Bir bilgiyi doğru kılan nedir? Kısacası “Bir bilgi niçin doğrudur?” Genellikle bu problem bir önermenin doğruluğuyla ilişkilendirilip önermenin doğruluğunun nasıl olduğu problemine dönüştürülmektedir. Böylece doğruluk problemi, dilde “Anlamlı bir ifade nasıl olur da dünyadaki varlıklara karşılık gelir?” ve “Dünyadaki nesneleri nasıl olur da zihnimizde temsil edebiliriz?”gibi sorunlar hâline gelir. Kısaca bu bölümde doğruluğun mahiyeti hakkında ileri sürülen görüşler tartışılır.
Kısaca
1-) Uygunluk
2-)Tümel Uzlaşım
3-) Yararlılık
4-) Tutarlılık
5-) Apaçıklık
Uygunluk: Düşüncelerimizin gerçekle uyuşmasına denir. Yani buradaki doğruluk ileri sürülen görüş nesnesine uygun ise doğru,uygun değilse yanlıştır.
Tümel Uzlaşım: Düşüncelerimizin içinde yaşadığımız toplumun kültürel ögeleri ile uyuşmasıdır. Yani dünyada gördüğümüz düzenin, zihnimizin dünyayı nasıl gördüğüne bağlı olduğunu ileri sürer.
Yararlılık: Eğer bir bilgi günlük yaşamımızda hayatımızı kolaylaştırıyor ve bize yarar sağlıyorsa doğrudur.
Tutarlılık: Bir bilgiyle başka bir bilgi arasındaki uyuşmaya tutarlılık kuramı denir.
Apaçıklık: Bilginin çelişkili ve bulanık olmamasını,kuşku duyulmamasını gerektirir.
2-)Tümel Uzlaşım
3-) Yararlılık
4-) Tutarlılık
5-) Apaçıklık
Uygunluk: Düşüncelerimizin gerçekle uyuşmasına denir. Yani buradaki doğruluk ileri sürülen görüş nesnesine uygun ise doğru,uygun değilse yanlıştır.
Tümel Uzlaşım: Düşüncelerimizin içinde yaşadığımız toplumun kültürel ögeleri ile uyuşmasıdır. Yani dünyada gördüğümüz düzenin, zihnimizin dünyayı nasıl gördüğüne bağlı olduğunu ileri sürer.
Yararlılık: Eğer bir bilgi günlük yaşamımızda hayatımızı kolaylaştırıyor ve bize yarar sağlıyorsa doğrudur.
Tutarlılık: Bir bilgiyle başka bir bilgi arasındaki uyuşmaya tutarlılık kuramı denir.
Apaçıklık: Bilginin çelişkili ve bulanık olmamasını,kuşku duyulmamasını gerektirir.
Bilginin temel problemlerinden biri doğruluğunun ölçütüdür.
- Varlıkların bilgisi nasıl ve hangi yolla elde edilir?
- Bir bilgiyi doğru kılan ölçüt nedir?
- Bilgi hangi şartlar ve koşullar altında doğru olabilir?
Gibi sorularla doğruluğun ölçütü araştırılır. Bu sorulara tam ve kesin bir cevap verilmiş değildir. Buna rağmen öne çıkan bazı yaklaşımları inceleyebiliriz.
1.Doğru Bilginin Ölçütü Uygunluktur: Doğruluk, bir önermenin doğruluğu hakkında konuşulan varlık esas alınarak karar verilir. Bir önerme ancak ve ancak kendisine dayanak olan varlığın durumuna uygun oluyorsa doğrudur. Bu görüş ilk defa Platon ve Aristoteles tarafından savunulmuştur. Onlara göre bir önerme varlığın bir özelliğini ifade ediyorsa doğrudur. Eğer bir özellik konu olan varlıkta bulunmuyor ise önerme yanlıştır. Örneğin; “sınıfta on öğrenci vardır” yargısının doğruluğu sınıfta on öğrencinin olup olmadığına bakarak anlaşılır.
2.Doğru Bilginin Ölçütü Tutarlılıktır: Bir yargının doğruluğunu gerçeklikle olan ilişkisi belirlemez, daha önceki bilgilerimizle çelişip çelişmediği belirler. Diğer ifadeyle tutarlılığına bakılır. Tutarlılık, bir önermenin doğruluğu sistemde daha önce kabul edilmiş doğru önermelerle çelişmemesine dayanır. Bu sistemde bir önermenin tek başına doğruluğu önemli değildir. Diğer önermelerle çelişmemesi, onlarla tutarlı olması önemli görülmektedir.Örneğin, geometride öklit bağıntısını oluşturan önermelerin, aksiyomların tek başlarına doğrulukları değil, diğer aksiyomlar ile olan ilişkide bir tutarlılığın olması önemlidir.
3.Doğru Bilginin Ölçütü Tümel Uzlaşımdır: Bir bilginin doğruluğu herkesin ya da çoğunluğun onayına bağlanmıştır. Gerçekle olan ilişkisine ya da bilim ve mantığın ortaya koyduğuna bakılmaz. Herkesin ya da çoğunluğun kabul ettiği bir bilgi doğru kabul edilmektedir, örneğin, en iyi yönetim şekli demokrasidir fikrinin doğruluğunu bu yönetim anlayışının artılarına bakarak değil, o toplumdaki insanların ortak kanaatine bakılır. Eğer çoğunluk aynı görüşte ise bu bilgi doğru olarak kabul edilir.
4.Doğru Bilginin ölçütü Apaçıklıktır: Bir bilginin, bir yargının veya bir önermenin apaçık olması onun, hem açık ve seçik, hem de kuşku duyulmayan olması demektir. Böyle bilgiler, ancak sezgisel kavrama ve çıkarsamayla elde edilir. Descartes‘in şüpheyi araç olarak kullanarak ulaştığı“düşünüyorum öyleyse varım” önermesi açık ve seçik bir bilgidir. Çünkü kuşkuya yer vermeyecek kadar nettir. Bir zorunluluk içermektedir. Bir bilgi bir bütünlük içinde ve hiçbir tutarsızlığa meydan vermeden kavranırsa açıktır; başka bir bilgi ile karıştırılma durumu yoksa seçiktir. Her seçik bilgi açıktır; ancak her açık bilgi seçik değildir.
5.Doğru Bilginin Ölçütü Verdiği Yarardır: Bir bilginin ya da düşüncenin doğruluğu verdiği yararla ölçülür. Bir bilgi yarar sağlıyorsa doğrudur. Bir işe yaramıyorsa yanlıştır. Bu görüşü benimseyenlere pragmatistler denir. Bunlara göre bir bilgiyi uyguladığımızda karşılaşılan sorunu çözüyorsa, işe yaradığı anlaşılır. Bu deneyin sonucunda onun doğruluğuna karar verilir. Bu durumda yararlılık doğruluk için bir araç olmaktadır. Örneğin; kalp krizini önlemek için yeni geliştirilen bir ilacın hastalığa iyi geldiği bilgisinin doğruluğu kalp hastaları üzerinde uygulanarak elde edilen sonuçlara bakılır. Eğer ilacı alan hastalarda kalp krizi ortadan kalkmış ise bu bilginin doğruluğu tespit edilmiş olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder