiler ders kitabı cevapları doku yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder