Türkiye hangi nedenlerle NATOʼya üye olmuştur?
Türkiyenin NATOya girme fikri ikinci dünya savaşından sonra yoğunlaşan batılaşma politikalarının doğal bir sonucuydu . ikinci dünya savaşından sonra batı demokrasilerinde olduğu gibi çok partili sisteme geçilmesi , batı ülkelerde olduğu gibi ekonomide özel girişimciliği temel alan liberal politikaların uygulanmaya başlanması gibi Türkiyeyi batıya yakınlaştıran adımlar, ekonomik kalkınmanın ve silahlı kuvvetlerin modernleştirilmesini batıdan sağlanacak yardımlarla gerçekleştirmenin hedeflenmesi ve Sovyetler birliğinden kaynaklı tehditler Türkiye’nin NATO’ya girmek istemesinin temel gerekçeleriydi.
Türkiye ‘nin NATO ya girmeye yönelik ilk girişimleri , Türkiyenin bölgedeki önemini gören ingiltere’nin dışındaki ülkelerin engellemeleri nedeniyle sonuçsuz kaldı.
2.dünya savaşından sonra başlayan soğuk savaş sürecinde iki bloğa ayrılması , Türkiye’nin jeopolitik konumu ve kore savaşında asker göndererek batılı devletlerin yanında yer alması . öneminin daha da iyi anlaşılmasını ve NATO’YA kabul edilmesini kolaylaştırdı. 1952’de Türkiye NATO adlı ortak savunma örgütüne katıldı .
NATO YA üye olmak Sovyetler birliği ile ortak sınırı olan Türkiye’nin bu devlet karşısındaki konumunu güçlendirirken ikinci dünya savaşıyla birlikte dış politikada izlenen batı yanlısı bu tek yönlü dış politika Atatürk döneminin barışçı ve çok yönlü dış politikasından da uzaklaştığının kanıtıdır.
Türkiye ‘nin NATO ‘YA üye olması
Türkiye ‘nin NATO ya girmeye yönelik ilk girişimleri , Türkiyenin bölgedeki önemini gören ingiltere’nin dışındaki ülkelerin engellemeleri nedeniyle sonuçsuz kaldı.
2.dünya savaşından sonra başlayan soğuk savaş sürecinde iki bloğa ayrılması , Türkiye’nin jeopolitik konumu ve kore savaşında asker göndererek batılı devletlerin yanında yer alması . öneminin daha da iyi anlaşılmasını ve NATO’YA kabul edilmesini kolaylaştırdı. 1952’de Türkiye NATO adlı ortak savunma örgütüne katıldı .
NATO YA üye olmak Sovyetler birliği ile ortak sınırı olan Türkiye’nin bu devlet karşısındaki konumunu güçlendirirken ikinci dünya savaşıyla birlikte dış politikada izlenen batı yanlısı bu tek yönlü dış politika Atatürk döneminin barışçı ve çok yönlü dış politikasından da uzaklaştığının kanıtıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder