AÇ GÖZLÜ KEDİ MASALI
Uzun zaman önce, uzak bir ülkede çok yoksul bir nine yaşardı.
Bu ninenin bir de kedisi vardı. Kedi o kadar uyuşuktu ki, patisini bile
kaldırmaya üşenir, bu yoksul kadının verdiği yemeklerle gününü gün ederdi.
Günler böyle geçip giderken... Bizim Miskin Kedi, iyice zayıflamış,
çelimsizleşmişti. Bir gün evin kapısında otururken kocaman bir kediyle karşılaştı.
Doğrusu kediden çok bir kaplana benziyordu. Zayıf kedi hayıflandı, “Niçin ben böyle güçsüz, bakımsızım, sen
böyle şişman, semizsin?” diye...
Semiz Kedi:
- Sen de her gün Padişah’ın sarayında bulunursan türlü türlü yemekler yersin, benim gibi olursun, dedi.
Güçsüz Kedi bu fikri çok beğendi. Bu yoksul kadının yanında durmakla karın doymuyordu işte. “Herkes neler yiyor, ben burada sürünüyorum” diye düşündü. Yoksul ninenin evinde ne vardı ki...Ne yiyecek, ne içecek...
- Ne zaman gidersen haber ver birlikte gidelim, dedi.
Semiz Kedi bunu kabul etti.
Güçsüz Kedi, akşam olduğunda durumu nineye anlattı. Saraya gitmek için ondan izin istedi. Nine bu duruma çok üzüldü. Tamam ona çok güzel yiyecekler veremiyordu ama aç kalmıyordu, sonra burada tehlike yoktu, orada neyle karşılaşacağını bilemiyordu.
- Hırs insana zarar verir, şimdi sen bunu düşünemiyorsun. Elindekilerle yetinmeyi öğrenmelisin dedi. Fakat kedinin umurunda değildi bu, önemli olan güzel yiyeceklerdi. Ertesi gün yiyeceği türlü türlü yiyecekleri düşünüyordu. Sabah oldu. Semiz Kedi, pencereden, `miyaav miyaaav!` diye seslendi, Zayıf Kedi de çıktı, birlikte saraya gittiler.
Fakat sarayda durum hiç de semiz kedinin anlattığı gibi değildi. Sarayın kapısına yığılan yüzlerce kedi vardı ve artık herkes bu kedilerden bıkmıştı. Her gün yenileri ekleniyordu bunların arasına. Padişah okçularını yollayıp, bundan sonra yeni gelen kedi gördüklerinde vurmalarını istedi. Okçular hazır beklemeye başladılar. Bizim çelimsiz kedi hoplaya zıplaya yemeklere saldırınca midesine oku yedi. O günden sonra ninenin yanına dönemedi. Nine onu birkaç gün bekledikten sonra ,kedinin hırsının ve açgözlülüğünün kurbanı olduğunu anlayıp ,ümidi kesti. Kendine yeni bir kedi buldu ve artıklarını ona yedirmeye başladı.
- Sen de her gün Padişah’ın sarayında bulunursan türlü türlü yemekler yersin, benim gibi olursun, dedi.
Güçsüz Kedi bu fikri çok beğendi. Bu yoksul kadının yanında durmakla karın doymuyordu işte. “Herkes neler yiyor, ben burada sürünüyorum” diye düşündü. Yoksul ninenin evinde ne vardı ki...Ne yiyecek, ne içecek...
- Ne zaman gidersen haber ver birlikte gidelim, dedi.
Semiz Kedi bunu kabul etti.
Güçsüz Kedi, akşam olduğunda durumu nineye anlattı. Saraya gitmek için ondan izin istedi. Nine bu duruma çok üzüldü. Tamam ona çok güzel yiyecekler veremiyordu ama aç kalmıyordu, sonra burada tehlike yoktu, orada neyle karşılaşacağını bilemiyordu.
- Hırs insana zarar verir, şimdi sen bunu düşünemiyorsun. Elindekilerle yetinmeyi öğrenmelisin dedi. Fakat kedinin umurunda değildi bu, önemli olan güzel yiyeceklerdi. Ertesi gün yiyeceği türlü türlü yiyecekleri düşünüyordu. Sabah oldu. Semiz Kedi, pencereden, `miyaav miyaaav!` diye seslendi, Zayıf Kedi de çıktı, birlikte saraya gittiler.
Fakat sarayda durum hiç de semiz kedinin anlattığı gibi değildi. Sarayın kapısına yığılan yüzlerce kedi vardı ve artık herkes bu kedilerden bıkmıştı. Her gün yenileri ekleniyordu bunların arasına. Padişah okçularını yollayıp, bundan sonra yeni gelen kedi gördüklerinde vurmalarını istedi. Okçular hazır beklemeye başladılar. Bizim çelimsiz kedi hoplaya zıplaya yemeklere saldırınca midesine oku yedi. O günden sonra ninenin yanına dönemedi. Nine onu birkaç gün bekledikten sonra ,kedinin hırsının ve açgözlülüğünün kurbanı olduğunu anlayıp ,ümidi kesti. Kendine yeni bir kedi buldu ve artıklarını ona yedirmeye başladı.
A)Aşağıdaki ilk on bir soruyu okuduğunuz masala göre yanıtlayınız.
1.Aşağıdakilerden
hangisi ninenin kedisinin özelliklerinden biri değildir?
A)Uyuşuk
B)Miskin C)Çalışkan
2.Zayıf kedi, semiz
kedi ile karşılaşınca ona ne
söyledi?
A)Nerede yaşıyorsun?
B)Niçin ben bakımsızım, sen böyle şişmansın?
C)Sarayda kiminle yaşıyorsun?
3.Semiz kedi, zayıf
kediye nasıl bir fikir verdi?
A)Kendisiyle birlikte saraya gelmesini teklif etti.
B)Ninenin yanından ayrılmaması gerektiğini söyledi.
C)Hırsızlık yapıp, yiyecek çalmasını önerdi.
4.Güçsüz kedi, durumu
nineye anlattığında nine ne cevap
verdi?
A)Gitmen senin için daha iyi olur.
B)Bana da yiyecek getirirsen seni gönderirim.
C)Elindekilerle yetinmeyi öğrenmelisin.
5.Aşağıdakilerden
hangisi kedinin sarayda karşılaştığı durumlardan biri değildir?
A)Sarayın kapısında yüzlerce kedi olması
B)Kedilerin çok sevildiği
C)Saraydaki herkesin kedilerden bıktığı
6. Padişah okçulara ne emir verdi?
A)Kedilere yiyecek vermelerini
B)Yeni gelen kedileri gördüklerinde vurmalarını
C)Kedileri saraya almalarını
7.Nine niçin kedisinden ümidini kesti?
A)Sarayda rahat ettiğini, artık gelmeyeceğini düşündüğü için.
B)Kaybolmuş olabileceğini düşündüğü için.
C)Onun hırsının ve açgözlülüğünün kurbanı olduğunu anladığı
için.
8.Bu masaldan çıkaracağımız ders aşağıdakilerden
hangisidir?
A)Elimizdekilerle yetinmeyi öğrenmeli, açgözlülük
yapmamalıyız.
B)İyilik edersek iyilik buluruz.
C)Evimizde kedi beslememeliyiz.
9.Masalda anlatılan
olaylardan hangisi gerçek olaya
örnek olabilir?
A)Şişman kedi ile güçsüz kedinin konuşmaları
B)Ninenin kedisine nasihat vermesi.
C)Ninenin kendine yeni bir kedi bulması.
10. Masalda geçen
olaylardan hangisi hayal ürünüdür?
A)Ninenin kediyi beslemesi
B)Kedinin konuşması
C)Kedinin zayıflaması
11. Aşağıdaki
cümlelerden hangisi hayal ürünüdür?
A)Sınıfımın en çalışkan öğrencisiyim.
B)Annesinin evi, bulutların üzerindeydi.
C)Apartmanın en geniş dairesinde oturuyoruz.
12.“O kadar bağırıyor ki
sesini aşağı mahalleden duyarlar” Cümlesinde nasıl bir anlatım vardır?
A)Duygusal B)Abartılı C)Gerçek
13. “En
sevdiğim arkadaşım………..”
Cümlesi hangisi ile devam ettirilirse, hayal ürünü bir ifade olur?
A)Uzaylı dostumdur.
B)Orta sıradaki Cihan’dır.
C)Evimdeki kitabımdır.
14.Aşağıdakilerden
hangisi gerçek bir anlatımdır?
A)Gökkuşağına vardım.
B)Yıldızlarla dans ettim.
C)Hava durumuna baktım.
15.Aşağıdaki
cümlelerden hangisi hayal ürünü değildir?
A)Karınca, ağustos böceğine yiyecek vermedi.
B)Tilki oyunlarıyla kargayı kandırmayı başardı.
C)Kedi, verdiğim sütün hepsini içmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder