Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.), çocuklara olan sevgisi, şefkati ve onlara karşı gösterdiği anlayış, İslam tarihindeki pek çok güzel olayla hatırlanır. İşte onun çocuk sevgisini ve çocuklara olan yaklaşımını gösteren, hem uzun hem de anlamlı bir anısı:
Çocukların Koşarak Oynadığı Sokak
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medine sokaklarında sahabileriyle birlikte yürüyordu. Sokakta oynayan bir grup çocuk neşeyle koşuşturuyordu. Çocukların mutluluğunu gören Peygamberimiz, onların oyunlarını izlemeye başladı. Bir süre sonra çocuklardan biri, koşarken Peygamber Efendimizin farkına vardı ve heyecanla bağırdı:
"Peygamberimiz geliyor!"
Bu sesi duyan diğer çocuklar da hemen oyunlarını bırakıp Peygamberimize doğru koşmaya başladılar. Hepsi birden, büyük bir mutlulukla Peygamber Efendimizin etrafını sardılar. Peygamberimiz, gülümseyerek çocuklara bakıyor ve onların heyecanını paylaşıyordu. Her birine sevgiyle selam verdi ve onların halini hatırını sordu. Çocuklar arasında yetim bir çocuk vardı. Bu çocuk, biraz utangaç ve çekingen duruyordu. Onun üzgün olduğunu fark eden Peygamber Efendimiz, yanına gidip diz çökerek şöyle dedi:
"Neden üzgünsün, yavrum? Sana kimse oyun oynatmıyor mu?"
Çocuk mahcup bir şekilde başını sallayarak şöyle cevap verdi:
"Benim babam şehit oldu, annem ise bana oyuncak alamıyor. Bu yüzden diğer çocuklarla oynayamıyorum."
Bu cevap Peygamber Efendimizin yüreğini derinden etkiledi. Çocuğun başını okşadı ve gözlerine bakarak şöyle dedi:
"Sen ister misin ki ben senin baban, Âişe annen, Hasan ve Hüseyin kardeşlerin olsun? Bizim ailemiz senin ailen olsun."
Bu sözler üzerine yetim çocuk bir anda gözyaşlarına boğuldu. Sevinçle Peygamber Efendimize sarıldı. O günden sonra bu çocuk kendisini artık yalnız hissetmedi, çünkü Peygamber Efendimiz onu sık sık ziyaret eder, ona hediyeler getirir ve onunla ilgilenirdi.
Peygamber Efendimizin Namazdaki Tavrı
Bir başka olayda, Peygamberimiz (s.a.v.) mescitte namaz kıldırırken torunları Hasan ve Hüseyin, secdeye gittiğinde sırtına çıkmışlardı. Peygamberimiz, onları rahatsız etmemek için secdesini uzun tuttu. Cemaat, secdenin neden bu kadar uzun sürdüğünü merak ediyordu. Namaz bittikten sonra, sahabeler Peygamberimize neden uzun süre secdede kaldığını sordular. Peygamberimiz tebessüm ederek şöyle cevap verdi:
"Torunlarım sırtıma çıkmıştı. Onların gönlü hoş olsun diye hemen kalkmadım. Beni sırtımdan indirene kadar bekledim."
Sonuç: Peygamberimizin Çocuklara Şefkati
Peygamber Efendimiz, çocuklara her zaman sevgi, anlayış ve merhametle yaklaşırdı. Onların saf kalplerini asla kırmaz, oyunlarına ve neşelerine ortak olurdu. Bu yaklaşımı, onun ne kadar şefkatli bir insan olduğunu gösterir. Bugün çocuklara olan yaklaşımımızda Peygamberimizin bu güzel örneklerini rehber alabiliriz. O'nun çocuklarla olan bu samimi ilişkisi, sevgi ve merhamet anlayışımızı her zaman geliştirecek bir örnek teşkil etmektedir.
Bu anılar, Peygamberimizin çocuklara verdiği değeri ve sevgiyi her daim hatırlatır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder