Menü

ADS

31 Ekim 2016 Pazartesi

Körfez Savaşları ülkemizi hangi yönlerden nasıl etkilemiştir?

KÖRFEZ SAVAŞLARI 

1.KÖRFEZ SAVAŞI (1990-1991) 
Irak ile ABD’nin öncülüğünde , İngiltere , Fransa, Suudi Arabistan, Suriye ve Mısırın içinde yer aldığı 28 devletten oluşan çok uluslu güç arasında yapılan savaştır.


1.Körfez savaşının nedenleri 
1980-1988 iran- ırak savaşında büyük ekonomik zararlara uğrayan ırak’ın ;
•    Kuveyt başta olmak üzere 1981-1990 yılları arasında petrol fiyatlarını sürekli düşürerek ırak’a zarar vermeleri
•    Irak’ın Kuveyt topraklarında tarihi hakkı olduğunu iddia etmesi
•    Iran-ırak savaşı sürecinde ırak’a   kuvyet tarafından verilen borçların silinmesini istemesi.
2 ağustos 1990’da ıran Kuveyt ’i işgal etmesi körfez krizinin nedeni oldu . gelişmeler üzerine toplanan birleşmiş milletler güvenlik konseyi ırak’ın Kuveyt ‘ten koşulsuz çekilmesini kararlaştırdı. ABD ve onu destekleyen 33  ülke askeri kuvvet göndererek veya maddi katkıda bulunarak uuslararası güç oluşturdular. Irak’ı destekleyen Filistin Ürdün ve yemen ‘in dışındaki Arap ülkeleri de müttefikler arasında yer aldı. Suriye ve mısır’ın öncülüğünde ırak’a karşı çok uluslu Arap ordusu oluşturuldu.
Birleşmiş milletler ırak’ı kuveyt’ten çekilmeye zorlamak için önce ekonomik yaptırım ve silah ambargosu kararlarını aldı.
Irak devlet başkanı  Saddam Hüseyin’in ırak’tan çekilmeye yanaşmaması 17 ocak 1991 ABD’nin öncülüğündeki çok uluslu gücün ırak’a saldırmasına ve körfez savaşının başlamasına neden oldu .
Çöl fırtınası adı verilen harekat ırak’ın bozgunu ile sonuçlandı .  ırak , Kuveyt’ten çekilme  ve ağır savaş tazminatı ödeme başta olmak üzere koalisyon güçlerinin tüm koşullarını kabul etmek zorunda kaldı.


Irak’ın yenilgisinin nedenleri 
ABD ve müttefiklerin askeri güçlerinin hem teknoloji hem de savaş  eğitimi açısından ırak’tan çok üstün olması
İran ile 8 yıl savaşan ırak  ordusunun yorgun olması ve özellikle müttefiklerin hava saldırıları karşısında tutunamaması
Irak ordusunun  gücünün daha çok yapay güven duygusuna dayanması


1.körfez savaşının sonuçları 
ABD’nin orta doğudaki etkinliği daha da   arttı
Arap dünyasının tarihsel ütopyası olan Arap birliğinin kurulması politikası iflas etti
Bölge ülkeleri arasındaki güç dengesi İran lehine değişti


2. Körfez savaşı 
ABD nin 20 mart 2003 ‘te kitle imha silahı üretmekle  suçladığı ırak’a saldırmasıyla başlayan savaştır. Birleşmiş milletler teşkilatından askeri destek kararı çıkartamayan ABD, başta İngiltere olmak üzere batılı devletlerin bir bölümünün katılımı ile oluşturduğu koalisyon  gücüyle savaştan sorumlu tuttuğu Saddam Hüseyin yönetimine son verdi. ABD ve diğer koalisyon güçlerinin halen varlıklarını sürdürdükleri ırak’ta işgal güçlerinin silahları gölgesinde 30 ocak 2005’te seçim yapılmasına rağmen ırak halen siyasal istikrarı yakalayamamış. Her gün onlarca insanın öldüğü bölgeye dönüşmüştür.
TBMM 1 mart tezkeresini reddederek ABD’nin yanında 2. körfez savaşına girilmesini ve ABD’nin öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Türkiye üzerinden ırak’a cephe açmalarını engellemiştir.


Körfez savaşlarının Türkiye ‘ye etkileri 
•    Türkiye ‘nin ırak’a uygulanan ambargoya katılması onlarca milyar dolar ihracat kaybı yaşamasına
•    Savaşa çok yakın bir bölgede olmamız nedeniyle ülkemize gelmek için yer ayırtan yüz bini aşkın turistin ülkemize gelmekten vazgeçmesine
•    Savaştan kaçan yüz binlerce ıraklının ülkemize sığınmasına buna bağlı olarak yeni ekonomik ve sosyal sorunların gündeme gelmesine
•    Irak’ta merkezi otoritenin dağılması ve kuzey ırak’ta oluşan otorite boşluğunun Türkiye için bölgenin risk bölgesine dönüşmesine yol açtı.a

Ülkemiz Orta Asya ve Kafkaslar ile hangi ekonomik ilişkiler içindedir?

ENERJİ KORİDORU TÜRKİYE 
Sanayi devrimine bağlı olarak üretimde ve ulaşımda buhar , petrol ve elektrik gibi yeni enerji kaynaklarının devreye girmesi , bu enerji kaynaklarına ulaşmayı ve bu  bölgelere sahip olmayı , devletlerin temel politikası  haline getirdi .
Günümüzde , artan hükümete de bağlı olarak enerji kaynaklarının  hızla tükenmesi enerji kaynaklarına özellikle de petrole sahip olma rekabetini ve yeni enerji kaynakları bulma arayışını hızlandırdı. Bu durum Kafkasya ve çevresinde yoğun olan doğal gazın önemini de arttırdı.
Ülkemiz ürettiği enerjisi kendine yeten bir ülke değildir. Petrol ,  doğal gaz ve elektriği dışarıdan satın almaktayız . buna karşın dünya enerji kaynaklarının % 70 ‘ini barındıran orta doğu , Kafkasya ve Avrupa ülkelerinin komşusu konumunda olmamız  uluslar arası önemimizi arttırmıştır.
Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle  petrol ve doğal gazın dünya pazarlarına ulaştırılmasında koridor işlevini üstlenebilecek konumdadır ve buna yönelik olarak gerçekleştirilen projelerde yer almıştır.
17.  YÜZYILIN İPEK YOLU 
Hazar ve çevresindeki petrol  ve doğal gazın Avrupa ‘ya ve dünyanın diğer ülkelerine  taşınmasına ilişkin üretilen projeler içinde en akılcı olanları Türkiye liman ve topraklarının kullanımını da içeren projelerdir. Çünkü Türkiye her açıdan bölgenin en güçlü , en güven veren  ülkesi konumundadır.  Bu projeler kapsadığı güzergah açısından  21. yüzyılın ipek yolu olarak  adlandırılmayı da hak eden projelerdir.
Bakü-Tiflis-ceylan boru hattı  ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz hattı projeleri
Batı – Tiflis – ceylan boru hattı , Azerbaycan petrolünü Akdeniz ‘e ulaştıran projedir. 2005’te tamamlanmış Azerbaycan petrolü Ceyhan ‘a ulaşmıştır . daha sonra eklenen yeni boru hattı ile Kazakistan petrollerinin de aynı hat üzerinden taşınması sağlanmıştı.
Bakü – Tiflis – Erzurum doğal gaz hattı , Azerbaycan doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa ‘ya ulaştırılması amacıyla gerçekleştirilen projedir. Boru hattının tamamlanması ile 2006 yılından itibaren Bakü  ‘den Erzurum ‘a  DOĞAL GAZ ULAŞTIRILMAKTADIR. BU PROJENİN TAMAMLAYICI projesi olarak düşünülen  ‘Nabucco projesi’ ile bu doğal gazın Avrupa ‘ya ulaştırılması hedeflenmektedir.

Soğuk Savaş sonrasında ülkemiz çevresinde hangi siyasi gelişmeler meydana gelmiştir?

Soğuk savaş dönemi ve Türkiye 

İkinci dünya savaşından sonra Sovyet Rusya ve ABD nin önderliğini yaptıkları doğu ve batı blokları arasında yaşanan ancak savaşa dönüşmeyen 1991’de Sovyetler birliğinin dağılmasına kadar devam eden gerginlik süreci soğuk savaş olarak adlandırıldı.
Sovyet rusyanın ikinci dünya savaşında yaşanan gelişmelerle Montrö sözleşmesinin boğazların ve karadeniz’de kıyısı bulunan devletlerin güvenliğini sağlamada yetersiz kaldığını ileri sürerek  boğazları birlikte savunmayı önermesi türkiye’nin ABD nin öncülüğündeki batı bloğuna yakınlaşmasında önemli rol oynadı .
Truman doktrini ve Marshall planı çerçevesinde ABD nin Türkiye’ye  yaptığı askeri ve ekonomik yardımlar Türkiye- ABD ilişkilerini hızla geliştirip stratejik ortaklık boyutuna taşımıştır.

30 Ekim 2016 Pazar

Ülkemizi iç ve dış tehditlere karşı korumak konusunda vatandaş olarak üzerimize düşen görevler nelerdir?

Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle balkanlarda, orta doğu’da Kafkaslarda etkinliği sağlamak veya etkinliğini arttırmak isteyen pek çok devletin zayıflatmak ,bölmek, siyasi istikrarsızlık yaratmak istedikleri bir ülkedir.
Ülkemize yönelik iç tehditlerin  başında anarşi ve terör gelmektedir. Gerek anarşi gerekse terör sadece yaşandığı ülke için tehdit oluşturmamaktadır. Yaşanılan terör eylemleri,terör örgütlerini himaye eden ülkelerde de can ve mal kaybına yol açan toplumsal barışı tehdit eden eylemler gerçekleştirmişlerdir. Buı nedenle terör eylemlerini önlemek için tüm ülkeler kendi vatandaşlarını bilinçlendirmek ve uluslar arası düzeyde iş birliği yapmak zorundadırlar.

Terörle mücadele bireylerin ve kurumların  ve kişilerin görev ve sorumlulukları şöyledir;
•    Bağımsızlığımızı toprak bütünlüğümüzü bozmaya , cumhuriyetimizi ve demokrasimizi yıkmaya yönelik eylemlere karşı duyarlı olunmalı
•    Basın yayın organlarında  halkımızı terör ve zararları konusunda eğitici , uyarıcı yayınlar yapılmalı
•    Okullarda verilen eğitim çağdaş nitelikli olduğu kadar öğrencilere ulusal değerlerin önemini kavratacak nitelikte olmalı
•    Terör eylemlerine , hukuk kuralları çerçevesinde toplumsal tepki gösterilmeli
•    Terörün amacının korku yayıp toplumu teslim almak olduğunu bilerek bu tür eylemlere karşı milli birlik ve beraberliğimiz daha da pekiştirilmeli
•    Devlete ve onun kurumlarına düşen görev, terörün bir sonuç olduğu gerçeğinden  hareketle teröre zemin hazırlayan koşulları ortadan kaldırmaktır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevleri nelerdir?

Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevleri nelerdir?

Türk silahlı kuvvetleri 
Devletlerin siyasal varlıklarını sürdürebilmesi toprak bütünlüğünü ve ulusal bağımsızlığını koruması ancak güçlü bir orduya sahip olmalarıyla mümkündür. Askeri alanda başka ülkelere de örnek oluşturan Türkler, kurtuluş savaşında  da olanaksızlıklar içerisinde  düzenli bir ordu örgütlemesini başarmış ve kurtuluş savaşını  kazanmışlardır. Ancak türk silahlı kuvvetleri aynı süreçte de yıpranmıştı . bu nedenle cumhuriyet döneminde  orduyu modernleştirme  ve yeniden yapılandırma  çalışmaları  başlatıldı.

Türk ordusu;
Kara kuvvetleri
Hava kuvvetleri
Deniz kuvvetleri
Jandarma genel komutanlığı
Olarak yeniden örgütlendi .

Türkiye cumhuriyeti jeopolitik konumunun önemi nedeniyle her dönemde güçlü bir orduya ihtiyaç duymuştur . Bağlı olduğu milli savunma bakanlığının  ardından da anlaşılacağı  gibi türk ordusunun varlık nedeni ülke savunmasıdır. Bağımsızlığımıza ve toprak bütünlüğümüze yönelik tehditleri bertaraf etme Türk silahlı kuvvetlerinin temel sorumluluğudur. Türk silahlı kuvvetleri cumhuriyetin de temel güvencesidir. Türk ordusu bölge ve dünya barışını  korumaya yönelik çabalarda önemli işleve sahip olan bir güçtür .

Türkiye hangi nedenlerle NATOʼya üye olmuştur?

Türkiye hangi nedenlerle NATOʼya üye olmuştur?

Türkiye ‘nin NATO ‘YA üye olması 

Türkiyenin NATOya girme fikri ikinci dünya savaşından sonra yoğunlaşan batılaşma politikalarının doğal bir sonucuydu . ikinci dünya savaşından sonra batı demokrasilerinde olduğu gibi çok partili sisteme geçilmesi , batı ülkelerde olduğu gibi ekonomide özel girişimciliği temel alan liberal politikaların uygulanmaya başlanması gibi Türkiyeyi batıya yakınlaştıran adımlar, ekonomik kalkınmanın ve silahlı kuvvetlerin modernleştirilmesini batıdan sağlanacak yardımlarla gerçekleştirmenin hedeflenmesi ve Sovyetler birliğinden kaynaklı tehditler Türkiye’nin NATO’ya girmek istemesinin temel gerekçeleriydi.

Türkiye ‘nin  NATO ya girmeye yönelik ilk girişimleri , Türkiyenin bölgedeki önemini gören ingiltere’nin dışındaki ülkelerin engellemeleri nedeniyle sonuçsuz kaldı.

2.dünya savaşından sonra başlayan soğuk savaş sürecinde iki bloğa  ayrılması , Türkiye’nin jeopolitik konumu ve kore savaşında asker göndererek  batılı devletlerin yanında yer alması . öneminin daha da iyi anlaşılmasını ve NATO’YA  kabul edilmesini kolaylaştırdı. 1952’de Türkiye NATO adlı ortak savunma örgütüne katıldı .
NATO YA  üye olmak Sovyetler birliği ile ortak sınırı olan Türkiye’nin bu devlet karşısındaki konumunu güçlendirirken ikinci dünya savaşıyla birlikte dış politikada izlenen batı yanlısı bu tek yönlü dış politika  Atatürk döneminin barışçı ve çok yönlü dış politikasından  da uzaklaştığının kanıtıdır.

29 Ekim 2016 Cumartesi

II. Dünya Savaşı sonrasında ülkemizde insan hakları konusunda hangi gelişmeler yaşanmıştır?

İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİN 
GELİŞMESİ

İnsan hakları bir kavram olarak Fransız ihtilalinden sonra şekillenmiştir ancak insan haklarının bir sorun olması temel hak ve özgürlükler için verilen mücadelenin tarihi MÖ 3000yıllarına kadar uzanmaktadır ilk çağda başlayan günümüzde de farklı boyutlarda yaşanmaya devam eden köleciliğe ortak çağ Avrupamsında kilisenin baskı sömürü ve dogmalarına karşı verilen mücadelelerin tümü özünde insan hakları ile ilgili çabalardı insan hakları dinamik bir kavramdır inanlığın sürekli ilerlemesi toplumsal yapıların ve insan gereksinimlerinin gelişmesi,değişmesi insan haklarına ilişkin taleplerin  çeşitlenmesi ve  zenginleşmesini beraberinde getirmektedir.

İnsan haklarına ilişkin belgeler-    1689 ingiliz insan hakları bildirgesi
-    1776 virginia insan hakları bildirgisi
-    1789 fransız insan hakları bildirisi

İnsan haklarına  ilişkin bu bildirilerin ortak özelliği temel insan hakları olarak da tanımlanan yaşama hakkı , mülkiyet hakkı , düşünce özgürlüğü, bireysel özgürlükler gibi hakları içermeleridir.
İnsan haklarına ilişkin çalışmalar , ikinci dünya savaşından sonra  özellikle birleşmiş milletler cemiyetinin kurulmasıyla daha da hızlanmıştır.

İkinci dünya savaşı sonrası gündeme gelen insan haklarına  ilişkin belgeler 
Tarih              Belgenin Adı                                                                Türkiye nin tutumu 
1945              insan hakları evrensel bildirgesi                                           kabul etti
1961              avrupa sosyal şartı                                                           1989 yılında onayladı
1966              kişisel ve siyasi haklara ilişkin sözleşme                                 2000 yılında  imzalandı
1981              kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi       1985 yılında onaylandı
1987              işkencenin önlenmesine  dair sözleşme                              1988 yılında onaylandı
1990              çocuk hakları sözleşmesi                                                  1994 yılında onaylandı

II. Dünya Savaşı sonrasında ülkemizde sanayinin gelişmesinin sebepleri nelerdir?

 II. Dünya Savaşı sonrasında ülkemizde sanayinin gelişmesinin sebepleri nelerdir?

Sanayi ham maddelerin işlenerek yeni ürünler elde edilmesiyle ilgili yöntem ve araçların tümünü ifade eden bir kavramdır.ülkelerin gelişmişlik veya az gelişmişliklerinin ölçtü sanayilerinin gelişmişlik düzeyidir .genel olarak toplumsal ve ekonomik gelişmişlik sanayileşme ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.Osmanlı döneminde sanayi alanında ciddi bir atılım yapamayan ülkemizde cumhuriyet döneminde özellikle 1. yıllık kalkınma planının uygulandığı 1903-1938 yılları arasında devlet sermayesi ile sanayide önemli adımlar atıldı.

1950li yıllarda sanayileşmenin yabancı şirketlerin sanayi alanına yatırı yaptıkları bu girişimlerinde devlet tarafından desteklendiği yeni bir süreç başladı bu süreçte makine ve kimya endüstrisi  Türkiye ekonomi işletmeleri Türkiye petrolleri anonim ortaklığı gibi kuruluşlarla sanayi alanında devlet yatırımlarımda sürdürülmüştür.

1980 den sonraki süreçte devletin temel politikası haline gelen liberal politikalarda ğlı olarak kamu işletmelerinin hızla özelleştirildiği ülkemizde yabancı yatırımcılarında etkisiyle otomotiv,makine,tekstil,kimya,çimento,kağıt,cam ve seramik gibi sanayi dallarında bir çok işletme açılmış uluslar arsı düzeyde büyük sanayi kuruluşları oluşturulmuştur.

Ülkemiz II. Dünya Savaşıʼnda nasıl bir politika izlemiştir?

2.dünya savaşı ve Türkiye

Atatürk ölmeden kısa bir süre önce uluslararsı gelişmeleri değerlendirerek yakın bir gelecekte yeni bir dünya savaşının çıkacağı konusunda tüm dünyayı uyarmış türkiyenin çıkacak olan bu savaşın dışında kalması gerektiğini ileri sürmüştü.

Cumhurbaşkanı ismet İnönünün ülkenin iç ve dış politikasında önemli rol oynadığı Türkiye her 2 bloğunda kendi yanlarında savaşa çekmek için izledikleri politikalara rağmen denge politikası izleyerek savaşın dışında kalmayı başardı

Türk hukumeti yaklaşan savaş tehlikesine karşı şu politikaları izledi:
  • Batı sınırını korumak için balkan antantının  kuruluşuna öncülük yaptı.
  • Montrö  boğazlar sözleşmesi ile  boğazların dolayısıyla da TÜRKİYENİN güvenliğini dahada artırdı
  • Doğu ve güneydoğu sınırının güvenliğini artırmak için İslam ülkeleriyle sadabat paktını kurdu Almanya ve İtalya ile saldırmazlık antlaşmaları imzalandı.
  • İngiltere ve Fransa ile ittifak antlaşması imzalandı.

26 Ekim 2016 Çarşamba

Fen ve Teknoloji Düşünce Soruları


FEN VE TEKNOLOJİ DÜŞÜNCE SORULARI    
S.1  Buzdolabından buhar çıkıyor   Buzdolabının üst kapağını açtığımızda soğuk olmasına rağmen bir buhar görülür. Bunun sebebini hiç düşündünüz mü?                             
S.2  Elma Kararması  Elmanın bir parçasını kestiğimizde, kesik yüzeylerde kararma olur. Neden? 
S.3  Tek Göz  Niye tek gözümüz kapalıyken daha kolay nişan alırız? 
S.4  Sigara Dumanı   Sigara dumanı belirli bir yüksekliğe kadar düz giderken, odada esinti olmadığı halde kıvrılır.  Neden?  
S.5  Isıtan Atkı  İki parça buz alın, birini yünlü atkıya sarın diğerini dışarıda bekletin. Açıkta kalan daha çabuk eriyecektir. buzu  çabuk eritmesi beklenirken nasıl oluyor? 
S.6  Deniz Gözlüğü 
Deniz gözlüğü ile su altında daha iyi görebiliyoruz. Bu nasıl oluyor sizce :) ? 
S.7  Dört bacağının üstüne düşen kediler
Kediler herhangi bir insanın düştüğünde sağ kurtulamayacağı kadar yüksek bir yerden düşseler bile nasıl yaşamayı başarırlar?
S.8  Sinek Vızıltısı 
Arı ve sinek vızıltıları. Arılar nasıl vızıltı sesi çıkarırlar. ?  
S.9  Sarı Sis  Sis lambaları genellikle sarı olur. Neden? 
S.10 Yol alan parfümler. Odadaki hava hareket etmediği halde nasıl  bir parfümün kokusu tüm odaya yayılır?
S.11 Cehaletin Saadeti. Yüksek gerilim hatları üzerinde rahatça duran kuşları siz de görmüşsünüzdür. Peki, niye onları elektrik çarpmıyor?
S.12 Şişe Atarken. Hareketli bir arabadan şişe atarken, kırılmasını en az indirmek için hangi yönde atmak gereklidir?
S.13 Şimşek  Niye şimşek çakar? 
S.14 Çarpan Balık  600 volt geriliminde yaklaşık 1 amperlik akım üretebilen balıklar olduğunu duymuşsunuzdur. Peki, ama bunu nasıl başarıyorlar? 
S.15 Mavi ve yeşilin tonları   Denizlerin tek bir rengi yoktur.  Bir denizin rengini hangi etkenler belirler?   
S.16 Donan Göller  Göller ve nehirler kışın donarlar; ama içlerindeki hayat devam eder. Bu nasıl gerçekleşir?  
S.17 Damla Damla  Yağmur bir anda boşalmak yerine niye damla damla yağar?
S.18 Kumdaki Ayak İzleri   Deniz kıyısında ıslak kumda yürürken bastığımız yerler niçin kurur ? 
S.19 Deniz Kabukların Uğultusu   Kulağınıza bir deniz kabuğu dayadığınızda duyduğunuz gerçekten de denizin sesi midir ? 
S.20 Ağrı Kesici Şişe    İçi sıcak su ile dolu bir şişe nasıl olurda kasığımızdaki bir ağrıyı azaltır ?
FEN
 VE TEKNOLOJİ SORU CEVAPLARI    
C.1   Orada göz yanılması vardır. Yani buharlaşma değil havada bulunan nem, aniden soğuk havayı görünce kristalleşir. Bu da sanki buhar varmış gibi gözükür.
C.2   Elma içinde tannik asit vardır. Bu asit hava ile karşılaşınca tannik asit oksijenle  tepkimeye girer. Buna oksitlenme denir. Bu yüzden kararma meydana gelir.
C.3   İki gözümüz bize derinliği ve uzaklığı kestirme olanağı verir. Tek gözle bakarsak   iki noktayı daha kolay hizalarız. Ok atan kişi iki gözü ile bakarsa hedefe okun ucunu doğrusal olarak nişanlayamaz. İlginç bir bilgide fotoğraf ve tablolara tek gözle bakarsak daha iyi görünürler.
C.4   Yanan sigaran çıkan sıcak duman önce yavaş hızla düz bir şekilde yukarı çıkarken etrafını saran soğuk havanın kaldırma kuvveti etkisi ile duman hızlanır. Hız artınca havada karışıklık olur ve girdap oluşur. Duman kıvrılmaya başlar.
C.5   Atkı buz parçasına yanan bir şömine gibi ısı veremez. Atkı insan vücuduna sarıldığında vücut ısımızı kaybetmemizi sağlar. Bu sayede ısınmışız gibi his ederiz. Atkı içindeki buzun erimesi geç olur çünkü atkı ısıyı kötü iletir. Yani dışarıdan ısınmasını engeller. Bu sayede erime süresi uzar.
C.6   Su altındayken gözümüz su tabakası ile kaplıdır. Bu Suyun içinde geçerek gözümüze gelen ışık, kırınım için yeterli değildir. Gözlükte ise su yüzeyi ile hava boşluğu kalır. Bu ise kırınımı gerçekleştirir.
C.7   Hava sürtünmesi cisimlerin belirli bir hıza kadar artmasına sebep olur.  Kedilerin yünlü olması ve düşerken ayakları açarak sürtünmeyi artırması hızını azaltır. Kedilerin ayaklarında çarpma şokunu azaltacak esnek kemikleri ve kasları Allah tarafında çok güzel bir şekilde yaratılmıştır. İç kulaklarında gelişmiş denge sistemi vardır. İnsan düşerken çırpınarak düşerken, kediler 1 metreden sırt üstü düşmeye başlasa bile yine 4 bacak üstüne düşer. Dört bacak basınç etkisini azaltır. Bacaklarına göre kilosu azdır. Elbette bu düşme tekniğini veren Allah tır.
C.8   Vızıltı sesi kanatların çarpması sonucu oluşur. herhangi bir şey saniyede 16 kereden fazla titreştiğinde belirli bir perdeden bir ses çıkarır. Karasineğin vızıltısının FA notasına denk düştüğünü biliyor muydunuz ? Karasinek kanatlarını saniyede  353 kere çarpar. Bu sırada çıkardıkları nota LA dır. Bal taşırlarken çıkardıkları nota dir.
C.9   Kırmızı ışık sisi en rahat geçen ışıktır. Uzak uyarı işaretli kırmızıdır. Ancak kırmızı ışık aydınlatma bakımından zayıftır. Sürücü hem uyarıyı hem yolu görebilmelidir. İnsan gözüne en iyi ışık güneş ışığı sarı ışıktır.  Sarı ışık hem sisi delmede hem de yolu aydınlatmada iyidir.
C.10  Koku molekülleri buruna ulaşınca duyu alınır. Hava hareket etmiyor gibi gözükse de moleküller çok hareketlidir.  parfüm molekülleri havanın yoğunluğundan farklı olacağından çok değişik karmaşık bir yayılma süreci sonunda odanın tamamına yayılırlar.
C.11  Elektrik hattındaki yüksek gerilim tek başına önemli değildir. Önemli olan iki nokta arasındaki potansiyel farkı olmasıdır. Kuşun iki ayağı arasında potansiyel farkı çok azdır. Buna kuşun vücut direnci eklenince, kuşun üzerinden elektrik akımı geçmiyor demektir. Ancak elektrik teline konan kuşun kanadı direğe dokunursa, iki nokta arasında gerişlim olur ve çok şiddetli bir şekilde kuş çarpılır .
C.12  Hareketli bir arabadan atlarken hareket yönüne doğru atlarız. Bu sayede yüz üstü kapaklanmaktan kurtuluruz.  Şişeyi de aynı şekilde atarsak kırılmaz dersek yanlış söylemiş oluruz. Ters yönde atmalıyız. Bu sayede iki hız bir birine zıt olur. Bu sayede yere en az şiddette çarpar. Kırılmayabilir. Aynı yönde atarsak en şiddetli şekilde çarpacaktır.
C.13  Bulutlar hareket ederken hava sürtünmesi olur. Bu sürtünme sonucunda üzerlerinde durgun ( statik ) elektrik birikir. Bu biriken elektriği atma eğilimindedirler. Şimşek iki bulut arasındaki kuvvetli yüklü iyon geçişidir. Bu geçiş anında hava molekülleri iyonlaşır ve kuvvetli bir ışık oluşur. Oluşan sıcaklık havayı aniden genleştirerek kuvvetli bir ses patlaması meydana gelir. Yıldırım ise bulut ile yer arasındaki yük geçişidir.
C.14  Elektrikli yılan balığı "seri" ve "paralel" bağlantıların bir bileşimini kullanır. Elektrikli yılan balığının vücudunu Allah çok özel hücreler yaratmıştır. Bu hücrelere beyinden uyarı gönderildiğinde zarlarından geçen akım üretirler. Binlerce hücre seri olarak ve bu serilerde paralel olarak bağlıdır. Bağlantılar yüksek akım oluşturur. Bağlantıların böyle olması balığa zarar vermez. Bu elektriği balık avını yakalamakta kullanmaktadır.
C.15  A) Denize düşen ışığın bir kısmı yansıtılır. Yansıtılan ışık havanın açık veya kapalı olmasına bağlı olarak mavi veya gri ağırlıklıdır.
  B) Işığın önemli bir miktarı su molekülleri tarafından saçılıma uğrar ki bu ise mavidir. Kum ve kil parçacıkları tarafından bir miktar saçılım olur; renk olarak kahverengiye yakındır. C) Deniz suyu ışığın bir kısmını soğurur. Su molekülleri ışık tayfının kırmızı,turuncu , sarı renklerini soğurur. D) "Bazı bölgelerin yeşil gözükmesinin Hintli fizikçi K.R.Ramanathan tarafından keşfedilmiştir. Bazı bitki türlerinin mavi ve mor bileşenleri soğurup yeşil renk yaydıklarını keşfetmişti.  ( 1925)
C.16  Buzun yoğunluğu suyunkinden azdır. Buz  su üzerinde yüzer. ısı iletiminde kötü bir iletken olan buz suyun donma sıcaklığına düşmesini engeller. Eğer Allahın rahmeti olmasaydı, su tamamen donacaktı ve deniz altı tamamen donardı. Bu suyun yaratılışı ile ilgilidir. Soğuyan maddelerin hacmi azalırken, suyun buz haline geçerken hacmi artar. Yoğunluğu azalır. Bu ise su üzerinde yüzmesini sağlar.
C.17  Bunun nedeni su damlacıklarının bulutlarda oluşmasıdır. Bir bulut, buharın toz zerrecikleri ve elektrik yüklü parçacıklar üzerinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Damlacıkların çapları 1 mikrondur. Bulutlar yukarı doğru hızla ilerlerken su damlacıklarını da götürürler. Damlacıklar yükselirken yoğunlukları arttıkça İki veya daha çok damlacığın çarpışması ile damla oluşur. Eğer Allah'ın rahmeti olmasaydı bir anda boşalsaydı yeryüzünde bitki kalmazdı. Bir bulutun tamamen yağmur olduğunu sağanaklar hariç göremeyiz.
C.18  Kumsalda kumun üst kısımları çok ıslak olmadığında, kum tanecikleri mümkün olduğu kadar yakın durumdadırlar. Biri üzerine basacak olursa, kum tanecikleri sıkışır . Su alt tarafta oluşan boşlukları dolduracaktır. Diğer kumlara kıyaslandığında daha kuru gibi görünmelerini sağlar.
C.19  Deniz kabuğu bazı müzik aletlerinin gövdeleri gibi rezonatör gibi davranır. Ancak arada fark vardır. Kabuk ortamda duyulmayacak düşük sesleri yükseltir. Kulağımıza kabuğu tuttuğumuzda bu duyulacak sesler deniz sesiymiş gibi sanılır. Halbuki kulağımıza bardak veya avucumuzu kapadığımızda aynı ses duyulur.
C.20  Isı bazı arı sinirlerini uyarır. Bu uyarım omurilik boyunca geçerek ağrıyan kasa ve çevresindeki damarlara ulaşır. Damarlar gevşer ve bu da kas dokusundaki ağrı faktörünün azalmasına yardımcı olur. Ağrıyı azaltmak için yumuşak bir masaj yapılması aynı etkiyi sağlar.  


25 Ekim 2016 Salı

4. Sinif Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. Ünite Çalışma Soruları

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ BİRİNCİ ÜNİTE ÇALIŞMA SORU VE CEVAPLARI
1)     Günlük hayatımızda dinle ilgili hangi deyim ve sözcükleri kullanırız?
CEVAP:    Bismillahirrahmanirrahim, günah, sevap, helal, haram, melek, dua gibi sözcükler kullanırız.

2)     “Bismillahirrahmanirrahim” sözü hangi durumlarda kullanılır?
CEVAP:   Günlük yaşantımızda yapacağımız işlere başlarken(yemek yemeye başlamadan, yolculuğa çıkarken, gece yatarken) Bismillahirrahmanirrahim yada Bismillah deriz.

3)     Besmele nedir?
CEVAP:    Bismillahirrahmanirrahim  

4)     “Bismillahirrahmanirrahimsözünün Türkçe anlamı nedir?
CEVAP:    “Bismillahirrahmanirrahimsözcüğü  “Esirgeyen, bağışlayan Allah’ ın adıyla” anlamına gelir.

5)     Günlük yaşantımızda Allah’ a hangi durumlarda ve nasıl şükrederiz?
CEVAP:     Allah’ ın bize verdiği nimetlere karşılık biz de ona şükrederiz. Allah’ a şükürlerimizi “Allah’ a şükürler olsun”, “Çok şükür”, “Hamd olsun” gibi dua ifadelerini kullanırız.

6)     Allah’ a neden şükretmeliyiz?
CEVAP:     Allah’ a bize akıl verdiği için, sonsuz nimet ve güzellikler verdiği için şükrederiz.

7)     Sevap nedir?
CEVAP:     Sevap: Yapılan hayırlı bir işe karşı Yüce Allah tarafından verilen mükafat, ödüldür.

8)     Günah nedir?
CEVAP:     Günah: Yücel Allah’ ın emirlerine aykırı olan iş ve ahirette cezayı gerektiren davranışlara denir.

9)     Günah olan davranışlar nelerdir?
CEVAP:     Hırsızlık yapmak, yalan söylemek, adam öldürmek, devlet malına zarar vermek, komşularını rahatsız etmek, dedikodu yapmak, kin tutmak, haksızlık yapmak gibi davranışlar dinimizce günah sayılır.

10) Dinimizce sevap kazandıran davranışlar nelerdir?
CEVAP:    Allah’ a ibadet etmek, insanlara yardım etmek, anne babaya iyi davranmak, yoksulları, yaşlıları ve kimsesizleri korumak, çevremizi ve doğayı temiz tutmak, komşularımıza yardım etmek gibi güzel davranışlar bize sevap kazandırır.

11) Dilek ve dualarımızda kullanılan dini ifadeler nelerdir?
CEVAP:    Sınava hazırlanan bir öğrenciye; “Allah zihin açıklığı versin”
Hasta olan kişiye; “Allah şifalar versin”
Ölen kişinin arkasından; Allah rahmet eylesin”, “başınız sağ olsun”
Bize yardım den kişilere; “Allah razı olsun”
Yolculuğa çıkarken; “Allah’a ısmarladık”, “Allah kavuştursun”, “Allah kazadan beladan korusun”  gibi dini ifadeler kullanırız.

12) Günlük yaşantımızda insanlarla selamlaşırken hangi ifadeleri kullanırız?
CEVAP:    Dinimize göre insanlara “Selamünaleyküm” diye selam veririz. Karşımızdaki selamımıza “Aleykümselam” diyerek karşılık verir. Ayrıca “günaydın, merhaba, iyi günler, iyi akşamlar” gibi selamlaşma ifadeleri kullanırız.

13) Tevhit nedir?
CEVAP:    Tevhit, birlik, birleme anlamına gelir.

14) Kelime-i Tevhit nedir?
CEVAP:    “La İlahe İllallah Muhammed’ ün Resulüllah”

15) Kelime-i Tevhit’ in Türkçe anlamı nedir?
CEVAP:     “Allahtan başka ilah yoktur. Muhammed onun elçisidir.”

16) Bir kişinin Müslüman olabilmesi için söylemesi gereken söze ne denir?
CEVAP:     Kelime-i  Şehadet

17) Kelime-i şehadet nedir?
CEVAP:    “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abühu ve resulüh”


18) Kelime-i Şehadet’ in Türkçe anlamı nedir?
CEVAP:     “Ben kesinlikle şahitlik ederim ki Allah’ tan başka ilah yoktur. Yine kesinlikle şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir.”

19) Din nedir?
CEVAP:     Yüce Allah tarafından insanları iyilik ve güzelliklere yönlendirmek amacıyla gönderilen ilahi öğüt ve ilkelere din denir.

20) Allah tarafından ilahi dinler insanlara kimler aracılığı ile bildirilmiştir?
CEVAP:    İlahi dinler peygamberler aracılığı ile bildirilmiştir.

21) Ahlak nedir?
CEVAP:    Ahlak: Bir toplumun içinde yaşayan kişilerin benimsedikleri ve uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kurallara denir.

22) Din ile Ahlak arasında nasıl bir ilişki vardır?
CEVAP:    Din, insanların dürüst olmalarını, sevgi, saygı, şefkat, kardeşlik duygularına önem vermelerini ister.  İnsanlara hırsızlık, cimrilik, yalancılık, ikiyüzlülük gibi kötü davranışlardan sakınmalarını ister. Bütün bunlar ahlakında ilkelerindendir. Bu nedenle din güzel ahlak olarak nitelendirilmiştir.