VEJETARYEN ASLAN
Kitabın Yazarı:Mevlana
İDRİS
Kitabın Yayınevi: KANO
Kitabın sayfa sayısı:38
Özet
Büyük bir ormanda,ormanın güçlü kralı Aslan
varmış.Onu her söylediği ormanda kanun gibi algılanırmış.Herkes kralın
dediklerine uymak zorundaymış. Aslan’ın her emri 3 gün boyunca sırtında davulla
dolaşan bir maymun tarafından tüm ormana iletilirmiş.Bu ormanda sadece doğuştan
sağır olan köstebek emir ve yasakları duymadığı için ona ceza verilmezmiş.
Aslan bir gün yeni bir emrini açıklamış:’’Bu
günden sonra ormanda hayvanların birbirini yemesi yasaktır!’’Kral kendisi bile
bu yasağa uyacakmış. Uymayanları da kendi elleriyle cezalandıracakmış.
Aslanlar et ile beslenir ve etin kaynağı da
ormandaki hayvanlardır.Tüm orman Aslan’ın et yemeden nasıl yaşayacağını
düşünmeye başlamış.
Artık hayvanlar birbirini avlamıyormuş. İçlerinden
biri emri unutup da başka bir hayvanı yakalamak için atlarsa diğeri hiç
kaçmadan işaret parmağını kaldırıp ‘’şşttt….’’dediğinde öbürü yaptığı hatayı
anlayıp yakalamak istediği hayvandan özür diliyormuş.
Aslan sırtında kırmızı bir heybe
taşıyormuş.Heybenin bir gözünde çeşitli otlar ve meyveler,diğer gözünde ise
çeşitli kuruyemişler varmış.Aslan acıkınca bunları yiyormuş. Aslan’ın heybesini
gören diğer hayvanlar da heybe taşımaya başlamış.Heybeleri iyi bir terzi olan
bayan sansar dikiyormuş.Heybeleri de Aslan dolduruyormuş.Ormanın ortasına bir
bakkal dükkanı açmış ve isteyen herkese her şeyi parasız veriyormuş.
Ormanda kimse birbirini yemeyince
hayvanların sayısı artmaya başlamış ve herkes mutluymuş.Et yerine ot yiyen
hayvanların huyları da değişmiş.Birbirlerine sevgi ve saygı göstermeye
başlamışlar.Mesela br kaplan yavru ceylana bile kibarca selam verip gününün
nasıl geçtiğini soruyormuş.
Bir gün ormana bir avcı gelmiş.Hayvanların
sakin ve neşeli halini görünce çok şaşırmış.Tüfeğini bir tavşanı vurmak için
kaldırmış ama tetiği çekemeden yere yığılmış.Çünkü onu izleyen Aslan avcının
üzerine atlamış.Aslan avcının tüfeğini dizinde kırmış,iki parçaya ayrılan
tüfeği avcının koltuk altına yerleştirip onu ormandan kovmuş.
Avcı olanları korkuyla kahvedeki
arkadaşlarına anlatmış.Onlar da hayvanların çokluğunu ve hiç kaçmadıklarını
duyunca ormana gidip hayvanları avlamak istemişler.
Ertesi gün 15 avcı ormana girmiş.Aslan da
yüksek bir tepeden onları izliyormuş.Aslanın el işaretiyle puhu kuşu tavşanlara
özel bir sesle işaret vermiş.Dört tavşan avcıları peşine takıp koşmaya
başlamış.Bu tavşanlar ormanın en hızlılarıymış. Daha sonra üç armut ağacının
yanında 4 tavşan ayrı yönlere gitmiş.Avcıların kafası karışmış.Bu sırada 20
tane güçlü kurt avcıların çevresini sarmış.40 tilki kurtların etrafında bir
çember daha oluşturmuş.30 kaplan da tilkilerin etrafına sıralanmış.Sonra
dördüncü halkayı zürafa,zebra ve ayılar oluşturmuş.Ağaçlarda ise
kuşlar,maymunlar ve sincaplar varmış.Tavşanlardan oluşan bir bando takımı
trampetler çalmış.Kral gelmiş.Gorillerin taşıdığı tahtından inmiş.Çakmak gibi
gözlerini soldaki uzun boylu avcıya dikmiş.Avcı bayılmış.Filler bayılan avcıyı
su püskürterek ayıltmışlar.Kaplanlar avcıların tüfeklerini kırmış.
Aslan avcılara;’’Neden
buradasınız,biz gelip sizin çocuklarınızı ya da anne babalarınızı öldürüyor
muyuz?’’ diye sormuş.Avcılar yaptıklarından utanmış.Sonra Aslan onlara çeşit
çeşit meyve-sebze ve kuruyemiş ikram
etmiş.Avcılar bunları çok beğenmiş.Av yapmaktan vazgeçmişler.Ormandan
boyunlarındaki kırık tüfeklerle ayrılmışlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder