*Hücre zarı, oldukça karmaşık ve devingen
yapısıyla, hücre
* canlılığının
çok önemli bir bileşenidir. Hücre canlılığının ve özgün hücre işlevlerinin
sürekliliğini mümkün kılan çok önemli bazı fonksiyonları yerine getirir ki,
bunları kabaca şöyle sıralamak mümkündür:Hücre içi ortamın özgün bileşimini
hücre dışı ortamdan ayırmak
*Hücre
içi ile hücre dışı ortamlar arasında seçici bir şekilde madde alışverişini
sağlayarak hücrenin atıklarını hücre dışı ortama vermek, hücre dışından hücreye
gerekli maddeleri almak ve hücre içi ortamın özgün yapısını korumaya yardımcı
olmak
*Komşu
hücrelerle iletişimi ve madde alışverişini sağlamak
Seçici
geçirgenlik, hücre zarının bazı maddeleri hücre alıp bazılarını almamasıdır.
Hücre zarı oldukca karmaşık ve devingen yapısıyla,
hücre canlılığının ve özgün hücre işlevlerinin sürekliliğini mümkün kılan çok
önemli bazı fonksiyonları yerine getirir ki,bunları şöyle
sıralayabiliriz:
-Hücre içi ortamın özgün bileşimini hücre dışı ortamdan ayırmak -Hücre içi ile dışı ortamlar arsında alış verişi sağlamak -Komşu hücrelerle iletişimi sağlamak
Hücre zarı,mikroskobik incelemede iki koyu renkli tabaka arasında açık renkli bir tabakadan oluşuyor gibi gözükse de, aslında iki tabakadan oluşan bir organdır.Her iki tabakada fosfolipit molekülleri içine gömülmüş çeşitli proteinlerden oluşur. Fosfolipit moleküllerinin uzun zincirli yağ asitlerinden oluşmuş kısımları suda çözünmez ancak yağda çözünürler.
Yan yana duran iki hücrenin stoplazma zarları arası 150-200angstrom genişliğindedir.
-Hücre içi ortamın özgün bileşimini hücre dışı ortamdan ayırmak -Hücre içi ile dışı ortamlar arsında alış verişi sağlamak -Komşu hücrelerle iletişimi sağlamak
Hücre zarı,mikroskobik incelemede iki koyu renkli tabaka arasında açık renkli bir tabakadan oluşuyor gibi gözükse de, aslında iki tabakadan oluşan bir organdır.Her iki tabakada fosfolipit molekülleri içine gömülmüş çeşitli proteinlerden oluşur. Fosfolipit moleküllerinin uzun zincirli yağ asitlerinden oluşmuş kısımları suda çözünmez ancak yağda çözünürler.
Yan yana duran iki hücrenin stoplazma zarları arası 150-200angstrom genişliğindedir.
Hücre Zarının Özellikleri
-Hücreyi
dış ortamadan ayırır. -Hücreye şekil verir.
-Madde giriş çıkışını düzenler. -Protein,yağ ve karbonhidratlardan
oluşmuştur. -Hücreye alınacak hormon v.b. tanır. -Hücrenin beslenmesine
yardımcı olur. -Metabolizma atıklarının dışarı atılmasını sağlar.
*1- Hücreyi dış etkenlerden
korumak .
*2- Hücreye
şekil vermek .
*3- Madde
alış verişini kontrol etmektir.
Akıcı-mozaik
zar modeline göre hücre zarı, iki sıra yağ tabakasıyla bu tabakalarda yüzen
farklı büyüklük ve yapıdaki proteinlerden oluşur. Hücre zarı karbonhidrat,protein ve yağlardan
oluşur.
Hücre zarından geçebilen maddeler: Küçük moleküller ( glikoz, aminoasit, su, madensel tuzlar), yağda eriyen A, D, E, K vitaminleri, nötr moleküller (oksijen ve karbondioksit )’tir.
Hücre Çeperi: Bitkisel hücrelerde hücre zarının dışında bulunur. Selüloz adı verilen ölü bir maddeden yapılmıştır. Hücre duvarının selülozdan yapılmış olması, hücrenin madde alış verişini engellemez. Çünkü hücre duvarında da porlar vardır. Hücre çeperi cansız, kalın dayanıklı, esnek olmayan, tam geçirgen ve selüloz yapıdadır.
Not;Bitki hücrelerinde hücre zarının dışında selülozdan oluşmuş bir de çeper vardır.Buna hücre duvarı ya da hücre çeperi denir.
Hücre zarından geçebilen maddeler: Küçük moleküller ( glikoz, aminoasit, su, madensel tuzlar), yağda eriyen A, D, E, K vitaminleri, nötr moleküller (oksijen ve karbondioksit )’tir.
Hücre Çeperi: Bitkisel hücrelerde hücre zarının dışında bulunur. Selüloz adı verilen ölü bir maddeden yapılmıştır. Hücre duvarının selülozdan yapılmış olması, hücrenin madde alış verişini engellemez. Çünkü hücre duvarında da porlar vardır. Hücre çeperi cansız, kalın dayanıklı, esnek olmayan, tam geçirgen ve selüloz yapıdadır.
Not;Bitki hücrelerinde hücre zarının dışında selülozdan oluşmuş bir de çeper vardır.Buna hücre duvarı ya da hücre çeperi denir.
*Hücre
zarı, mikroskopik
* incelemede
iki koyu renkli tabaka arasında açık renk bir tabakadan oluşuyor gibi gözükse
de, aslında iki tabakadan oluşan bir hücre organıdır (organel = organcık). Her iki tabaka
da fosfolipit molekülleri
* içine
gömülmüş çeşitli proteinlerden
* oluşur.
Fosfolipit moleküllerinin uzun zincirli
yağ oluşmuş kısımları suyla
geçimsiz (suda çözünmez) ama yağda çözünür olduğu için, her iki tabakada bu
kısımların hakim olduğu taraflar birbirlerine bakar ve hücre içi ile dışının
sulu ortamıyla direkt olarak karşılaşmazlar. Görece simetrik olan bu iki
tabaka, mikroskopideki açık renkli orta tabaka
görünümünden sorumludur. Fosfolipidlerin suyla geçimli (suda çözünen)
kısımları ise hücre zarının dış ve iç katmanlarında, sırasıyla hücre dışı ve
içinin sulu ortamları ile temas halindedir. Çeşitli fonksiyonlara sahip hücre
zarı proteinleri zar tabakalarının bu kısımlarında daha yoğun olarak bulunur ve
mikroskopideki 2 koyu dış tabaka görünümünden
bu iki kısım sorumludur.
*Yan
yana duran iki hücrenin sitoplazma
* zarları
arasında 150-200 A° (angstrom
*)
genişliğinde hücrelerarası bir alan vardır. Bu alan, hücreleri birbirine
yapıştıran bir madde ile doludur. Hücre zarı girintili çıkıntılıdır. Bu yapı
hücreler arasında adezyonu
* ve
aynı zamanda hücreler arasındaki dokunma yüzeyini artırır.
Hücre zarı, hücre içeriğini ayarlamada çok önemlidir. Hücre zarı bazı maddelerin geçişini engellerken bazılarının geçmesini kolaylaştırır. Bu özellik zarın yapısına ve zardaki deliklerin (por) büyüklüğüne bağlıdır. Bir hücre zarından zardan her türlü madde geçebiliyorsa bunlara geçirgen, hiçbir maddeyi geçirmiyorsageçirgen olmayan ya da geçirimsiz, bazılarını geçiriyor ve bazılarını geçirmiyorsa da seçici geçirgen hücre zarı denir.
MOLEKÜLLERİN HÜCRE ZARINDAN GEÇİŞİ
Hücre zarı, hücre içeriğini ayarlamada çok önemlidir. Hücre zarı bazı maddelerin geçişini engellerken bazılarının geçmesini kolaylaştırır. Bu özellik zarın yapısına ve zardaki deliklerin (por) büyüklüğüne bağlıdır. Bir hücre zarından zardan her türlü madde geçebiliyorsa bunlara geçirgen, hiçbir maddeyi geçirmiyorsageçirgen olmayan ya da geçirimsiz, bazılarını geçiriyor ve bazılarını geçirmiyorsa da seçici geçirgen hücre zarı denir.
* 1-Büyük
moleküller (Nişasta,glikojen,protein) hücre zarından geçemez.Küçük moleküller (O2 ,CO2 , H2O,glikoz,aminoasit ) kolay
geçer.2-Yağda çözünen bileşikler, (A,D,E,K vitaminleri) kolay geçer.3-Yağ
çözücü maddeler (Alkol, aseton, eter, kloroform v.b.) hücre zarında bozulmalara
neden olduğundan kolayca geçer.4-Yüksüz (nötr) moleküller, iyonlara göre hücre
zarından daha kolay geçebilirler. (-) yüklü iyonlar ise , (+) yüklülere göre
yine daha kolay geçerler.5-Hayvansal hücrelerin çoğunun yüzeyi negatif yüklü
bileşikler taşır. Hücre ile dış ortam arasındaki elektrik farkı bazı maddelerin
içeriye ve dışarıya pompalanmasını kolaylaştırır. Hücre zarı esnek ve yarı
geçirgendir. Mad de alışverişini sağlar.Hücre için gerekli maddeleri içine
alır.
*DİFÜZYON : Maddenin çok yoğun ortamdan, az
yoğun ortama geçişidir.Örneğin bir bardak suya atılan şekerin
eriyerek suyu tatlandırması.
*Hücre zarı yaklaşık %60
protein %35 yağ ve %5 oranında da karbonhidrat içerir.
Bu moleküllerin nasıl bir düzende yerleştiğini en iyi açıklayan görüş “akıcı mozayik zar modeli” dir. Daha eski görüş olan Danielli Davson modeli cansız bir zar özelliği taşımakta olup aktif taşımayı izah edememektedir. Akıcı mozayik modeline göre zarın esas çatısını çift katlı yağ (lipid) tabakası oluşturur. Büyüklü küçüklü protein molekülleri yağ tabakasına düzensiz olarak gömülmüştür (mozayik görünümü). Karbonhidratlar proteinlerin bazılarına bağlanarak Glikoproteinleri yağ moleküllerinin bazılarına bağlanarak da Glikolipidleri oluştururlar. Bu moleküller zarın seçici geçirgenliğinde çok önemli rol oynarlar. Hücrelerin birbirini tanıması hormonlar gibi özel maddelerin hücrelere alınması bunlarla sağlanır.
Bu nedenle bir canlının farklı dokularındaki zar yapıları farklı olabilir. Bu modelin en önemli özelliği yağ tabakasının devamlı hareket halinde ve akıcı olmasıdır.
Hücre zarının seçici geçirgenliğini sağlayan esafe yapı por (delik) denilen açıklıklardır. Zardan girip çıkacak moleküllerin büyüklüğü porlar tarafından belirlenir. Bütün hücrelerde porlann büyüklüğü genellikle aynıdır. Ancak her hücredeki por sayısı farklı olabilir.
Bu moleküllerin nasıl bir düzende yerleştiğini en iyi açıklayan görüş “akıcı mozayik zar modeli” dir. Daha eski görüş olan Danielli Davson modeli cansız bir zar özelliği taşımakta olup aktif taşımayı izah edememektedir. Akıcı mozayik modeline göre zarın esas çatısını çift katlı yağ (lipid) tabakası oluşturur. Büyüklü küçüklü protein molekülleri yağ tabakasına düzensiz olarak gömülmüştür (mozayik görünümü). Karbonhidratlar proteinlerin bazılarına bağlanarak Glikoproteinleri yağ moleküllerinin bazılarına bağlanarak da Glikolipidleri oluştururlar. Bu moleküller zarın seçici geçirgenliğinde çok önemli rol oynarlar. Hücrelerin birbirini tanıması hormonlar gibi özel maddelerin hücrelere alınması bunlarla sağlanır.
Bu nedenle bir canlının farklı dokularındaki zar yapıları farklı olabilir. Bu modelin en önemli özelliği yağ tabakasının devamlı hareket halinde ve akıcı olmasıdır.
Hücre zarının seçici geçirgenliğini sağlayan esafe yapı por (delik) denilen açıklıklardır. Zardan girip çıkacak moleküllerin büyüklüğü porlar tarafından belirlenir. Bütün hücrelerde porlann büyüklüğü genellikle aynıdır. Ancak her hücredeki por sayısı farklı olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder