Menü

ADS

28 Ocak 2017 Cumartesi

8. Sınıf Türkçe Anlatım Bozukluğu Konusu Ders Notu - Çalışma Kağıdı

ANLATIM BOZUKLUKLARI

  1. SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI
·         Çocuğun saçları çok büyümüştü.
·         Camdan yankılanan ışık, gözlerimi kamaştırdı.
·         Çocukluğundan beri şu çekimserliği atamadı.
·         Bugüne kadar önüne çıkan olasılıkları değerlendirememişti.
·         Böyle konularda gençleri azımsamak doğru değil.
·         Maçın oynanacağı stadyumda gerekli önlemler alındı.
·         Böyle ameliyatlarda hastanın ölüm şansı daha azdır.
·         17 Ağustos 1999 yılını hiç unutmayacağız.
·         Mavi gömleğinizin üzerine giydiğiniz kravat çok güzeldi.
·         Zengin ile fakir arasındaki ayrıcalık giderilmelidir.
·         Fiyatlar çok pahalı olduğu için satışlar çok durgun.
·         Nüfusun hızla büyümesi ülkenin gelişmesini yavaşlatır.
·         Kaleci, dikkatsizliği yüzünden takımının yenilmesini sağladı.
·         Bu Türkiye’ye özel bir durumdur.
·         Son anda direksiyonu çevirerek kazanın önlenmesine sebep oldu.
·         Kimin haklı olduğu, tartışma sonucunda belli olur.

  1. GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI
·         Kulağına yavaşça bir şeyler fısıldadı.
·         Her tarafı yeniden, bir kez daha gözden geçirmeliyiz.
·         Karşılıklı mektuplaşmamız iki yıldan beri devam ediyor.
·         Çiçeği burnunda taze gelin geliyor karşıdan.
·         Bugün mevcut sorunlarımıza çözüm arayacağız.
·         Maçı kaybedeceğimizi önceden tahmin etmiş.
·         Onun bu ay geleceğini umut ediyorum.
·         Şaşırtıcı sürprizler hazırladık sizin için.
·         Buralara ayda yılda bir, seyrek olarak geliyorsun.
·          Bu firmaya da başvuru da bulunduk.
·         Sinsi bakışlı o adamdan çok kuşku duyuyorum.
·         Konuşmacının o tatlı sesi hepimize etki etti.
·         Anlatıcı sözcükleri dikkatle seçmeli, bunları yerinde kullanmalıdır.
·         Kutuplarda hava sıcaklığı sıfırın altında eksi otuz derece civarında seyreder.
·         Adam bizi uzun süre izleyerek takip etti.
·         Sanıyorum galiba gelmeyecek.
·         Türkçede; Farsça ve Arapça dillerinden gelmiş birçok sözcük vardır.
·         Bu çiçeği anneme kardeşimle birlikte aldık.
·         Kalitesiz mallar geri iade edilecek.
·         Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.
·         Yüksek sesle bağırma, sağır değilim.
·         Bu yol yaya yürümekle bitmez.
·         Seninle aynı yaşıt olduğumu bugün öğrendim.
·         İlk defa geçen hafta bazı yolsuzlukları fark ettik.
·         MEB, OKS sınavının bir hafta geriye alınmasına karar verdi.

  1. ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN, SÖZLERİN KULLANILMASI
·         Sanırım bunca sıkıntı mutlaka en çok onu üzmüştür.
·         Bundan aşağı yukarı tam on gün önceydi.
·         Kesinlikle istediğim okulu kazanabilirim.
·         Ben genellikle hiç yalan söylemem
·         Tahmin ediyorum sen bu işi akşam kesinlikle bitirirsin.
·         Elbette onunla birlikte gitmiş olabilirler.
·         Eminim bu kitabi benden önce o okudu galiba.

4.SÖZCÜKLERİN YANLIŞ ANLAMDA KULLANILMASI
·         Bir hafta içinde yapımı tamamlanan mağaza hizmete açıldı.
·         Zabıtalarca kaçak olarak kesilen koyun etleri imha edildi.
·         Bugünlerde nedense, çok başım ağrıyor.
·         Öğrenimini tamamlayınca hemşire olarak doğduğu bu ilçede çalışmaya başladı.
·         Yüzme, en iyi denizde öğrenilir.
·         Ağrısız kulak delinir.
·         Yeni okula başlayan binlerce öğrenci geleceğe güvenle bakmamızı sağlıyor.
·         Her yolda kalan insana yardım edemeyiz.
·         Yeni eve gelmiştim ki telefon acı acı çalmaya başladı.
·         Alınan bu karar, savaşta askerin daha çok ölmesine yol açtı.

5.DEYİMLERİN YANLIŞ KULLANILMASI
·         Doktor, çocuğu baştan tırnağa muayene etti.
·         Konuşmacı, izleyicilerden birinin çok haklı itirazlarına göz yumdu.
·         Polisi gören hırsızın etekleri zil çaldı.
·         Bu olay olunca müdür beyin kan tepesine sıçradı.
·         Hepsinin açlıktan midesi zil çalıyor.

6.TAMLAMA YANLIŞLARI
·         Öğretmenlerden hepsi toplantıya katılmış.
·         Orhan Bey, okulumuzun kurucu ve müdürüdür.
·         Depremzedelere her türlü tıbbi ve gıda yardımı yapıldı.
·         Toplantıya elli banka temsilcileri katıldı.
·         Tüm sorunlarımızı karşılıklı hoşgörü ve birlik içinde halletmeliyiz.
·         Bu bölgede yüksek dağlar, ovalar ve ırmaklar vardır.
·         Çorba ve havuç salatasını çok severdi.
·         Teftişten önce,  müdür ve şirket yetkilisi uzun uzun konuştu.
·         Bu yazarımız kültürel ve eğitim konularında da ders verdi.
·         Yiyecek olarak yalnızca ekmek ve bulgur pilavı var.
·         Binayı güç koşullarda yaptırmış, ancak bazı odalarını döşeyememişti.
NOT: Sıfat tamlamalarında sıfat çoğul anlamı verirse isim çoğul eki almaz.
·         Bunca sorunların altından nasıl kalkacaksınız?
·         İki kardeşler sen gelene kadar penceredeydi.
·         Senden çok şeyler öğrendik.

7.ÖZNE EKSİKLİĞİ
·         Şapkanın ponponu çok hoş; ama başıma küçük geldi.
·         Kitaptaki hatalar düzeltildi ve baskıya gönderildi.
·         Balığın pulları temizlendi ve kızartıldı.
·         İneğin sütü çok lezzetli, iyi besinler yiyor sanırım.
·         Ağacın dalları kurumuştu artık kökünden kesilecekti.

8.ÖZNE – YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI
a)      Şahıs Uyumu:
·         Bu kasabaya sen ve o daha önce gelmiştin.
·         Yeryüzünde bir sen bir de ben varım.
·         Aslında siz ve ben iyi anlaşabilirim.
·         Ahmet ve sen bundan sonra birlikte çalışacaksın.
b)      Tekillik-Çoğulluk Uyumu:Özne, insanın dışında bir varlığın çoğulu ise yüklem mutlaka tekil olur.
·         Sıfatlar, çekim eki almazlar.
·         Kelebekler, sonsuza uçarlar.
·         Kuzular otlakta oynaşıyorlar.
Öznenin insan olduğu durumlarda; özne tekil ise yüklem de tekli, özne çoğulsa yüklem tekil veya çoğul olabilir.
·         Futbolcular top oynuyor.
·         Seyirciler, maç seyrediyorlar.
·         Annem mutfakta yemek yapıyor.
c)      Olumluluk-Olumsuzluk Uyumu:
·         Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinde ısrar ediyordu.
·         Hepsi dersi dikkatle dinledi, birbiriyle konuşmadı.
·         Kimse bir yere kıpırdamasın, yere yatsın.
·         Hiçbiri ödevini yapmamış, akşama kadar sokakta oynamış.
·         Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü bile görmek istemiyordu.

9.TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ
·         Aşkın insan yaşamına neşe kattığı, mutlu kıldığı bir gerçektir.
·         Sürekli bulmaca çözer; çok büyük zevk alırdı.
·         Onu seviyorum,saygı duyuyorum; ama geçinemiyorum.
·         Çocuğu çok ihmal ediyorsunuz; biraz ilgilenmelisiniz.
·         Konuşmacının düşüncelerine katılıyor ve destekliyorum.
·         Bu konuda söylenenlere inanıyor ve her yerde öne sürüyor. 
·         Çocuk minik kediyi seveyim derken eziyet ediyor.
·         Herkes onun bu davranışına hayran olmuş ve tebrik etmişti.
·         Sahile yaklaşıyor muyuz yoksa uzaklaşıyor muyuz?
·         Misafirleri konağa aldık ve etrafı gezdirdik.

10.  YÜKLEM VE EKEYLEM EKSİKLİĞİ
·         Bütün gün bulaşık; temizlik,ütü ve yemek yapmakla uğraştım.
·         Adam bize iyilik, biz adama kötülük ettik.
·         Dürüst biri olduğundan dün de bugün de kuşkuya düşmüyorum.
·         Dün akşamki partide meyve suyu ve pasta yedik.
·         Size bir hafta önce de şimdi de aynı şeyi söylüyorum.
·         O, son derece sakin; fakat herkesin sandığı gibi korkak değildi.
·         Yeryüzünde bir sen bir de ben varım.
·         Yoksul görünümlü biriydi, boyu uzun, bedeni de pek biçimli değildi.
·         Oturduğu ev biraz küçük, şehir merkezine de pek yakın değildi.

11.  ÇATI UYUŞMAZLIĞI
·         Evden çıktıktan sonra biraz yürüyüp arabaya binildi.
·         Bütün elbiseleri ütüleyip askıya asılmalı.
·         Bu servet bir ömür boyu sürekli çalışarak kazanıldı.
·         Bu eserler daha iyi korunmalı ve bunlara sahip çıkmalıdır.

12.  CÜMLEDEKİ ANLAM BELİRSİZLİĞİ
·         Geldiğini penceremden gördüm.
·         Yarışmada birinci olduğuna sevindim.
·         Dün telefon ettiğinde evde değildim.
             NOT: Anlam belirsizliği noktalama eksikliğinden de kaynaklanabilir.
·         Çocuk ayakkabılarını kendine ait dolaba koydu.
·         Küçük ağacın etrafında oynuyor.
·         Taksitlerinizi en son ayın yirmisinde ödeyebilirsiniz.

13.  DÜŞÜNCE VE MANTIK HATALARI
·         Pırıl pırıl mehtaplı gecede çiseleyen yağmur bizi etkilememişti.
·         Yiyecek ekmekleri hatta yemekleri bile yoktu.
·         Komşumuzun oğlu bırakın liseyi bitirmeyi üniversiteyi bile kazanamadı.
·         Bazı öğrenciler, değil 105 puan, 120 puan bile alamaz.
·         Yönetmen, çekilecek olan filmle “Altın Koza” ödülünü kazandı.

14.  EK FAZLALIĞI
·         Sınıftaki bulunan öğrencilerin kitap okumalarına gerek yoktur.
·         Ucu yırtık yabancı paraların Merkez Bankası dahil hiçbir yerde işlem görmüyor.
·         Yıkanılmadan yenen yiyecekler sağlık açısından zararlı olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder